Önceki Ayet Sonraki Ayet  
4. Sûre Nisâ/8

 وَإِذَا حَضَرَ الْقِسْمَةَ أُوْلُواْ الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينُ فَارْزُقُوهُم مِّنْهُ وَقُولُواْ لَهُمْ قَوْلاً مَّعْرُوفًا

  Ve izâ hadaral kısmete ulûl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkînu ferzukûhum minhu ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen).

Kelime Karşılaştırma
ve izâ : ve ... olduğu zaman
hadara : hazır oldu, orada bulundu
el kısmete : paylaştırma, taksim
ulû : sahibi
el kurbâ : yakınlık, akrabalar
ve el yetâmâ : ve yetimler
ve el mesâkînu : ve miskinler, çalışamayacak durumdaki yaşlılar, yoksullar
fe urzukû-hum : o taktirde onları rızıklandırın
min-hu : ondan
ve kûlû : ve deyin, söyleyin
lehum : onlara
kavlen : söz
ma’rûfen : iyi, güzel
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Mîras taksim edilirken yakınlar, yetimler, yoksullar bulunursa o maldan onları da rızıklandırın ve kendilerine güzel sözler söyleyin.

 Abdullah Parlıyan = Miras düşmeyen akrabalar, yetimler ve muhtaçlar mirasın bölüştürülmesi esnasında, orada hazır bulunurlarsa, onları ondan rızıklandırın, gönüllerini alarak güzel söz söyleyin.

 Adem Uğur = (Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.

 Ahmed Hulusi = Mirasın paylaştırılması sırasında (miras hakkı bulunmayan) akrabalar, yetimler ve yoksullar da orada bulunuyorlarsa, onlara da az bir şey verip gönüllerini hoş edin.

 Ahmet Tekin = Paylaşma sırasında, mirastan payı olmayan akrabalar, öksüzler, dullar, çevresi, çaresi olmayan yoksullar, hazır bulunurlarsa, onların da geçimlerine, giyim kuşamlarına yardımcı olun, onlara İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun güzel sözler söyleyin.

 Ahmet Varol = Paylaştırma anında yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunurlarsa onlara da ondan bir şeyler verin ve kendilerine güzel sözler söyleyin. [1]

 Ali Bulaç = (Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

 Ali Fikri Yavuz = Ölünün terikesi (mirası) bölünürken vereseden olmayıp ölüye yakınlığı bulunanlar, yetimler ve yoksullar hazır bulunurlarsa, gönüllerini almak için, o bölünen maldan kendilerine bir şey verin ve onlara güzel söz söyleyin.

 Ali Ünal = Miras taksim edilirken mirasçı olmayan akrabadan, yetimlerden ve yeterli geçimlikten gerçekten mahrum düşkünlerden hazır bulunanlar olursa, onlara da o mirastan bir şeyler verin ve kendilerine gönül alıcı, güzel söz söyleyin.

 Bayraktar Bayraklı = Yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa, bundan onları da rızıklandırınız ve onlara güzel söz söyleyiniz.

 Bekir Sadak = Taksimde, yakinlar, yetimler ve duskunler bulunursa, ondan onlara da verin, guzel sozler soyleyin.

 Celal Yıldırım = Mîras taksiminde (mirasçı olmayan) hısımlar, öksüzler ve yoksullar hazır bulunursa, azık olacak ölçüde onlara da bir şey verin ve güzel söz söyleyin (kırıcı, incitici olmayın).

 Cemal Külünkoğlu = Mirasın bölüştürülmesi sırasında (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlarla (gönüllerini almak için) nazik bir dille konuşun.

 Diyanet İşleri (eski) = Taksimde, yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunursa, ondan onlara da verin, güzel sözler söyleyin.

 Diyanet Vakfi = (Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.

 Edip Yüksel = Miras bölüşümünde, akrabalar, yetimler ve yoksullar da hazır bulunursa güzel sözler söyleyerek onlara da verin.

 Elmalılı Hamdi Yazır = miras taksim olunurken uzak karabeti bulunanlar ve yetimler, miskinler de hazır bulunuyorlarsa hem kendilerine ondan biraz bir şey verin hem de gönüllerini alacak sözler söyleyin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Miras taksimi yapılırken uzak akraba, yetimler ve yoksullar da orada hazır bulunuyorlarsa, hem onlara ondan bir miktar verin, hem de gönül alıcı sözler söyleyin.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alın.

 Gültekin Onan = (Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

 Harun Yıldırım = Yakın akrabalar, yetimler ve yoksullar taksimde hazır bulundukları zaman onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.

 Hasan Basri Çantay = Miras taksîm olunurken (mirascı olmayan) hısımlar, yetîmler, yoksullar da hazır bulunursa kendilerini ondan (bir şey vererek) rızıklandırın, (gönüllerini alarak) güzel sözler de söyleyin.

 Hayrat Neşriyat = Mîras taksîm olunurken (vâris olmayan) akrabâlar, yetimler ve yoksullar da hazır bulunursa, bundan onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin!

 İbni Kesir = Miras taksim olunurken; yakınlar, yetimler ve miskinler de hazır bulunursa, onları da rızıklandırın. Hem de güzel söz söyleyin.

 Kadri Çelik = Paylaşma sırasında, yakınlar, yetimler ve düşkünler bulunursa, ondan onları da rızıklandırın ve onlara güzel sözler söyleyin.

 Muhammed Esed = (Mirasın) bölüştürülmesi sırasında (öteki) akrabalar, yetimler ve muhtaçlar hazır bulunduklarında, onlara geçinmeleri için bir kısmını ayırın ve onlarla nazik bir şekilde konuşun.

 Mustafa İslamoğlu = (Miras) taksimi sırasında, (diğer) akraba, yetimler ve yoksullar da hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin; ve kendilerine gönül alıcı sözler söyleyin!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Tereke taksim edilirken uzak karabet sahipleriyle yetimler ve yoksullar da hazır bulunurlarsa ondan onları da rızıklandırınız ve onlara güzel sözler de söyleyiniz.

 Ömer Öngüt = Miras taksiminde (mirasta hissesi olmayan) akrabalar, yetimler ve yoksullar hazır bulunursa, onları da bundan rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.

 Şaban Piriş = Akrabalar, yetimler ve yoksullar, taksim sırasında yanınızda olursa onlara da ondan bir şeyler verin ve onlara güzel söz söyleyin.

 Sadık Türkmen = Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin.

 Seyyid Kutub = Eğer miras bölüşümü sırasında pay sahibi olmayan uzak akrabalar, yetimler ve yoksullar hazır bulunursa onlara da bir şeyler veriniz ve kendilerine gönül alıcı sözler söyleyiniz.

 Suat Yıldırım = Miras taksim edilirken varis olmayan akrabalar, yetimler, fakirler de orada bulunuyorlarsa, onlara da bir şey verin ve gönüllerini alacak tatlı sözler de söyleyin.

 Süleyman Ateş = (Mirâs düşmeyen) Akrabâlar, öksüzler, yoksullar da (mirâs) taksim(in)de hazır bulunursa bir şeyler vererek onları da ondan rızıklandırın (gönüllerini hoş edin) ve onlara güzel söz söyleyin.

 Tefhim-ul Kuran = (Mirası) Bölüşme sırasında yakınlar; yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.

 Ümit Şimşek = Mirasın taksimi sırasında, vâris olmayan akraba, yetim ve yoksullar da orada bulunacak olursa, onlara da terekeden birşeyler verin ve gönül alıcı söz söyleyin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Mirasın paylaştırılmasında hısım-akraba, yetimler, yoksul ve çaresizler de hazır bulunurlarsa, ondan onları da rızıklandırın ve onlara güzel ve hoş bir söz de söyleyin.

 İskender Ali Mihr = Ve miras taksiminde, (miras düşmeyen uzak) akrabalar, yetimler ve yoksullar orada hazır bulunursa, o taktirde onları, ondan (mirastan) rızıklandırınız ve onlara güzel söz söyleyiniz.

 İlyas Yorulmaz = Miras taksiminde yakın akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulundukları zaman, dağıtılan mirastan onları rızıklandırın ve onlara gönül alıcı sözler söyleyin.