Önceki Ayet Sonraki Ayet  
12. Sûre Yûsuf/74

 قَالُواْ فَمَا جَزَآؤُهُ إِن كُنتُمْ كَاذِبِينَ

  Kâlû fe mâ cezâuhû in kuntum kâzibîn(kâzibîne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
fe : öyleyse, o taktirde
mâ cezâu-hû : onun cezası nedir
in kuntum kâzibîne : eğer siz yalan söylüyorsanız
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar, “Eğer yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir?” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara, yalan söylüyorsanız hangi cezâya râzısınız dediler.

 Abdullah Parlıyan = Görevliler: “Peki ya yalancı çıkarsanız, o hırsızlık edenin sizce cezası nedir?” diye sordular.

 Adem Uğur = (Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?

 Ahmed Hulusi = (Mısırlılar) dediler ki: "Eğer yalan söylüyorsanız onun cezası nedir?"

 Ahmet Tekin = Yûsuf’un adamları:'Peki yalanınız ortaya çıkarsa, cezası nedir?' dediler.

 Ahmet Varol = (Yusuf'un adamları): 'Peki, eğer yalan söylüyorsanız (çalanın) cezası nedir?' dediler.

 Ali Bulaç = "Öyleyse" dediler. "Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?"

 Ali Fikri Yavuz = Onlar dediler ki, şimdi yalancı çıkarsanız, hırsızın cezası nedir?

 Ali Ünal = Gelenler, “Pekalâ,” diye karşılık verdiler, “eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlık yapanın sizdeki cezası nedir?”

 Bayraktar Bayraklı = Yûsuf'un adamları dediler ki: “Peki siz yalancı iseniz, bunun cezası nedir?”

 Bekir Sadak = «alanci iseniz, hirsizligin cezasi nedir?» dediler.

 Celal Yıldırım = Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığın cezası nedir diye sordular.

 Cemal Külünkoğlu = Görevliler: “Peki eğer yalan söylüyorsanız, size göre hırsızlığın cezası nedir?” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = 'Yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir?' dediler.

 Diyanet Vakfi = (Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?

 Edip Yüksel = Dediler: 'Peki, yalan söylüyorsanız onun cezası nedir?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şimdi, dediler: yalancı çıkarsanız cezası ne?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şimdi yalancı çıkarsanız cezası ne? dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Peki yalancı çıkarsanız onun (hırsızlık edenin) cezası nedir?» dediler.

 Gültekin Onan = "Öyleyse" dediler. "Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?"

 Harun Yıldırım = Dediler ki: “Öyleyse eğer yalan söylüyorsanız cezası nedir?”

 Hasan Basri Çantay = «Şimdi, dediler, yalancılar iseniz (çalanın) cezası nedir»?

 Hayrat Neşriyat = (O nidâ edenler:) 'Eğer yalancılar iseniz o hâlde (sizin şeriatınıza göre) bunun cezâsı nedir? (Hükmünüzü siz verin!)' dediler.

 İbni Kesir = Eğer yalancılar iseniz; bunun cezası nedir? dediler.

 Kadri Çelik = “Yalancı iseniz, cezası nedir?” dediler.

 Muhammed Esed = (Mısırlılar:) "Peki, eğer yalan söylüyorsanız, bu (yaptığınızın) cezası nedir?" dediler.

 Mustafa İslamoğlu = "Evet ama, eğer yalan söylüyorsanız bunun cezası (size göre) nedir?" dediler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Eğer siz yalancı kimseler oldunuz ise onun cezası nedir?»

 Ömer Öngüt = (Yusuf'un adamları): “Yalan söylüyorsanız bunun cezası ne olacak?” dediler.

 Şaban Piriş = -Yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir? dediler.

 Sadık Türkmen = (yusuf’un adamları) dediler ki: “Onun cezası (sizce, sizin kanunlarınıza göre) nedir? Eğer yalancılar iseniz!”

 Seyyid Kutub = Görevliler; «Peki eğer yalan söylüyorsanız, size göre hırsızlığın cezası nedir?» dediler.

 Suat Yıldırım = Görevliler: "Peki, yalancı çıkarsanız, cezası ne?" dediler.

 Süleyman Ateş = (Yûsuf'un adamları): "Peki, dediler, ya yalancı çıkarsanız o(hırsızlık ede)nin cezâsı nedir?"

 Tefhim-ul Kuran = «Öyleyse» dediler. «Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?»

 Ümit Şimşek = 'Yalancı çıkarsanız bunun cezası nedir?' dediler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sordular: "Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığı yapanın cezası nedir?"

 İskender Ali Mihr = “Eğer siz yalan söylüyorsanız, o taktirde onun cezası nedir?” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Dediler ki “Eğer yalan söylüyorsanız bunun cezası nedir, biliyor musunuz?”