Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/91

 فَسَلَامٌ لَّكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ

  Fe selâmun leke min ashâbil yemîn(yemîni).

Kelime Karşılaştırma
fe : o zaman
selâmun : selâm
leke : sana
min ashâbi el yemîne : yemin sahiplerinden, yeminlerini yerine getirenlerden
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (90-91) Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık esenlik sana sağ taraf ehlinden.

 Abdullah Parlıyan = artık sağcılardan sana selam denilecek.

 Adem Uğur = Ey sağdaki! Sana selam olsun!

 Ahmed Hulusi = (Eğer öyle ise): "Ashab-ı yemîn'den senin için bir Selâm var" (denilir).

 Ahmet Tekin = 'Sağduyulu hareket ederek, Allah’ın kitabına iman edip hayata geçiren, birbirlerine sabrederek mücadeleyi, merhametli davranmayı tavsiye eden, hayırlı sonuca ulaşan herkesten sana selâm olsun, selâmette ol, selâmettesin' denir.

 Ahmet Varol = Sağ ashabından sana selâm olsun.

 Ali Bulaç = Artık, "Ashab-ı Yemin"den selam sana.

 Ali Fikri Yavuz = Artık (ey sağcı), sana sağcı kardeşlerinden selâm olsun! (emniyet ve selâmet içindesin.)

 Ali Ünal = Yümün ve bereket ehlinden duyacağın hep esenlik ve doygunluk haberidir.

 Bayraktar Bayraklı = (90-91) Eğer sağdakilerdense, kendisine, “Sağdakilerden sana selâm vardır” denilir.

 Bekir Sadak = «Ey sagcilardan olan kisi, sana selam olsun!» denir.

 Celal Yıldırım = (90-91) Ve eğer meymenetlilerden ise, meymenetlilerden sana selâm olsun !

 Cemal Külünkoğlu = (90-91) Eğer (ölen kişi) ahiret mutluluğuna eren (amel defteri sağından verilen) kimselerden ise, kendisine: “Selam olsun sana (ey) ahiret mutluluğuna eren kimse!” (denilir).

 Diyanet İşleri (eski) = 'Ey sağcılardan olan kişi, sana selam olsun!' denir.

 Diyanet Vakfi = «Ey sağdaki! Sana selam olsun!»

 Edip Yüksel = 'Sana sağdakilerden selam olsun!'

 Elmalılı Hamdi Yazır = artık selâm sana Eshab-ı Yemîn'den

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = artık selam sana, sağın adamlarından.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!»

 Gültekin Onan = Artık, 'Ashab-ı Yemin'den selam sana.

 Harun Yıldırım = Artık selam sana Ashabu’lYemin’den.

 Hasan Basri Çantay = Artık sağcılardan selâm sana!

 Hayrat Neşriyat = (90-91) Eğer (o kimse) Ashâb-ı Yemînden ise, bunun üzerine (kendisine): 'Sana Ashâb-ı Yemînden selâm olsun!' (denilecektir.)

 İbni Kesir = Selem sana sağcılardan.

 Kadri Çelik = (Kendisine) “Defterlerini sağdan alanlardan selâm olsun sana (denir).”

 Muhammed Esed = (cennette şu sözlerle karşılanacaktır:) "Dürüst ve erdemlilerden (olan) sana selam olsun!"

 Mustafa İslamoğlu = Artık, (ey) sözünün eri olan bahtiyarlardan olan kişi: sana selam olsun!

 Ömer Nasuhi Bilmen = İmdi sana Ashâb-ı Yemîn'den bir selâm (denilecektir).

 Ömer Öngüt = "Ey sağcı! Sağcılardan sana selâm!" denir.

 Şaban Piriş = Sağ taraf halkından sana selam!

 Sadık Türkmen = O zaman; “Selâm sana, sağın halkından Olan!”

 Seyyid Kutub = Defterlerini sağdan alacak olan arkadaşlarının selâmı var sana.

 Suat Yıldırım = (90-91) Eğer ashab-ı yeminden ise "Selâm sana ashab-ı yeminden!" denilecek.

 Süleyman Ateş = "(Ey sağcı) Sana sağcılardan selâm var!"

 Tefhim-ul Kuran = Artık, «Ashab-ı Yemin»den selam sana.

 Ümit Şimşek = Selâm olsun sana Ashab-ı Yeminden.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Selam sana kutlu ve uğurlu kişilerden!" denir ona.

 İskender Ali Mihr = O zaman ashabı yeminden (hayat filmleri sağından verilenlerden) “sana selâm olsun” (denir).

 İlyas Yorulmaz = “Sen cennete gireceklerden olduğun için “Sana selam olsun” denir.