Önceki Ayet Sonraki Ayet  
45. Sûre Câsiye/7

 وَيْلٌ لِّكُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٍ

  Veylun li kulli effâkin esîm(esîmin).

Kelime Karşılaştırma
veylun : vay haline
li kulli : hepsi için, hepsi, bütün
effâkin(ifk) : (çok) yalancı
esîmin : günahkâr
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Her günahkâr yalancının vay hâline!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yazık boyuna yalan söyleyip durmadan suç işleyene.

 Abdullah Parlıyan = Yalana ve günaha dadanan kimsenin vay haline.

 Adem Uğur = Vay haline, her yalancı ve günahkâr kişinin!

 Ahmed Hulusi = Her kendini aldatan esîme (hakikatini inkâr ederek, oluşmuş benliğin içgüdüleri ve dürtüleriyle yaşayana) yazıklar olsun!

 Ahmet Tekin = Bütün yalancıların, bilerek günah işlemekte ısrar edenlerin, günaha dadananların vay haline!

 Ahmet Varol = Çok yalancı, çok günahkar her kişinin vay haline!

 Ali Bulaç = Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.

 Ali Fikri Yavuz = Şiddetli azab olsun, insafsız yalancıya, çok günah işliyene!...

 Ali Ünal = Vay haline her bir yalancı, iftiracı ve günahkârın!

 Bayraktar Bayraklı = Bütün yalancı ve günahkârların vay haline!

 Bekir Sadak = (7-8) Kendine okunan Allah'in ayetlerini dinleyip, sonra, onlari hic duymamis gibi buyukluk taslamakta direnen, yalanci ve gunahkar kisinin vay haline! Ona can yakici bir azap mujdele.

 Celal Yıldırım = Çok yalan söyleyip iftira atan her günahkârın vay hâline !

 Cemal Külünkoğlu = Vay haline, her yalancı ve günahkâr kişinin!

 Diyanet İşleri (eski) = (7-8) Kendine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip, sonra, onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, yalancı ve günahkar kişinin vay haline! Ona can yakıcı bir azap müjdele.

 Diyanet Vakfi = Vay haline, her yalancı ve günahkâr kişinin!

 Edip Yüksel = Vay haline her uydurukçu günahkarın!

 Elmalılı Hamdi Yazır = Veyl o her bir vebal yüklü sahtekâra

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her günahkar sahtekarın vay haline!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Her günahkâr kişinin vay haline!

 Gültekin Onan = Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.

 Harun Yıldırım = Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkese veyl olsun!

 Hasan Basri Çantay = Yalana, günâha dadanan her (kimsen) in vay haaline!

 Hayrat Neşriyat = Her iftirâcı, günahkâr kimsenin vay hâline!

 İbni Kesir = Yalancı, günahkar her kişinin vay haline.

 Kadri Çelik = Her yalancı, günah yüklü kimsenin vay haline!

 Muhammed Esed = Vay haline kendi kendini aldatan günahkarın,

 Mustafa İslamoğlu = Kendini aldatarak günaha gömülenlerin topuna birden yazıklar olsun!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (6-7) İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir ki bunları sana bihakkın okuyoruz. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi bir söze inanırlar? Herbir yalancının, günaha düşkünün vay hâline!

 Ömer Öngüt = Her yalancı günah yüklü kimsenin vay haline!

 Şaban Piriş = Yazıklar olsun yalancı günahkara!..

 Sadık Türkmen = Iftiraci, günahkâr her kişinin vay haline!

 Seyyid Kutub = Her yalancı, günah yüklü kimsenin vay haline.

 Suat Yıldırım = (7-8) Yalana, sahtekârlığa, günaha dadanan her kimsenin vay haline! Böylesi, Allah’ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra kibrine yediremeyip büyüklük taslayarak, sanki onları hiç işitmemiş gibi inkârında direnir. Ona gayet acı bir azabı müjdele!

 Süleyman Ateş = Her yalancı, günâh yüklü kimseye yuh olsun!

 Tefhim-ul Kuran = Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.

 Ümit Şimşek = Yalana dalmış günahkârların hepsine yazıklar olsun!

 Yaşar Nuri Öztürk = Yazıklar ve azaplar olsun günaha batmış her yalancı iftiracıya,

 İskender Ali Mihr = Bütün yalancı günahkârların vay haline.

 İlyas Yorulmaz = Durmadan yalan uyduran günahkârların vay haline!