Önceki Ayet Sonraki Ayet  
20. Sûre Tâ-Hâ/95

 قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَا سَامِرِيُّ

  Kâle fe mâ hatbuke yâ sâmiriyy(sâmiriyyu).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
fe : o zaman
mâ hatbu-ke : senin hitabın nedir, ne söyledin
yâ sâmiriyyu : ey Samiri
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Mûsâ, “Ya senin derdin neydi ey Sâmirî?” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sen ne diye bu işi işledin ey Sâmirî dedi Mûsâ.

 Abdullah Parlıyan = Bu sefer Musa Sâmirî'ye dönerek: “Peki ya senin amacın neydi ey Sâmirî?” dedi.

 Adem Uğur = Musa: Ya senin zorun nedir, ey Sâmirî? dedi.

 Ahmed Hulusi = (Musa) dedi ki: "Senin amacın nedir, yâ Samirî?"

 Ahmet Tekin = Mûsâ:'Peki, senin derdin nedir, ey Sâmirî?' dedi.

 Ahmet Varol = (Musa): 'Ya senin yaptığın nedir, ey Sâmiri?' dedi.

 Ali Bulaç = (Musa) Dedi ki: "Ya senin amacın nedir ey Samiri?"

 Ali Fikri Yavuz = (Hz. Mûsa, Harûn’un özrünü kabulden sonra Samirî’ye dönüb) dedi ki: “- Senin yaptığın bu iş nedir, ey Samirî?”

 Ali Ünal = Musa, bu defa Samirî’ye dönerek, “Nedir bu yaptığın korkunç şey?” dedi.

 Bayraktar Bayraklı = Mûsâ, “Ey Sâmirî! Ya senin yaptığın nedir?” dedi.

 Bekir Sadak = Musa: «Ey Samiri! Ya senin yaptigin nedir?» dedi.

 Celal Yıldırım = Musâ: «Ey Sâmiriy! Ya senin derdin ve amacın neydi ?» diye sordu.

 Cemal Külünkoğlu = (Musa bu defa Samiri'ye dönerek) “Ey Samiri! Senin bu yaptığın nedir?” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = Musa: 'Ey Samiri! Ya senin yaptığın nedir?' dedi.

 Diyanet Vakfi = Musa: Ya senin zorun nedir, ey Sâmirî? dedi.

 Edip Yüksel = Dedi ki, 'Peki, senin savunman nedir, Samiri?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ya ey sâmirî, senin derdin ne?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Musa: «Ya senin derdin ne ey Samiri?» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Hz. Musa bu defa Sâmirî'ye dönerek) «Ey Sâmirî! Senin bu yaptığın nedir?» dedi.

 Gültekin Onan = (Musa) Dedi ki: "Ya senin amacın nedir ey Samiri?"

 Harun Yıldırım = Musa: Ya senin zorun nedir, ey Sâmirî? dedi.

 Hasan Basri Çantay = (Musa) «Ya senin zorun ne idi ey Sâmiriy?» dedi.

 Hayrat Neşriyat = (Mûsâ, Sâmirî’ye döndü:) 'Ya senin maksadın (zorun) neydi, ey Sâmirî?' dedi.

 İbni Kesir = Ya senin zorun neydi ey Samiri? dedi.

 Kadri Çelik = (Musa) Dedi ki: “Ya senin amacın nedir ey Samiri?”

 Muhammed Esed = (Musa:) "Peki, ya senin amacın neydi, ey Samiri?" dedi.

 Mustafa İslamoğlu = (Musa) "Peki, ya senin derdin neydi ey Samiri!" dedi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Mûsa aleyhisselâm dedi ki: «Ey Samirî! O acip işi yapmaktaki maksadın ne idi?»

 Ömer Öngüt = “Ya senin zorun ne idi ey Sâmirî?” dedi.

 Şaban Piriş = -Ya senin zorun neydi ey Samiri? dedi.

 Sadık Türkmen = (Musa) dedi ki: “Ya senin kastın/maksadın nedir, ey Samirî?”

 Seyyid Kutub = Bunun üzerine Musa «Ey Samiri, peki senin amacın neydi?» dedi.

 Suat Yıldırım = Bu sefer Samirî’ye dönerek: "Samirî! peki senin derdin nedir?" dedi.

 Süleyman Ateş = (Mûsâ, Samiri'ye döndü): "Ey Sâmiri, ya senin amacın nedir?" dedi.

 Tefhim-ul Kuran = (Musa) Dedi ki: «Ya senin amacın nedir ey Samiri?»

 Ümit Şimşek = Musa, 'Sâmirî, ya senin zorun neydi?' diye sordu.

 Yaşar Nuri Öztürk = Mûsa dedi: "Senin derdin neydi, ey Sâmirî?"

 İskender Ali Mihr = “Öyleyse ey Samiri! Senin (onlara) hitabın ne idi (onlara ne söyledin)?” dedi.

 İlyas Yorulmaz = Sonra Musa dönüp Samiri’ye “Senin bu yaptığın nedir ey Samiri” dedi.