Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/94

 قَالُوا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِنَّ يَأْجُوجَ وَمَأْجُوجَ مُفْسِدُونَ فِي الْأَرْضِ فَهَلْ نَجْعَلُ لَكَ خَرْجًا عَلَى أَن تَجْعَلَ بَيْنَنَا وَبَيْنَهُمْ سَدًّا

  Kâlû yâ zel karneyni inne ye’cûce ve me’cûce mufsidûne fîl ardı fe hel nec’alu leke harcen alâ en tec’ale beynenâ ve beynehum seddâ(sedden).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
yâ ze el karneyni : ey Zülkarneyn
inne : muhakkak
ye’cûce : yecüc
ve me’cûce : ve mecüc
mufsidûne : fesat çıkaranlar
fî el ardı : yeryüzünde
fe : bu yüzden, bu sebeple
hel : mı
nec’alu : biz kılalım, biz yapalım
leke : sana
harcen : harç, ücret
alâ : üzerine, e karşı, karşılık
en tec’ale : senin yapman
beyne-nâ ve beyne-hum : onlarla bizim aramız
sedden : bir set
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Ye’cüc ve Me’cüc (adlı kavimler) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar. Onlarla bizim aramıza bir engel yapman karşılığında sana bir vergi verelim mi?”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Dediler ki: Ey Zülkarneyn, Ye'cuc'la Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk yapan tâifelerdir, onlarla bizim aramıza bir set yapmak şartıyle sana mallarımızdan versek râzı olur musun, yapar mısın?

 Abdullah Parlıyan = Bunlar ona: “Ey Zülkarneyn!” dediler. “Ye'cüc ve Me'cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyor. Onlarla bizim aramızda bir set inşa etmen şartıyla, sana bir vergi versek olmaz mı?”

 Adem Uğur = Dediler ki: Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye'cûc ve Me'cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?

 Ahmed Hulusi = Dediler: "Ey Zül-Karneyn! Şüphesiz ki yecüc ve mecüc Arz'da bozgunculuk yapmaktadırlar! Bizimle onlar arasına bir set oluşturman için, sana bir ücret ödeyelim mi?"

 Ahmet Tekin = Onlar:'Ey Zülkarneyn, Ye’cüc ve Me’cüc bu topraklarda fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir set yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?' dediler.

 Ahmet Varol = Onlar dediler ki: 'Ey Zulkarneyn! Doğrusu Ye'cuc ve Me'cuc (bu) yerde bozgunculuk etmektedirler. Onlarla bizim aramızda bir set yapman için sana bir vergi verelim mi?'

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?"

 Ali Fikri Yavuz = (Tercümanları vasıtasıyla) şöyle dediler: “Ey Zü’l-Karneyn (İki kabile olan) Ye’cüc ve Me’cüc bu yerde fesad çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek?”

 Ali Ünal = “Ey Zülkarneyn,” dediler, “Ye’cuc ve Me’cuc, bu bölgede sürekli olarak bozgunculuk yapıp durmaktadır. Sana vergi versek de, bizimle onların arasına aşamayacakları bir set inşa etsen”?

 Bayraktar Bayraklı = Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Şüphesiz Ye'cüc ve Me'cüc burada bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onların arasına bir set yapman için sana bir ödeme yapabilir miyiz?”

 Bekir Sadak = N/A

 Celal Yıldırım = Onlar: «Ey Zülkarneyn ! Doğrusu şu Ye'cûc - Me'cûc yeryüzünde durmadan fesâd çıkarıyorlar; bizimle onlar arasında bir SED yapman için sana bir harç (gereken vergi ve masrafı) versek olmaz mı ?»

 Cemal Külünkoğlu = Onlar (Tercümanları aracılığıyla): “Ey Zülkarneyn! Ye'cüc ve Me'cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyor. Sana bir miktar vergi versek, karşılığında onlar ile aramızda bir set (engel) yapar mısın?” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = Bu adamlar «Ey Zülkarneyn, Ye'cuc ile Me'cuc bu yörede sürekli kargaşa çıkaran topluluklardır. Sana bir miktar mal versek, karşılığında onlar ile aramızda bir set yapar mısın?» dediler.

 Diyanet Vakfi = Dediler ki: Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye'cûc ve Me'cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?

 Edip Yüksel = Dediler ki, 'Ey İki Nesle Sahip Olan (Zül Karneyn), Yecuc ve Mecuc yeryüzünde kötülük işliyorlar. Bizimle onların arasında bir engel koyman için sana bir vergi ödeyebilir miyiz?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dediler ki ey Zülkarneyn! haberin olsun Ye'cuc ile Me'cuc bu Arzda fesad yapıp duruyorlar, onun için onlarla bizim aramıza bir sed yapman şartile sana biz bir harc versek olur mu?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar: «Ey Zulkarneyn, haberin olsun, Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar; bu yüzden onlarla bizim aramızda bir set yapman şartıyla sana bir vergi ödesek olur mu?» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dediler ki: «Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?»

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Yecuc ve Mecuc yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?"

 Harun Yıldırım = Dediler ki: Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye'cûc ve Me'cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?

 Hasan Basri Çantay = Onlar dediler ki: «Zülkarneyn, hakıykat, Ye'cûc ve Me'cûc (bu) yerde fesâd çıkaran (kabile) lerdir. Bizimle onların arasına bir sed yapman üzerine sana bir vergi verelim mi»?

 Hayrat Neşriyat = Dediler ki: 'Ey Zülkarneyn! Doğrusu Ye’cüc ve Me’cüc bu memlekette fesad çıkaran kimselerdir. Bu yüzden bizimle onların arasına bir sed yapman için sana bir vergi(bir ücret) verelim mi?'

 İbni Kesir = Dediler ki: Ey Zülkarneyn; Ye'cuc ve Me'cuc bu ülkede doğrusu bozgunculuk yapıyorlar. Bizim ve onların arasına bir sed yapman için sana vergi verelim mi?

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Ey Zülkarneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktalar. Bizimle onlar arasında bir set inşa etmen için sana vergi verelim mi?”

 Muhammed Esed = Bunlar (ona): "Sen ey Zulkarneyn!" dediler, "Yecüc ve Mecüc bu ülkede bozgunculuk yapıyor. Onlarla bizim aramızda bir set inşa etmen şartıyla sana bir baç (vergi) verelim mi?"

 Mustafa İslamoğlu = "Ey Zülkarneyn!" dediler, "Ye'cüc ve Me'cüc ülkede bozgunculuk yapıyor; derhal onlarla bizim aramıza bir set yapman karşılığında, sana bir bedel ödemeye ne dersin?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Ey Zülkarneyn! Şüphe yok ki, Yecüc ile Mecüc, yerde fesat çıkarıp duran kimselerdir. Bizimle onların arasına bir sed yapmaklığın için sana bir bedel versek olur mu?»

 Ömer Öngüt = Dediler ki: “Ey Zülkarneyn! Doğrusu Ye'cüc ve Me'cüc bu memlekette bozgunculuk yapıp duruyorlar. Bizimle onların arasında bir sed yapman için sana biz bir vergi verelim mi?”

 Şaban Piriş = -Ey Zülkarneyn, dediler, Ye’cüc ve Me’cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların arasına bir set yapman için sana vergi verelim mi?

 Sadık Türkmen = “ey zülkarneyn!” dediler. ”Yecüc ve Mecüc bu yerde gerçekten bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda bir set yapman için, sana vergi/ücret verelim mi?”

 Seyyid Kutub = Bu adamlar «Ey Zülkarneyn, Ye'cuc ile Me'cuc bu yörede sürekli kargaşa çıkaran topluluklardır. Sana bir miktar mal versek, karşılığında onlar ile aramızda bir set yapar mısın?» dediler.

 Suat Yıldırım = "Ey Zülkarneyn!" dediler, "Ye’cüc ve Me’cüc bu ülkede bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir vergi vermeyi teklif ediyoruz, ne dersin?"

 Süleyman Ateş = Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, Ye'cûc ve Me'cûc, bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların arasına bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi?"

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktalar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?»

 Ümit Şimşek = 'Ey Zülkarneyn,' dediler. 'Ye'cüc ile Me'cüc yeryüzünde bozgunculuk ediyorlar. Sana bir vergi versek, onlarla bizim aramıza bir sed yapar mısın?'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Ey Zülkarneyn! Ye'cûc ve Me'cûc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda bir set yapman şartıyla sana vergi verelim mi?"

 İskender Ali Mihr = “Ey Zülkarneyn! Muhakkak ki yecüc ve mecüc, yeryüzünde fesat çıkaranlardır. Bu sebeple, onlarla bizim aramıza bir set yapman için, sana harç verelim mi?” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Onlar “Ey Zelkarneyn! Ye’cüc ve me’cüc adında iki topluluk yer yüzünde sürekli bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda bir engel (set, duvar) yapmanın karşılığında sana bir ücret ödeyebiliriz, yapar mısın?” dediler.