Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/77

 قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ

  Kâle fahruc minhâ fe inneke racîm(racîmun).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
fahruc (fe uhruc) : haydi çık
min-hâ : oradan
fe : artık, bundan sonra
inne-ke : muhakkak sen
recîmun : kovulmuş olan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Çık git buradan hemen demişti, gerçekten de taşlanmışsın sen.

 Abdullah Parlıyan = Allah: “Öyleyse” dedi. “Çık o cennetten, çünkü sen gözden düşmüş, kovulmuş birisin.

 Adem Uğur = Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin.

 Ahmed Hulusi = (Allâh) buyurdu: "Çık oradan; çünkü sen racîmsin (hakikatinden uzak düşmüşsün)!"

 Ahmet Tekin = Allah: 'Hemen çık oradan. Sen kovuldun' buyurdu.

 Ahmet Varol = (Allah) dedi ki: 'Öyleyse çık oradan, sen artık kovulmuş birisin.

 Ali Bulaç = (Allah) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."

 Ali Fikri Yavuz = (Allah) buyurdu ki: “Hemen çık oradan (cennetten). Çünkü sen (benim rahmetimden) koğulmuşsun;

 Ali Ünal = Allah, “Çık oradan!” buyurdu. “Sen, artık huzurumdan ve rahmetimden kovulmuş birisin!

 Bayraktar Bayraklı = Allah, “Çık oradan, sen kovuldun.”

 Bekir Sadak = (77-78) Allah: «Defol oradan, sen artik kovulmus birisin. Din gunune kadar lanetim senin uzerinedir» dedi.

 Celal Yıldırım = Allah: Çık oradan, çünkü şüphesiz sen kovulmuşun birisin.

 Cemal Külünkoğlu = Allah, şöyle buyurdu: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun artık!”

 Diyanet İşleri (eski) = (77-78) Allah: 'Defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Din (kıyamet/ceza) gününe kadar lanetim senin üzerinedir' dedi.

 Diyanet Vakfi = (77-78) Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin, ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.

 Edip Yüksel = 'Çık oradan,' dedi, 'Sen kovuldun.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Buyurdu ki: hemen çık oradan çünkü artık sen matrud (racîm) sin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Allah): «Hemen çık oradan, çünkü artık sen kovuldun.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah: «Hemen çık oradan, artık sen kovuldun.»

 Gültekin Onan = (Tanrı) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."

 Harun Yıldırım = Allah: Çık oradan! Sen artık kovulmuş birisin.

 Hasan Basri Çantay = Buyurdu: «Hemen buradan çık. Zîrâ artık sen taşlanan (rahmet-i ilâhiyyeden koğulan bir mel'un) sun».

 Hayrat Neşriyat = (Allah) buyurdu ki: 'Haydi oradan (o Cennetten) çık; artık elbette sen kovulmuş birisin!'

 İbni Kesir = Buyurdu ki: Çık oradan. Şüphesiz sen, artık kovulmuş birisin.

 Kadri Çelik = (Allah) Dedi ki: “Öyleyse oradan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın.”

 Muhammed Esed = (Allah) "Öyleyse" dedi, "bu (meleklik konumu)ndan çık git; çünkü sen artık gözden düşmüş/kovulmuş birisin.

 Mustafa İslamoğlu = (Allah) "Öyleyse, çık git bu (yüce) makamdan" dedi, "çünkü sen kendi kendini aşağıladın!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (77-78) (Allah Teâlâ da) Buyurdu ki: «Hemen oradan çıkıver. Çünkü sen şüphe yok ki, koğulmuşsundur. Ve muhakkak ki, lânetim Kıyâmet gününe kadar senin üzerinedir.»

 Ömer Öngüt = Allah dedi ki: "Defol oradan! Sen artık kovuldun. "

 Şaban Piriş = -Oradan çık, dedi. Sen artık kovulmuş birisin.

 Sadık Türkmen = (Allah) buyurdu ki: “Oradan çık! Kovuldun sen artık.

 Seyyid Kutub = Allah: «Çık oradan sen artık kovulmuş birisin.

 Suat Yıldırım = (77-78) Allah: "Defol oradan! Sen artık kovulmuş birisin. Lânetim de, hesap gününe kadar senin üstündedir."

 Süleyman Ateş = Buyurdu ki: "Haydi çık oradan, sen kovuldun!"

 Tefhim-ul Kuran = (Allah) Dedi ki: «Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın.»

 Ümit Şimşek = Allah 'Çık oradan,' buyurdu. 'Artık kovulmuş birisin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Buyurdu: "Hadi, çık oradan! Sen kovulmuş birisin."

 İskender Ali Mihr = (Allahû Tealâ): "Haydi oradan (cennetten) çık! Artık muhakkak ki sen, kovulmuş olanlardansın." dedi.

 İlyas Yorulmaz = Rabbi ona “Çık oradan. Sen kovuldun. ”