Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/86

 فَلَوْلَا إِن كُنتُمْ غَيْرَ مَدِينِينَ

  Fe lev lâ in kuntum gayre medînîn(medînîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : öyleyse, haydi
lev lâ : değil ise
in : eğer
kuntum : siz olduğunuz
gayre : değil
medînîne : ceza (amellerinin karşılığını) gören kimseler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (86-87) Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!

 Abdulbaki Gölpınarlı = İnanmıyorsanız, cezâ görmeyeceğinizi sanıyorsanız.

 Abdullah Parlıyan = mademki ceza görmeyeceğinizi sanıyorsunuz,

 Adem Uğur = Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

 Ahmed Hulusi = Eğer siz yaptıklarınızın sonucunu yaşamayacaksanız;

 Ahmet Tekin = Demek ki, Allah’ın emirlerine uymuyor ve itaatsizliğinizden dolayı sorguya suale maruz kalmayacağınızı, cezalandırılmayacağınızı düşünüyorsunuz.

 Ahmet Varol = Haydi bakalım, eğer ceza görmeyecekseniz;

 Ali Bulaç = İşte o vakit, eğer ceza görmeyecek iseniz,

 Ali Fikri Yavuz = Haydi (bakalım), eğer hesaba çekilmiyecekseniz,

 Ali Ünal = Haydi, (eğer iddia ettiğiniz gibi, ölüm dünyada yaptıklarınızdan dolayı hesaba çekilmeniz için Allah’ın takdiri ve gücü dahilinde değil de “tabiî” bir olaysa ve) siz irademize bağlı olmayıp, sorguya da çekilmeyecekseniz;

 Bayraktar Bayraklı = (86-87) Şâyet siz yaptıklarınızın karşılığını görmeyecekseniz, eğer doğru iseniz o çıkmakta olan canı geri çevirsenize.

 Bekir Sadak = (86-87) Siz dirilip yaptiklariniza karsilik gormeyeceksiniz ve eger bu sozunuzde samimi iseniz, o cikmak uzere olan cani geri cevirsenize!

 Celal Yıldırım = (86-87) Eğer siz hesap ve ceza görmeyecekseniz, haydi iddianızda doğrular iseniz o (çıkmak üzere olan) canı geri çevirin!.

 Cemal Külünkoğlu = (86-87) Eğer yeniden diriltilip hesaba çekilmeyecekseniz ve (iddianızda da) doğru kimseler iseniz, o gırtlağa gelen canı geri çevirin bakalım!

 Diyanet İşleri (eski) = (86-87) Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!

 Diyanet Vakfi = Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

 Edip Yüksel = Yaptığınızın karşılığını görmeyeceğiniz doğruysa,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Evet haydiseniz â dîne boyun eğmiyecek, ceza çekmiyecekseniz,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (86-87) Haydi, eğer dine boyun eğmeyecek, ceza çekmeyecek iseniz, çevirsenize o canı geri, iddianızda doğru iseniz!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer cezalandırılmayacak iseniz,

 Gültekin Onan = İşte o vakit, eğer ceza görmeyecek iseniz.

 Harun Yıldırım = Eğer karşılık görmeyecekseniz,

 Hasan Basri Çantay = İşte madem ki (tekrar dirilerek) ceza görmeyecekmişsiniz,

 Hayrat Neşriyat = (86-87) O hâlde, (mâdem ki siz) cezâlandırılmayacak kimseler idi iseniz, (hem iddiânızda) doğru kimseler iseniz, onu (o canı) geri çevirsenize!

 İbni Kesir = Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

 Kadri Çelik = O zaman, eğer siz ceza görmeyecek iseniz.

 Muhammed Esed = peki öyleyse, eğer (Bize) bağımlı olmadı(ğınızı düşünüyor)sanız,

 Mustafa İslamoğlu = Ve eğer Bize borçlu olmadığınıza inanıyorsanız,

 Ömer Nasuhi Bilmen = O halde haydi, eğer siz ceza görmeyecekler oldunuz iseniz.

 Ömer Öngüt = Eğer siz hesap ve ceza görmeyecekseniz,

 Şaban Piriş = Eğer hesaba çekilmeyecek iseniz...

 Sadık Türkmen = Peki öyleyse, eğer (Bize) bağımlı olmadığınızı düşünüyorsanız,

 Seyyid Kutub = Eğer yeniden diriltilip hesaba çekilmeyecekseniz,

 Suat Yıldırım = Haydi bakalım eğer âhirette vereceğiniz hesap yoksa,

 Süleyman Ateş = Eğer (öldükten sonra) cezâlandırılmayacaksanız

 Tefhim-ul Kuran = İşte o vakit, eğer siz ceza görmeyecek iseniz,

 Ümit Şimşek = Madem hesaba çekilmeyeceksiniz:

 Yaşar Nuri Öztürk = Madem ceza görmeyecek kişilersiniz,

 İskender Ali Mihr = Öyleyse eğer siz (amellerinizin karşılığında) ceza görecek kimseler değil iseniz.

 İlyas Yorulmaz = Eğer siz hesap gününün olamadığını kabul ediyorsanız.