Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/76

 أَنتُمْ وَآبَاؤُكُمُ الْأَقْدَمُونَ

  Entum ve âbâukumul akdemûn(akdemûne).

Kelime Karşılaştırma
entum : siz
ve âbâu-kum : ve sizin babalarınız, atalarınız
el akdemûne : kadim, eski, geçmiş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (75-76) İbrahim, şöyle dedi: “Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Siz ve çok daha önce gelip geçen atalarınız.

 Abdullah Parlıyan = sizler ve daha önce gelip geçen atalarınız?

 Adem Uğur = ''İster siz, ister eski atalarınız''

 Ahmed Hulusi = "Siz ve geçmişteki atalarınız!"

 Ahmet Tekin = 'Siz ve geçmiş atalarınız düşündünüz mü?'

 Ahmet Varol = Siz ve geçmiş atalarınız.

 Ali Bulaç = "Hem siz, hem de eski atalarınız?"

 Ali Fikri Yavuz = (75-76) İbrahim şöyle dedi: “- Şimdi gördünüz mü, o sizin ve geçen atalarınızın taptıklarını?

 Ali Ünal = “Eski atalarınızdan beri tapageldiğiniz şeylere?

 Bayraktar Bayraklı = (75-83) İbrâhim şöyle demişti: “Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”

 Bekir Sadak = (75-83) Ibrahim: «Eski atalarinizin ve sizin nelere taptiklarinizi goruyor musunuz? Dogrusu onlar benim dusmanimdir. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, dogru yola eristiren de O'dur. Beni yediren de, iciren de O'dur. Hasta oldugumda bana O sifa verir. Beni ldurecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gununde yanilmalarimi bana bagislamasini umdugum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasina kat.

 Celal Yıldırım = (75-76) İbrâhim : «Sizin ve önceki atalarınızın nelere taptıklarını (üzerinde düşünüp onların neler olduklarını iyice) görüp anladınız mı ?

 Cemal Külünkoğlu = (75-76) (İbrahim:) “Şimdi gördünüz mü, siz ve geçmişteki atalarınız neye kulluk ediyormuşsunuz?” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = (75-83) İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.

 Diyanet Vakfi = (75-76) İbrahim dedi ki: İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın; neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?

 Edip Yüksel = 'Siz ve geçmiş atalarınız?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = (76-77) Hep onlar benim düşmanım ancak o rabbül'âlemîn başka

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (75-76) (İbrahim) dedi ki: «Siz ve sizden önceki atalarınızın neye taptıklarını şimdi gördünüz?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (75-76) İbrahim dedi ki: «İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?»

 Gültekin Onan = "Hem siz, hem de eski atalarınız?"

 Harun Yıldırım = “Hem siz, hem de eski atalarınız?”

 Hasan Basri Çantay = (75-76) (İbrâhîm): «Şimdi gördünüz mü, dedi, gerek sizin, gerek daha evvelki atalarınızın neye tapmakda olduğunuzu»?

 Hayrat Neşriyat = (75-76) (İbrâhîm) dedi ki: 'Siz ve önceki atalarınız, artık nelere tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?'

 İbni Kesir = Siz ve geçmiş atalarınız?

 Kadri Çelik = “Hem siz, hem de önceki babalarınız?”

 Muhammed Esed = Sizler ve sizden önceki atalarınız,

 Mustafa İslamoğlu = (yani) hem siz, hem de önden giden atalarınız?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Sizin ve eski atalarınızın?»

 Ömer Öngüt = “Hem siz hem de önceki atalarınız. ”

 Şaban Piriş = Sizin ve önceki atalarınızın..

 Sadık Türkmen = Siz ve önceki atalarınız!

 Seyyid Kutub = Gerek sizin ve gerekse eski atalarınızın.

 Suat Yıldırım = (75-76) İbrahim dedi ki: "Peki, gerek sizin taptığınız, gerek gelip geçmiş babalarınızın taptığı şeyler hakkında biraz olsun düşünmediniz mi?

 Süleyman Ateş = "Siz ve eski atalarınız?"

 Tefhim-ul Kuran = «Hem siz, hem de eski atalarınız?»

 Ümit Şimşek = 'Sizin de, geçmiş atalarınızın da taptığınız şeyleri?

 Yaşar Nuri Öztürk = "Siz ve o eski atalarınız!"

 İskender Ali Mihr = Siz ve sizin, geçmişteki babalarınızın (taptığı şeyleri).

 İlyas Yorulmaz = “Siz ve daha önceki atalarınızın taptıklarını?”