Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/8

 وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدًا لَّا يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ

  Ve mâ cealnâhum ceseden lâ ye’kulûnet taâme ve mâ kânû hâlidîn(hâlidîne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ cealnâ-hum : ve biz onları kılmadık
ceseden : bir ceset, beden
lâ ye’kulûne : yemezler
et taâme : yemek
ve mâ kânû : ve olmadılar, değildirler
hâlidîne : halidin, ebedî
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, onları yemek yemez bir beden yapısında yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onları yemek yemeyen bir kalıp olarak yaratmamıştık ve onlar, ebedî de değillerdi.

 Abdullah Parlıyan = Biz o peygamberleri yiyip içen bir yapıda yaratmıştık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

 Adem Uğur = Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.

 Ahmed Hulusi = Onları (Nebi/Rasûlleri), yemeğe ihtiyacı olmayan bedenli olarak meydana getirmedik! (Onlar dünyada) ebedî kalıcılar da değillerdi.

 Ahmet Tekin = Biz peygamberleri yeyip içmeyen, beşer tabiatından uzak birer varlık haline getirmedik. Onlar bu dünyada ölümsüz, ebedî kalıcı da değiller.

 Ahmet Varol = Biz onları yemek yemeyen cesetler kılmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

 Ali Bulaç = Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.

 Ali Fikri Yavuz = Biz peygamberleri yemek yemez birer cesed olarak yaratmadık. Dünyada ebediyyen kalıcı da değildirler.

 Ali Ünal = Biz onları yemek yemeyen birer ceset kılmadık. Onlar ebedî de değillerdi.

 Bayraktar Bayraklı = Biz onlara yemek yemez bir vücut vermedik, onlar ölümsüz de değillerdi.

 Bekir Sadak = Biz onlari yemek yemez birer ceset kilmadik ve onlar olumsuz de degillerdi.

 Celal Yıldırım = Biz, o peygamberleri yemek yemiyen birer cesed kılmadık ve onlar (Dünya'da) ebedî de değillerdi.

 Cemal Külünkoğlu = Biz, onları yemek yemeyen cesetler olarak yaratmadık. Onlar (dünyada) ebedi kalıcı da (ölümsüz de) değillerdir.

 Diyanet İşleri (eski) = Biz onları yemek yemez birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.

 Diyanet Vakfi = Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.

 Edip Yüksel = Onları, yemek yemeyen bedenler olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = biz onları hem yemek yemez bir cesed yapmadık hemde mühalled değildiler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz onları yemek yemez bir ceset yapmadık; ölümsüz de değildiler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz onları yemek yemez birer cesed kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.

 Gültekin Onan = Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.

 Harun Yıldırım = Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir.

 Hasan Basri Çantay = Biz onları yemek yemez birer cesed olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyâda) ebedî de değillerdi.

 Hayrat Neşriyat = Hem onları yemek yemeyen cesedler yapmadık; (onlar) ölümsüz kimseler de değillerdi.

 İbni Kesir = Biz onları; yemek yemez bir ceset kılmadık ve onlar, ebedi de değillerdi

 Kadri Çelik = Biz onları (peygamberleri), yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar temelli kalıcılar da değillerdi.

 Muhammed Esed = (Göreceksiniz ki,) Biz o'nları yiyip içmeye ihtiyaç duymayan bir yapıda yaratmamıştık; o'nlar ölümsüz de değillerdi.

 Mustafa İslamoğlu = Biz onları yemeğe bile ihtiyaç duymayan varlıklar olarak göndermedik; dahası onlar ölümsüz de değildiler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onları taam yemez birer ceset kılmadık ve onlar bâki kalan kimseler de olmadılar.

 Ömer Öngüt = Biz onları yemek yemeyen birer ceset kılmadık. Onlar ebedî de değillerdi.

 Şaban Piriş = Biz onlara yemek yemez bir vücut vermedik, onlar ölümsüz de değillerdi.

 Sadık Türkmen = Biz onları, yemek yemeyen cesetler yapmadık! (Onlar dünyada), ölümsüz/ebedi kalıcı da değillerdi.

 Seyyid Kutub = Biz onları yemek yemez organizmalar olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.

 Suat Yıldırım = Biz onları yiyip içmeyen bedenden ibaret kılmadık; hem dünyada onlar ebedî olarak da kalmadılar.

 Süleyman Ateş = Biz onları yemek yemeyen ceset(ler) yapmadık. (Onlar), ölümsüz de değillerdi.

 Tefhim-ul Kuran = Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.

 Ümit Şimşek = Biz onları yiyip içmeyen cesetler halinde yaratmadık; onlar ölümsüz de değillerdi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi.

 İskender Ali Mihr = Ve Biz, onları (vahyettiğimiz ricalleri) yemek yemeyen bir beden (vücut) kılmadık. Ve onlar, halidin (ebedî, ölümsüz) değillerdir.

 İlyas Yorulmaz = Biz, yiyip içmeyen hiçbir canlı (ceset) yaratmadık ve yarattıklarımızın hiç birisi de ölümsüz değildir.