Önceki Ayet Sonraki Ayet  
43. Sûre Zuhruf/70

 ادْخُلُوا الْجَنَّةَ أَنتُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ تُحْبَرُونَ

  Udhulûl cennete entum ve ezvâcukum tuhberûn (tuhberûne).

Kelime Karşılaştırma
udhulû : dahil olun, girin
el cennete : cennet
entum : siz
ve ezvâcu-kum : ve sizin eşleriniz
tuhberûne : siz sevindirileceksiniz, ferahlatılacaksınız
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Girin cennete siz ve eşleriniz kutlulukla, sevinerek.

 Abdullah Parlıyan = Ey kullarım! Siz ve mü'min eşleriniz girin cennete, orada ağırlanıp sevindirileceksiniz.

 Adem Uğur = Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

 Ahmed Hulusi = Siz ve eşleriniz (bilinç ve ruhanî bedenleriniz) neşe ve keyifle cennete dâhil olun!

 Ahmet Tekin = Siz ve eşleriniz, birlikte Cennet’e girin. Pür neşe içinde, süsler, zînetler takınarak ağırlanacaksınız.

 Ahmet Varol = Siz ve eşleriniz cennete girin, sevinç içinde ağırlanacaksınız.

 Ali Bulaç = "Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız."

 Ali Fikri Yavuz = (Onlara şöyle denir): Sevinç ve neşeler içinde olduğunuz halde, siz ve zevceleriniz girin cennete...

 Ali Ünal = “Haydi, siz de, (sizinle beraber iman etmiş ve teslim olmuş) eşleriniz de sevinç ve saadet içinde girin Cennet’e!”

 Bayraktar Bayraklı = “Siz ve eşleriniz, büyük mutluluk içinde cennete giriniz.”

 Bekir Sadak = soyle denir: «Siz ve esleriniz, agirlanmis olarak cennete giriniz.»

 Celal Yıldırım = Sizler ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde girin Cennet'e!

 Cemal Külünkoğlu = Onlara: “Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz” denir.

 Diyanet İşleri (eski) = Şöyle denir: 'Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz.'

 Diyanet Vakfi = Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!

 Edip Yüksel = Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Girin Cennete: siz ve zevceleriniz, sürurlar, neş'eler içinde

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Girin cennete siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluklar içinde!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada ağırlanıp sevindirileceksiniz.»

 Gültekin Onan = Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız."

 Harun Yıldırım = “Siz ve eşleriniz sevinç ve neşe içerisinde cennete girin.”

 Hasan Basri Çantay = Sürûr ve ikram a müstağrak olduğunuz halde siz de, (mü'min) zevceleriniz de girin cennete.

 Hayrat Neşriyat = 'Girin Cennete! Siz ve zevceleriniz (orada) sevindirileceksiniz!'

 İbni Kesir = Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete girin.

 Kadri Çelik = Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.

 Muhammed Esed = Siz ve eşleriniz, sevinç ve mutlulukla cennete girin!"

 Mustafa İslamoğlu = Siz ve eşleriniz, ruha safa veren bir musiki eşliğinde girin cennete!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Siz de zevceleriniz de meserretler içinde olduğunuz halde cennete giriniz.»

 Ömer Öngüt = Girin cennete! Siz ve eşleriniz ağırlanıp sevindirileceksiniz!

 Şaban Piriş = Siz ve eşleriniz sevinç içinde, girin cennete!

 Sadık Türkmen = “siz ve eşleriniz cennete girin! Ağırlanarak neşelendirileceksiniz.”

 Seyyid Kutub = Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz.

 Suat Yıldırım = Haydi siz de, eşleriniz de neş’e dolu olarak buyurun cennete!

 Süleyman Ateş = "Haydi, siz cennete girin. Siz ve eşleriniz ağırlanıp sevindirileceksiniz!"

 Tefhim-ul Kuran = «Siz ve eşleriniz cennete girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.»

 Ümit Şimşek = Siz de, eşleriniz de, sevinç içinde girin Cennete.

 Yaşar Nuri Öztürk = Cennete girin! Siz ve eşleriniz ikramlarla ağırlanacaksınız."

 İskender Ali Mihr = Siz ve zevceleriniz (eşleriniz) cennete girin! (Orada) ferahlatılacaksınız.

 İlyas Yorulmaz = Siz ve eşlerinize ikram olunmuş cennete girin.