Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/70

 فَهُمْ عَلَى آثَارِهِمْ يُهْرَعُونَ

  Fe hum alâ âsârihim yuhraûn(yuhraûne).

Kelime Karşılaştırma
fe : o zaman
hum : onlar
alâ : üzerinde
âsâri-him : onların izleri
yuhreûne : koşuyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar da, koşa koşa onların izlerini izlemişlerdi.

 Abdullah Parlıyan = babalarının izinde koşup gitmişlerdi.

 Adem Uğur = Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar.

 Ahmed Hulusi = Böylece onların izleri üzerinde ısrarla koşarlar.

 Ahmet Tekin = Hâlâ baskıyla, korkutularak izdiham halinde onların izinde koşturuluyorlar.

 Ahmet Varol = Kendileri de, onların izlerinden koşturuluyorlardı.

 Ali Bulaç = Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.

 Ali Fikri Yavuz = Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı.

 Ali Ünal = Ne var ki, onların izinde gitmeye can atmaktadırlar.

 Bayraktar Bayraklı = (69-70) Şüphesiz onlar atalarını sapıklıkta buldular ve peşlerinden koşup gittiler.

 Bekir Sadak = Oyleyken yine de onlarin izlerinden kovalanircasina kosturuyorlardi.

 Celal Yıldırım = Onların izleri üzerinde koşturup durdular.

 Cemal Külünkoğlu = (69-70) Çünkü onlar, atalarını sapıtmış kişiler halinde bulmalarına rağmen kendileri de onların izinden gitmişlerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = Öyleyken yine de onların izlerinden kovalanırcasına koşturuyorlardı.

 Diyanet Vakfi = (69-70) Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular da peşlerinden koşup gittiler.

 Edip Yüksel = Ve onların izlerini körükörüne izliyorlardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şimdi de kendileri onların izlerinde koşturuyorlar.

 Gültekin Onan = Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.

 Harun Yıldırım = Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Kendileri de onların izleri üzerinde (birbirini itib) koşduruluyorlardı.

 Hayrat Neşriyat = Fakat kendileri (de) onların izleri üzerinde koşturuyorlar.

 İbni Kesir = Yine de onların izlerinde koşturuluyorlardı.

 Kadri Çelik = Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.

 Muhammed Esed = ve (şimdi) atalarının izinden gitmeye can atıyorlar!

 Mustafa İslamoğlu = fakat kendileri atalarının izinden akılsızca seğirtiyorlar!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.

 Ömer Öngüt = Kendileri de onların izlerinde koşturup gidiyorlar.

 Şaban Piriş = Onların izinde koşturmuşlardı.

 Sadık Türkmen = Kendileri de onların izlerinde koşuyorlar!

 Seyyid Kutub = Öyle iken yine de düşünmeden atalarının peşinden koşuyorlardı.

 Suat Yıldırım = Bunlar da onların izlerinde koşmaya can atıyorlar.

 Süleyman Ateş = Kendileri de onların izlerinde koşturuyorlar.

 Tefhim-ul Kuran = Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.

 Ümit Şimşek = Yine de izlerinde koşup duruyorlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar.

 İskender Ali Mihr = Onlar, onların (babalarının) izleri üzerinde koşuyorlar(dı).

 İlyas Yorulmaz = Sonra atalarının izinden koşmuşlardı.