Önceki Ayet Sonraki Ayet  
40. Sûre Mü’min/84

 فَلَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا قَالُوا آمَنَّا بِاللَّهِ وَحْدَهُ وَكَفَرْنَا بِمَا كُنَّا بِهِ مُشْرِكِينَ

  Fe lemmâ reev be’senâ kâlû âmennâ billâhi vahdehu ve kefernâ bimâ kunnâ bihî muşrikîn(muşrikîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : sonra
lemmâ : olduğu zaman
reev : gördüler
be’se-nâ : şiddetli azabımız
kâlû : dediler
âmennâ : îmân ettik
bi allâhi : Allah’a
vahde-hu : onun tek oluşu
ve kefernâ : ve inkâr ettik
bimâ : o şeyi
kunnâ : biz idik, olduk
bihî : ona
muşrikîne : müşrikler, şirk koşanlar, ortak koşanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Azabımızı gördükleri zaman, “Yalnız Allah’a inandık; O’na ortak koşmakta olduğumuz şeyleri inkâr ettik” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken azâbını görünce de Allah'ın birliğine inandık dediler ve şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik.

 Abdullah Parlıyan = Onlara şiddetli azabımız geldiğinde, Allah'ın birliğine inandık dediler ve şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik.

 Adem Uğur = Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler.

 Ahmed Hulusi = Hışmımızı gördüklerinde: "Esmâ'sıyla hakikatimiz olan Allâh'a ve O'nun Tek olduğuna iman ettik; O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler.

 Ahmet Tekin = Hışmımızı, azâbımızın şiddetini gördükleri zaman:'Allah’a iman ettik. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na ortak koştuğumuz şeyleri, terkettik, inkâr ettik' derler.

 Ahmet Varol = Zorlu azabımızı gördükleri zaman: 'Yalnız Allah'a iman ettik ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik' dediler.

 Ali Bulaç = Bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, dediler ki: "Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri de inkar ettik."

 Ali Fikri Yavuz = O vakit, azabımızın şiddetini gördüklerinde şöyle dediler: “- Allah’ın birliğine iman ettik ve O’na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik.”

 Ali Ünal = Başlarında patlayan çok şiddetli cezamızı görür görmez, “Sadece Allah’a inandık ve şu ana kadar O’na ortak tanıdığımız başka bütün varlıkları ise ret ve inkâr ettik!” diye çığrıştılar.

 Bayraktar Bayraklı = Azabımızı gördüklerinde, “Tek olan Allah'a inandık. Ortak koştuklarımızı inkâr ettik” demişlerdi.

 Bekir Sadak = siddetli azabimizi gorduklerinde: «Yalniz Allah'a inandik; O'na kostugumuz esleri inkar ettik» dediler.

 Celal Yıldırım = Onlar, bizim hışım ve şiddetimizi görünce, «biz, bir olan Allah'a inandık ve O'na koştuğumuz şeyleri de inkâr ettik!» dediler.

 Cemal Külünkoğlu = Ve sonra, verdiğimiz cezayı (apaçık) gördüklerinde: “Tek olan Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik!” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = Şiddetli azabımızı gördüklerinde: 'Yalnız Allah'a inandık; O'na koştuğumuz eşleri inkar ettik' dediler.

 Diyanet Vakfi = Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler.

 Edip Yüksel = Nihayet cezamızı gördüklerinde, 'Artık SADECE ALLAH'a inandık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkar ettik,' derler-

 Elmalılı Hamdi Yazır = O vakıt hışmımızı gördüklerinde Allahın birliğine inandık ve ona şirk koştuğumuz şeylere küfrettik dediler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O zaman hışmımızı gördüklerinde: «Allah'ın birliğine inandık ve ona ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik!» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O zaman hışmımızı gördüklerinde: «Allah'ın birliğine inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik» dediler.

 Gültekin Onan = Bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman dediler ki: "Bir olan Tanrı'ya inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeylere de küfrettik."

 Harun Yıldırım = Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler.

 Hasan Basri Çantay = Artık, vaktaki o çetin azabımızı gördüler. «Allaha, bir olarak inandık. Ona eş tutmakda olduğumuz şeyleri inkâr etdik» dediler.

 Hayrat Neşriyat = O vakit azâbımızı gördüklerinde: 'Allah’a tek olarak inandık ve kendisiyle (Allah’a)şirk koşan kimseler olduğumuz şeyleri inkâr ettik' derler.

 İbni Kesir = Baskınımızı görünce: Yalnız Allah'a inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri inkar ettik, dediler.

 Kadri Çelik = Onlar bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman derler ki: “Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koşmakta olduğumuz şeyleri de inkâr ettik.”

 Muhammed Esed = Ve sonra, verdiğimiz cezayı (apaçık) görünce de: "Tek Allah'a artık inandık ve Allah'a ortak koştuğumuz şeylere inancımızı terk ettik!" dediler.

 Mustafa İslamoğlu = Ve kahredici cezamızı gördükleri zaman "Tek olan Allah'a iman ettik ve O'na ortak koştuğumuz şeylere olan inancımızı reddettik!" dediler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Vaktâ ki, Bizim azabımızı gördüler, dediler ki: «Allah'a, O'nun birliğine imân ettik ve kendisiyle müşrikler olduğumuz şeyleri inkar eyledik.»

 Ömer Öngüt = Artık o çetin azabımızı gördüklerinde: "Bir olan Allah'a inandık, O'na ortak koştuğumuz şeyleri de inkâr ettik. " dediler.

 Şaban Piriş = Azabımızı görünce: Bir tek Allah’a inandık, ona şirk koştuklarımızı inkar ettik dediler.

 Sadık Türkmen = Azabımızı gördükleri zaman: “Bir ve tek olan Allah’a iman ettik. Ve O’na ortak koşmuş olduğumuz şeyleri inkâr ettik” dediler.

 Seyyid Kutub = Ne zaman ki, şiddetli azabımızı gördüler: «Tek Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkar ettik.» dediler.

 Suat Yıldırım = Onlar Bizim azabımızın şiddetini görür görmez "Allah’ın birliğine iman ettik, ona şerik saydığımız putları da red ve inkâr ettik" dediler.

 Süleyman Ateş = Ne zaman ki hışmımızı gördüler: "Tek Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, dediler ki: «Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koşmakta olduğumuz şeyleri de inkâr ettik.»

 Ümit Şimşek = Azabımızı gördüklerinde, 'Allah'a bir olarak inandık ve Ona ortak koştuğumuz şeyleri de reddettik' dediler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hışmımızı gördüklerinde, "Allah'a, yalnızca O'na inandık, O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler.

 İskender Ali Mihr = Bizim şiddetli azabımızı gördükleri zaman: "Allah’a ve O’nun Tek’liğine îmân ettik. Ve O’na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler.

 İlyas Yorulmaz = Azabımızı gördüklerinde “Bir olan Allah’a iman ettik ve ona koştuğumuz ortakları da şimdi ret edip, inkâr ediyoruz” dediler.