Önceki Ayet Sonraki Ayet  
30. Sûre Rûm/7

 يَعْلَمُونَ ظَاهِرًا مِّنَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ عَنِ الْآخِرَةِ هُمْ غَافِلُونَ

  Ya’lemûne zâhiran minel hayâtid dunyâ, ve hum anil âhırati hum gâfilûn(gâfilûne).

Kelime Karşılaştırma
ya’lemûne : biliyorlar, bilirler
zâhiren : zahir olan, görünen
min : dan
el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
ve hum : ve onlar
anil âhıreti (an el âhireti) : ahiretten
hum : onlar
gâfilûne : gâfil olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Dünyâ yaşayışının yalnız dış yüzünü bilirler ve onlar, âhiretten gafil olanlardır.

 Abdullah Parlıyan = Onlar bu dünya hayatının, yalnız görünen tarafını tanırlar, ahiretten ise tamamen habersizdirler.

 Adem Uğur = Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.

 Ahmed Hulusi = Onlar kozalarında yaşamaları yüzünden sonsuz gelecek yaşamdan habersizdirler; dünya hayatını madde yanı itibarıyla bilip kabul ederler!

 Ahmet Tekin = Onlar dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Âhiretten, ebedî yurttan ise, onlar hep gafildirler, habersizdirler.

 Ahmet Varol = Onlar dünya hayatından sadece dış görünüşü bilirler. Ahiretten ise habersizdirler.

 Ali Bulaç = Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır.

 Ali Fikri Yavuz = (O Mekke halkı) dünya hayatından bir dış görünüşü bilirler, (geçimleri için çalışırlar). Ahiretten ise hep habersizdirler.

 Ali Ünal = Dünya hayatının sadece dış yüzü konusunda belli bilgileri vardır, ama Âhiret konusunda bütün bütün gafil ve kayıtsızdırlar.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar, dünya hayatının sadece görünen kısmını bilirler. Oysa onlar, gerçekten âhiretten habersizdirler.

 Bekir Sadak = Onlar, dunya hayatinin gorulen kismini bilirler. Onlar, ahiretten habersizdirler.

 Celal Yıldırım = Onlar Dünya hayatının bir dış tarafını bilirler. Onlar Âhiret'ten oldukça habersizdirler.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar dünya hayatının yalnız görünen yüzünü tanırlar, ebedi ve nihai olandan ise tamamen habersizdirler.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlar, dünya hayatının görülen kısmını bilirler. Onlar, ahiretten habersizdirler.

 Diyanet Vakfi = Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.

 Edip Yüksel = Onlar dünya hayatının dış yüzünü yanını bilirler. Ahiretten ise habersizdirler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir zâhir bilirler Dünya hayattan, Âhıretten ise hep gafildirler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar, bu dünya hayatının dış yüzünü bilirler; ahiretten ise hep gafildirler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar, sadece bu dünya hayatının dış yüzünü bilirler. Ahiretten ise onlar hep gafildirler.

 Gültekin Onan = Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır.

 Harun Yıldırım = Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.

 Hasan Basri Çantay = Onlar (bu) dünyâ hayâtından (yalınız) bir dış (taraf) ı bilirler. Ahiretden ise onlar gaafillerin ta kendileridir.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar) dünya hayâtından (yalnız) görünüşte olanı bilirler; çünki onlar, âhiretten gafil olanların ta kendileridir.

 İbni Kesir = Onlar dünya hayatının yalnız dış yüzünü bilirler. Ve onlar ahiretten ise gafillerdir.

 Kadri Çelik = Onlar, dünya hayatından (yalnızca) zahirde olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır.

 Muhammed Esed = Onlar bu dünya hayatının yalnız görünen yüzünü tanırlar, ebedi ve nihai olandan ise tamamen habersizdirler.

 Mustafa İslamoğlu = onlar sadece bu dünya hayatının görünür yüzünü tanırlar, ama onlar (görünmeyen) öteki hayattan gafildirler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dünya hayatından bir âşikâre olanı bilirler. Ahiretten ise gafiller olanlar onlardır, onlar.

 Ömer Öngüt = Onlar dünyâ hayatının yalnız görünen dış kısmını bilirler. Ahiretten ise tamamen habersizdirler.

 Şaban Piriş = Onlar, dünya hayatının görünüşünü bilirler. Onlar, ahiretten gafil kimselerdir.

 Sadık Türkmen = Onlar sadece dünya hayatının dış görünüşünü biliyorlar, ahiretten/gaybtan/gelecekten gafildirler/habersizdirler.

 Seyyid Kutub = Onlar dünya hayatının görülen kısmını bilirler. Ahiretten ise habersizdirler.

 Suat Yıldırım = Bildikleri, sadece dünya hayatının dış görünüşüdür; ama âhiretten habersiz, gafildirler.

 Süleyman Ateş = Onlar, sadece şu yakın hayâtın dış yüzünü bilirler; âhiretten ise onlar tamamen gâfildirler.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır.

 Ümit Şimşek = Onlar sadece dünya hayatının dış yüzünü bilirler; âhiretten ise habersizdirler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar basit ve iğreti hayattan, bir dış görünüşü bilirler. Ama âhiretten tam bir gaflet içindedirler onlar!

 İskender Ali Mihr = Onlar, dünya hayatının zahirini (görünen kısmını) bilirler. Ve onlar, ahiretten gâfil olanlardır.

 İlyas Yorulmaz = Onlar dünya hayatı içerisinde görünenleri biliyorlar. Ancak ahiret hayatı hakkında hiçbir bilgileri yok.