Önceki Ayet Sonraki Ayet  
19. Sûre Meryem/84

 فَلَا تَعْجَلْ عَلَيْهِمْ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمْ عَدًّا

  Fe lâ ta’cel aleyhim, innemâ neuddu lehum addâ(adden).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece, o zaman, artık
lâ ta’cel : acele etme
aleyhim : onlara, onlar için
innemâ : ancak, yalnız, sadece
neuddu : sayıyoruz
lehum : onlar için
adden : sayarak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ey Muhammed! Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onların azâba uğraması için acele etme, biz ancak yıllarını, günlerini saymadayız onların.

 Abdullah Parlıyan = Öyleyse onların üzerine, azabın gelivermesi için acele etme. Biz onların günlerini ve nefeslerini tek tek sayıyoruz.

 Adem Uğur = Öyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar için (günlerini) teker teker sayıyoruz.

 Ahmed Hulusi = Onlar için acele etme. . . Biz onlar için gün sayarız.

 Ahmet Tekin = Onların, hemen cezaya çarptırılmalarını isteme. Biz onların, suçlarının artarak cezaya yaklaştıkları günleri teker teker sayıyoruz.

 Ahmet Varol = Onlar hakkında acele etme. Biz onların (günlerini) sayıyoruz.

 Ali Bulaç = Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça sayıyoruz.

 Ali Fikri Yavuz = Bu itibarla aleyhlerine (azap istemekte) acele etme. Çünkü biz onların ecel günlerini sayıyoruz (bu muayyen bir müddettir.)

 Ali Ünal = Fakat (Rasûlüm), onlar hakkında acele etme, yaptıkları karşısında sabret. Biz, onların günlerini saymaktayız: (kendilerine tanıdığımız süreyi tamamlayacak, imtihan günleri bitecek ve başlarına gelecek gelecektir).

 Bayraktar Bayraklı = Öyle ise onlar hakkında acele etme! Biz onlar için teker teker sayıyoruz.

 Bekir Sadak = Oyleyse onlarin acele yok olmalarini isteme. Biz onlarin gunlerini saydikca sayiyoruz.

 Celal Yıldırım = O halde aleyhlerine acele etme; biz onların (günlerini) sayıyoruz.

 Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed!) Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme! Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz.

 Diyanet İşleri (eski) = Öyleyse onların acele yok olmalarını isteme. Biz onların günlerini saydıkça sayıyoruz.

 Diyanet Vakfi = Öyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar için (günlerini) teker teker sayıyoruz.

 Edip Yüksel = Acele etme; biz onlar için saydıkça sayıyoruz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Aleyhlerinde acele etme, biz onlar için ancak bir sayı sayıyoruz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Aleyhlerinde acele etme! Biz, onlar için yalnızca bir sayı sayıyoruz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Öyleyse onların hemen azaba uğratılmalarını isteme. Biz onların (ecel) günlerini sayıyoruz.

 Gültekin Onan = Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça sayıyoruz.

 Harun Yıldırım = Öyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar için (günlerini) teker teker sayıyoruz.

 Hasan Basri Çantay = Binâen'aleyh sen onlara karşı (azâb istemekde) acele etme. Biz ancak onların (günlerini ve nefeslerini) sayıyoruz.

 Hayrat Neşriyat = Öyle ise onlar hakkında acele etme! (Biz) onlar için (günlerini ve nefeslerini) birer birer sayıyoruz.

 İbni Kesir = Şu halde sen, onlara karşı acele etme. Biz, onların günlerini saydıkça sayıyoruz.

 Kadri Çelik = Onlara karşı acele davranma; biz onlar için (ecel günlerini) saydıkça saymaktayız.

 Muhammed Esed = Öyleyse, onların üzerine (Allah'ın azabını çağırmakta) tezlik gösterme; çünkü Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz zaten.

 Mustafa İslamoğlu = Şu halde, onlara karşı harekete geçmek için acele etmene gerek yok: şu kesin ki Biz onların günlerini tek tek sayıyoruz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık onların üzerine acelede bulunma. Muhakkak ki, Biz onlar için bir sayı sayıyoruz.

 Ömer Öngüt = Şu halde onlar hakkında acele etme! Biz onların (günlerini) saydıkça sayıyoruz.

 Şaban Piriş = -O halde, onlar için acele etme. Biz onların günlerini sayıp duruyoruz.

 Sadık Türkmen = Öyleyse onlar hakkında acele etme! Biz onlar için saydıkça sayıyoruz.

 Seyyid Kutub = Onların bir an önce yok edilmelerini isteme. Biz onların yaptıklarını ve alıp verdikleri nefesleri tek tek sayıyoruz.

 Suat Yıldırım = O halde onlar hakkında acele etme! Biz onların günlerini saymaktayız.

 Süleyman Ateş = Onlar hakkında acele etme, biz onlar(ın günlerini ve nefeslerini doldurmaları) için saydıkça sayıyoruz.

 Tefhim-ul Kuran = Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça saymaktayız.

 Ümit Şimşek = Onlar için acele etme. Biz onlara gün sayıyoruz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz.

 İskender Ali Mihr = Artık onlar için acele etme. Biz, sadece onlara (günlerini) saydıkça sayıyoruz.

 İlyas Yorulmaz = O halde onlar için acele etme. Biz onları ve yaptıklarını tek tek sayıyoruz.