Önceki Ayet Sonraki Ayet  
12. Sûre Yûsuf/93

 اذْهَبُواْ بِقَمِيصِي هَذَا فَأَلْقُوهُ عَلَى وَجْهِ أَبِي يَأْتِ بَصِيرًا وَأْتُونِي بِأَهْلِكُمْ أَجْمَعِينَ

  Yezhebû bi kamîsî hâzâ fe elkûhu alâ vechi ebî ye’ti basîrâ(basîran), ve’tûnî bi ehlikum ecmaîn(ecmaîne).

Kelime Karşılaştırma
yezhebû(izhebû) : götürün
bikamîsî : benim gömleğimi
hâzâ : bu
fe : o zaman
elkû-hu : onu atın, ilka edin, sürün
alâ : ...a
vechi ebî : babamın yüzüne (vechine)
ye’ti : gelir
basîran : basiret, gözün görme hassası
ve’tûnî : ve bana getirin
bi ehli-kum : ailenizi
ecmaîne : hepsi, tümü
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bu gömleğimi götürün de babamın yüzüne koyun ki, gözleri açılsın ve bütün ailenizi bana getirin” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şu gömleğimi alın da götürün, babamın gözlerine sürün, iyileşir, görmeye başlar. Bütün âilenizle gelin buraya.

 Abdullah Parlıyan = Şimdi benim şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne koyun, gözleri görür hale gelecektir ve sonra hepiniz, ailenizle birlikte bana gelin” dedi.

 Adem Uğur = Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (gözleri) görecek duruma gelir. Ve bütün ailenizi bana getirin.

 Ahmed Hulusi = "Şu gömleğim ile (babamıza) gidin. . . Onu (gömleğimi), babamın önüne koyun, gerçeği görür. . . Tüm ailenizi toplayıp bana getirin!"

 Ahmet Tekin = 'Benim şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne koyun, gözü açılır, görür. Bütün ailenizi buraya, bana getirin.' dedi.

 Ahmet Varol = Şu gömleğimi götürüp babamın yüzüne koyun, görmeye başlayacaktır. Ve bütün ailenizle birlikte bana gelin.'

 Ali Bulaç = "Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin."

 Ali Fikri Yavuz = (Sonra babasının durumunu sorup fazla ağlamaktan gözlerinin görmez halde olduğunu öğrenince şöyle dedi:) “ Şimdi siz, benim şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne bırakın; gözü görür hale gelir. Bütün ailenizle toplanıp da bana gelin.”

 Ali Ünal = Şimdi, bu gömleğimle gidin ve onu babamın yüzüne sürün, gözü açılacaktır. Sonra da, bütün ailelerinizi toplayıp birlikte bana gelin!”

 Bayraktar Bayraklı = “Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, görecek duruma gelir. Bütün ailenizi bana getirin.”

 Bekir Sadak = (92-93) Yusuf: «Bugun azarlanacak degilsiniz, Allah sizi bagislar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gomlegimi goturun, babamin yuzune surun, gormege baslar; butun coluk cocugunuzla bana gelin» dedi. *

 Celal Yıldırım = «Şimdi şu gömleğimi alıp götürün de babamın yüzüne atıverin, gözü açılıp görmeğe başlar. (Sonra da) bütün aile halkınızla birlikte bana geliniz!» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = “Şu gömleğimi götürün, onu babamın yüzüne koyun da gözü açılsın. Sonra bütün ailenizle birlikte bana gelin.”

 Diyanet İşleri (eski) = (92-93) Yusuf: 'Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; bütün çoluk çocuğunuzla bana gelin' dedi.

 Diyanet Vakfi = «Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (gözleri) görecek duruma gelir. Ve bütün ailenizi bana getirin.»

 Edip Yüksel = 'Bu gömleğimi götürün ve onu babamın yüzüne atın; gözü açılsın. Tüm ailenizle birlikte bana gelin.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şimdi siz, benim şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne bırakın gözü açılır ve bütün taallükatımızla toplanıb bana gelin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şimdi siz benim şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne bırakın, gözü açılır. Ve bütün ailenizle toplanıp bana gelin!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Alın şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne sürün, gözü açılır. Ve bütün ailenizle toplanıp bana gelin.»

 Gültekin Onan = "Bu gömleğimle gidin de babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ehlinizi (ailenizi) de bana getirin."

 Harun Yıldırım = “Şu gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne sürün! Hermen görmeye başlayacaktır. Bütün ailenizi de bana getirin.”

 Hasan Basri Çantay = «Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun. İyice görür (bir hale) gelir. Bütün ailenizi de bana getirin».

 Hayrat Neşriyat = 'Benim bu gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (tâ gözleri) görür hâle gelsin. Ve bütün âilenizle birlikte bana gelin!'

 İbni Kesir = Şimdi siz, şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne sürün, görmeye başlar. Bütün ailenizi de bana getirin.

 Kadri Çelik = “Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne bırakın; gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin.”

 Muhammed Esed = (Şimdi artık) gidin ve bu benim gömleğimi de yanınıza alın; onu babamın yüzüne sürün; (o zaman) yeniden ışığa kavuşacaktır. Ve sonra hepiniz ailenizle birlikte bana gelin."

 Mustafa İslamoğlu = Şu gömleğimi götürün! Babamın yüzüne sürün onu; gözleri ışığa kavuşacaktır. Sonunda tüm ailelerinizle birlikte bana gelin!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Şu gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne sürün. Görücü bir hale gelir. Ve bütün ailenizle beraber bana geliniz.»

 Ömer Öngüt = “Şu benim gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görecek duruma gelir ve bütün âilenizle birlikte bana gelin. ”

 Şaban Piriş = Bu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün, görmeğe başlar; tüm ailenizle bana gelin, dedi.

 Sadık Türkmen = “bu gömleğimi götürün, onu babamın yüzüne koyun, görmesi açılsın. Ve bütün ailenizle birlikte bana gelin.”

 Seyyid Kutub = Şimdi şu benim gömleğimi götürüp yüzüne sürün de gözleri açılsın. Sonra bütün ailenizle birlikte bana geliniz.

 Suat Yıldırım = Şu gömleğimi alın, babamın yanına varıp onun yüzüne sürüverin, o zaman gözü açılacaktır. Sonra da bütün çoluk çocuğunuzla buyurun, yanıma gelin."

 Süleyman Ateş = "Şimdi benim şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne koyun da gözü açılsın. Ve bütün âilenizle birlikte bana gelin."

 Tefhim-ul Kuran = «Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün. Gözü (yine) görür hale gelir. Bütün ailenizi de bana getirin.»

 Ümit Şimşek = 'Şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne sürün de gözü açılsın. Sonra bütün ailenizle beraber gelin.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Şu gömleğimi götürün, babamın yüzü üstüne koyun ki, gözü görür hale gelsin. Ve sonra da bütün ailenizle toplanıp bana gelin."

 İskender Ali Mihr = “Bu gömleğimi götürün, sonra da onu babamın yüzüne sürün. Görme hassası (geri) gelir. Ve ailenizin hepsini bana getirin.”

 İlyas Yorulmaz = “Şimdi şu gömleğimi götürün ve babamın yüzüne sürün ki, körlüğü gidip, görmesi geri gelsin. Sonra da ailelerinizle birlikte babamı bana getirin” dedi.