Önceki Ayet Sonraki Ayet  
19. Sûre Meryem/72

 ثُمَّ نُنَجِّي الَّذِينَ اتَّقَوا وَّنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جِثِيًّا

  Summe nuneccîllezînettekav ve nezeruz zâlimîne fîhâ cisiyyâ(cisiyyen).

Kelime Karşılaştırma
summe : sonra
nuneccîllezînettekav : takva sahiplerini kurtaracağız
ve nezeru : ve bırakacağız
ez zâlimîne : zulmedenler, zalimler
fîhâ : orada
cisiyyen : diz üstü çökmüş olarak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bir kez daha hatırlatalım:Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minleri kurtarırız. İnkâr ile isyan ile baskı, zulüm, işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, Kur’ân aleyhindeki propagandaya devam eden güç ve iktidar sahibi zâlimleri, müşrikleri de dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakırız.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra takva sahiplerini kurtarır; zalimleri ise orada dizüstü çökmüş halde bırakırız.

 Abdullah Parlıyan = Ve bir kere daha hatırlatmış olalım ki. Biz yolunu, yordamını Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışanları, cehennemden kurtaracağız ama, yaratılış gayesi dışında hareket etmiş olanları, onun içinde diz çökmüş olarak bırakacağız.

 Adem Uğur = Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

 Ahmed Hulusi = Sonra korunanları (korunmanın getirisi, nurânî kuvve sahiplerini) kurtarırız; nefsine zulmedenleri de dizüstü orada bırakırız.

 Ahmet Tekin = Bir kez daha hatırlatalım:Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minleri kurtarırız. İnkâr ile isyan ile baskı, zulüm, işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, Kur’ân aleyhindeki propagandaya devam eden güç ve iktidar sahibi zâlimleri, müşrikleri de dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakırız.

 Ahmet Varol = Sonra takva sahiplerini kurtarır; zalimleri ise orada dizüstü çökmüş halde bırakırız.

 Ali Bulaç = Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.

 Ali Fikri Yavuz = Sonra, Allah’dan korkup sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan Cehennem’de bırakacağız.

 Ali Ünal = Şu kadar ki, kalbleri Rabbilerine karşı saygıyla dopdolu olan, O’na isyandan, dolayısıyla O’nun azabından kaçınanları kurtarır, (onları Cehennem’in yakmasına müsaade etmez, hattâ bazılarına onun hışırtısını bile duyurmaz), buna karşılık, (Allah’a şirk koşmak veya O’nu inkârla en büyük zulmü işleyen) zalimleri Cehennem’in içinde diz üstü bırakırız.

 Bayraktar Bayraklı = Sonra biz, Allah'tan sakınanları cehennemden uzak tutarız; zâlimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

 Bekir Sadak = Sonra Biz Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlari kurtarir, zalimleri de orada diz ustu cokmus olarak birakiriz.

 Celal Yıldırım = Sonra da Allah'tan korkup fenalıklardan sakınanları kurtaracağız. Zâlimleri ise dizleri üstü Cehennem'de bırakacağız.

 Cemal Külünkoğlu = Sonra da Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız. Zalimleri ise diz üstü çökmüş halde cehennemde bırakırız.

 Diyanet İşleri (eski) = Sonra Biz Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarır, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakırız.

 Diyanet Vakfi = Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

 Edip Yüksel = Sonra, erdemlileri kurtaracağız. Zalimleri ise orada diz üstü bırakacağız.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra müttakı olanlara necat veririz de zalimleri dizleri üstü bırakırız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra takva sahiplerini kurtarırız ve zalimleri diz üstü bırakırız.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.

 Gültekin Onan = Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulme sapanları diz üstü çökmüş halde bırakıveririz.

 Harun Yıldırım = Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

 Hasan Basri Çantay = Sonra takvaaya erenleri kurtaracağız. Zaalimleri ise orada diz üstü düşmüş bir halde bırakacağız.

 Hayrat Neşriyat = Sonra (şirk ve küfürden) sakınanları kurtarırız (Cennete koyarız) ve zâlimleri diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

 İbni Kesir = Sonra Biz, takvaya erenleri kurtaracağız. Zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.

 Kadri Çelik = Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulme sapanları diz üstü çökmüş halde bırakıveririz.

 Muhammed Esed = Bir kere daha (hatırlatalım ki): Biz, Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyanları (cehennemden) kurtaracağız; ama zalimleri onun içinde diz üstü bırakacağız.

 Mustafa İslamoğlu = En sonunda, (hayatta) sorumluluk bilinciyle hareket etmiş olanları (oraya düşmekten) kurtaracağız; fakat kendilerine kötülük edenleri orada perişan bir halde bırakacağız.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra ittikada bulunmuş olanları necâta erdiririz. Zalimleri de orada dizleri üstüne çökmüş bir halde bırakırız.

 Ömer Öngüt = Sonra takvâya erenleri kurtarırız, zâlimleri de orada diz çökmüş olarak bırakırız.

 Şaban Piriş = Sonra, korunanları kurtaracağız, zalimleri de orada dizüstü çökmüş olarak bırakacağız.

 Sadık Türkmen = Sonra sakınıp korunan kimseleri kurtarırız, zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

 Seyyid Kutub = Sonra sakınanları kurtararak zalimleri, dizüstü çökmüş durumda orada bırakırız.

 Suat Yıldırım = Sonra Allah’ı sayıp günahlardan sakınan müttakileri kurtararak zalimleri dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakacağız.

 Süleyman Ateş = Sonra korunanları kurtarırız ve zâlimleri öyle diz üstü çökmüş olarak bırakırız.

 Tefhim-ul Kuran = Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulme sapanları diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.

 Ümit Şimşek = Sonra, korunmuş olanları kurtarır, zalimleri ise orada diz üstü bırakırız.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.

 İskender Ali Mihr = Sonra takva sahiplerini kurtaracağız. Ve zalimleri, diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.

 İlyas Yorulmaz = Sonra Rablerinden sakınıp korunanları o cehennem ateşinden kurtaracağız ve kendi nefislerine zulmedip haksızlık yapanları, cehennem ateşinde diz üstü bırakacağız.