Önceki Ayet Sonraki Ayet  
10. Sûre Yûnus/96

 إِنَّ الَّذِينَ حَقَّتْ عَلَيْهِمْ كَلِمَتُ رَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ

  İnnellezîne hakkat aleyhim kelimetu rabbike lâ yu’minûn(yu’minûne).

Kelime Karşılaştırma
inne ellezîne : muhakkak ki onlar
hakkat : hakettiler
aleyhim : onların üzerine, üzerlerine
kelimetu : kelime, söz
rabbi-ke : senin Rabbin
lâ yu’minûne : mü’min olmazlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (96-97) Şüphesiz, haklarında Rabbinin sözü (hükmü) gerçekleşmiş olanlar, kendilerine bütün mucizeler gelse bile, elem dolu azabı görünceye kadar inanmazlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öyle kişilerdir onlar ki Rabinin, onlara söylediği sözü haketmiştir onlar, inanmaz onlar.

 Abdullah Parlıyan = Haklarında Rabbinin sözü sabit olanlar, elbette inanmayacaklardır.

 Adem Uğur = Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, inanmazlar.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki haklarında Rabbinin sözü (ezelî hükmü) gerçekleşmiş kimseler iman etmezler!

 Ahmet Tekin = Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur’ân’a itibar etmedikleri için, haklarında Rabbinin gerekçeli hükmü gerçekleşip kesinleşenler iman etmeyecekler.

 Ahmet Varol = Haklarında Rabbinin sözü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.

 Ali Bulaç = Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.

 Ali Fikri Yavuz = Doğrusu aleyhlerinde (küfürleri hakkında) Rabbinin takdiri gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler.

 Ali Ünal = (İnkârda ısrarlarından dolayı) haklarında Rabbinin verdiği azap hüküm kesinleşmiş olanlar iman etmezler,

 Bayraktar Bayraklı = Haklarında Rabbinin azap kelimesi sabit olanlar inanmazlar.

 Bekir Sadak = (96-97) Dogrusu Rabbinin soz verdigi azabi hak edenler, can yakici azabi gorene kadar kendilerine her turlu belge gelse bile inanmazlar.

 Celal Yıldırım = (96-97) Onlar ki haklarında Rabbin sözü gerçekleşti, kendilerine her türlü âyet (belge ve mu'cize) de gelse, elem verici azabı görmedikçe (emin olunuz ki) inanmazlar .

 Cemal Külünkoğlu = Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.

 Diyanet İşleri (eski) = (96-97) Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler, can yakıcı azabı görene kadar kendilerine her türlü belge gelse bile inanmazlar.

 Diyanet Vakfi = (96-97) Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, kendilerine (istedikleri) bütün mucizeler gelmiş olsa bile, elem verici azabı görünceye kadar inanmayacaklardır.

 Edip Yüksel = Rabbinin kararıyla mahkum edilenler inanmazlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hakıkat aleyhlerinde rabbının kelimesi hakkolmuş olanlar iymana gelmezler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Doğrusu aleyhlerinde Rabbinin hükmü gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Doğrusu, aleyhlerinde Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar imana gelmezler.

 Gültekin Onan = Gerçek şu ki, rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.

 Harun Yıldırım = Doğrusu üzerlerine Rabbinin sözü hak olmuş bulunanlar iman etmezler;

 Hasan Basri Çantay = (96-97) Üzerlerine Rabbinin kesilmesi hak olmuş bulunanlar (yok mu?) onlar, velev kendilerine her (hangi bir) âyet gelmiş olsun, acıklı bir azâb görecekleri (zamâ) na kadar îman etmezler.

 Hayrat Neşriyat = (96-97) Muhakkak ki üzerlerine Rabbinin (azab) sözü (hükmü) hak olanlar, kendilerine bütün âyetler gelmiş olsa bile, o (pek) elemli azâbı görünceye kadar (isyanları sebebiyle) îmân etmezler.

 İbni Kesir = Doğrusu, üzerlerine Rabbının sözü hak olanlar inanmazlar.

 Kadri Çelik = Doğrusu haklarında Rabbinin sözü (azaba uğrayacakları hükmü) gerçekleşmiş olanlar, iman etmezler.

 Muhammed Esed = Gerçek şu ki, haklarında Rablerinin sözü (yargısı) gerçekleşmiş olanlar imana erişemeyeceklerdir.

 Mustafa İslamoğlu = Hakikat şu ki, haklarında Rablerinin yargısı kesinleşenler asla iman etmeyecekler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak o kimseler ki, aleyhlerinde Rabbin kelimesi tahakkuk etmiştir, onlar imân etmezler.

 Ömer Öngüt = Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler iman etmezler.

 Şaban Piriş = Şüphesiz Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler inanmazlar.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz ki, Rabbinin azap sözü üzerlerine hak olan zalimler, artık inanmazlar.

 Seyyid Kutub = Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşenler asla iman etmezler.

 Suat Yıldırım = (96-97) (Kâfir olarak ölüp cehenneme gideceklerine dair) haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mûcize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler.

 Süleyman Ateş = Üzerlerine Rabbinin (azâb) kelimesi hak olanlar inanmazlar.

 Tefhim-ul Kuran = Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.

 Ümit Şimşek = Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Aleyhlerine Rabbinin kelimesi hak olanlar iman etmezler;

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar, Rabbinin sözünü üzerlerine hakettiler. Onlar, mü’min olmazlar.

 İlyas Yorulmaz = Allah’ın azap emrinin (kelimesinin) üzerlerine hak olduğu kimseler, iman etmemiş olanlardır.