Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/70

 إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا تَعْبُدُونَ

  İz kâle li ebîhi ve kavmihî mâ ta’budûn(ta’budûne).

Kelime Karşılaştırma
iz kâle : demişti
li ebî-hi : onun babasına
ve kavmi-hi : ve onun kavmine
: şey nedir
ta’budûne : tapıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hani o, babasına ve kavmine, “Neye tapıyorsunuz?” demişti.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hani atasına ve kavmine, neye tapıyorsunuz demişti.

 Abdullah Parlıyan = Hani O, babasına ve toplumuna “Neye tapıyorsunuz?” diye sormuştu.

 Adem Uğur = Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti.

 Ahmed Hulusi = Hani (İbrahim) babasına ve toplumuna: "Neye kulluk ediyorsunuz?" demişti.

 Ahmet Tekin = Hani İbrâhim babasına ve kavmine:'Neye tapıyorsunuz?' demişti.

 Ahmet Varol = Hani o babasına ve kavmine: 'Siz neye tapıyorsunuz?' demişti.

 Ali Bulaç = Hani, babasına ve kavmine: "Siz neye kulluk ediyorsunuz?" demişti.

 Ali Fikri Yavuz = Hani o, babasına ve kavmine demişti ki, siz neye tapıyorsunuz?

 Ali Ünal = İbrahim, bir gün atasına ve halkına hitaben, “Nedir bu taptıklarınız böyle?” dedi.

 Bayraktar Bayraklı = (69-74) Onlara İbrâhim'in kıssasını anlat! İbrâhim, babasına ve ulusuna “nelere tapıyorsunuz?” demişti. Onlar: “Putlara tapıyoruz; onlarla ilgilenip duruyoruz” demişlerdi. İbrâhim: “Çağırdığınız zaman sizi duyarlar mı ve size bir fayda ve zarar verirler mi?” demişti. Onlar: “Ancak, babalarımızı da böyle yaparken bulduk” demişlerdi.[378]

 Bekir Sadak = Ibrahim, babasina ve milletine: «Nelere tapiyorsunuz?» demisti.

 Celal Yıldırım = Hani İbrâhim babasına ve kavmine dedi ki: «Neye tapıyorsunuz ?»

 Cemal Külünkoğlu = Hani o, babasına ve kavmine: “Neye tapıyorsunuz?” demişti.

 Diyanet İşleri (eski) = İbrahim, babasına ve milletine: 'Nelere tapıyorsunuz?' demişti.

 Diyanet Vakfi = Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti.

 Edip Yüksel = Babasına ve halkına, 'Neye tapıyorsunuz?' demişti.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O bir vakıt babasına ve kavmine: siz neye taparsınız? dedi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O bir vakit babasına ve kavmine: «Siz neye tapıyorsunuz?» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hani o, babasına ve kavmine, «Neye tapıyorsunuz?» demişti.

 Gültekin Onan = Hani, babasına ve kavmine: "Siz neye kulluk ediyorsunuz?" demişti.

 Harun Yıldırım = Hani, babasına ve kavmine: “Siz neye ibadet ediyorsunuz?” demişti.

 Hasan Basri Çantay = Hani o, babasına ve kavmine: «Siz neye tapıyorsunuz?» demişdi.

 Hayrat Neşriyat = Hani, babasına ve kavmine: '(Siz) nelere tapıyorsunuz?' demişti.

 İbni Kesir = Hani babasına ve kavmine: Nelere tapıyorsunuz? demişti.

 Kadri Çelik = Hani, babasına ve kavmine, “Siz neye kulluk ediyorsunuz?” demişti.

 Muhammed Esed = Hani, o babasına ve kavmine "Nelere kulluk ediyorsunuz?" diye sormuştu.

 Mustafa İslamoğlu = Hani bir zamanlar o, babasını ve kavmini "Neye kulluk ediyorsunuz? Diye sor(gula)dı.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O vakit ki, babasına ve kavmine dedi ki: «Neye ibadet ediyorsunuz?»

 Ömer Öngüt = Hani o, babasına ve kavmine: “Neye tapıyorsunuz?” demişti.

 Şaban Piriş = Hani, babasına ve halkına: -Neye kulluk ediyorsunuz? demişti.

 Sadık Türkmen = Hani babasına ve kavmine demişti: “Neye kulluk ediyorsunuz?”

 Seyyid Kutub = Hani İbrahim, babası ile soydaşlarına, «Neye tapıyorsunuz?» dedi.

 Suat Yıldırım = Günün birinde o babasına ve halkına hitaben: "Söyler misiniz: siz nelere ibadet ediyorsunuz?" dedi.

 Süleyman Ateş = Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

 Tefhim-ul Kuran = Hani, babasına ve kavmine: «Siz neye kulluk ediyorsunuz?» demişti.

 Ümit Şimşek = Hani babası ile kavmine sormuştu, 'Siz neye tapıyorsunuz?' diye.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hani babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Siz neye ibadet ediyorsunuz?"

 İskender Ali Mihr = Babasına ve onun kavmine: “Taptığınız şey nedir?” demişti.

 İlyas Yorulmaz = Babasına ve kavmine “Bu taptıklarınız da nedir?” diye sormuştu.