Önceki Ayet  
1. Sûre Fâtiha/7

 صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ

  Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn(dâllîne).

Kelime Karşılaştırma
sırâta : yol
ellezîne : ki onlar
en’amte : sen ni’met verdin
aleyhim : onlara, onların üzerine
gayri : başka, hariç, değil
el magdûbi : gadap, öfke duyulanlar
aleyhim : onlara, onların üzerine
ve : ve
lâ ed dâllîne : dalâlette olanlar değil
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

 Abdulbaki Gölpınarlı = nimetlendirdiğin kişilerin yolunu; gazaba uğramışların da değil, sapıkların da

 Abdullah Parlıyan = Nimet verdiğin kimselerin yoluna. Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.

 Adem Uğur = Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

 Ahmed Hulusi = Ki o, in'amda bulunduklarının (nefslerinin hakikati olan Allâh Esmâ'sına iman edip, ondaki kuvvelerin farkındalığını yaşayanların) yoluna. . . Gazabına uğrayanların (âlemlerin ve nefsinin hakikatini göremeyip benlikleriyle kayıtlananların) Ve (Hakikatten - Vahid-ül AHAD üs Samed olan Allâh ismiyle işaret edilen, anlayışından) saparak şirk koşanların yoluna değil.

 Ahmet Tekin = Gazabına uğrayan zâlimlerin, âsilerin, dinine, Kur’ân’ına düşmanlık edenlerin, zalimleri, yahudilerin; başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşıp dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerin, cahillerin, hristiyanların doğruluğu, muhkemliği, güvenliği olmayan yolundan bizi uzak tut Allahım.

 Ahmet Varol = Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gadaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.

 Ali Bulaç = Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.

 Ali Fikri Yavuz = Kendilerine, (fazlından ve ihsanından) nimet verdiğin kimselerin (Peygamberlerle velilerin) yoluna (hakkı kabul etmeyip küfre vardıklarından) gazâba uğrayanların ve sapıklarınkine değil... (Amin= Kabul buyur, Allah’ım!...)

 Ali Ünal = Kendilerine nimet lûtfettiklerinin yoluna; üzerlerine gazap hak olmuş bulunanların ve dalâlette olanlarınkine değil.

 Bayraktar Bayraklı = (6-7) Bizi doğru yola, yani kendilerini nimetlendirdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğramışların ve sapıkların yoluna değil![5]

 Bekir Sadak = Nimete erdirdigin kimselerin yoluna; gazaba ugrayanlarin, ya da sapitanlarin yoluna degil. *

 Celal Yıldırım = Nîmetine erdirdiğin kimselerin yoluna... Gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.

 Cemal Külünkoğlu = (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine (lütuf ve ikramda bulunarak) nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.

 Diyanet İşleri (eski) = Nimete erdirdigin kimselerin yoluna; gazaba ugrayanlarin, ya da sapitanlarin yoluna degil. *

 Diyanet Vakfi = Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

 Edip Yüksel = Gazaba uğrayanların ve sapmışların değil; kendilerine iyilikte bulunduğun kimselerin yoluna...

 Elmalılı Hamdi Yazır = O kendilerine in'am ettiğin mes'utların yoluna. Ne o gadap olunanların ne de sapgınların

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O kendilerine nimet verdiğin mesutların yoluna! Ne o gazap olunanların ne de sapkınların!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (6-7) Bizi doğru yola, nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapanların değil..

 Gültekin Onan = (6-7) Bizi doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışların değil.

 Harun Yıldırım = Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların (yahûdilerin. ve (hak yoldan. sapanların (hıristiyanların. yoluna değil…

 Hasan Basri Çantay = (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine ni'met verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine, sapıklarınkine değil.

 Hayrat Neşriyat = Kendilerine ni'met verdiğin kimselerin yoluna; gazab edilmiş olanların ve dalâlete düşenlerin (yoluna) değil! (Âmîn!)

 İbni Kesir = Nimete erdirdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve dalalete düşenlerinkine değil.

 Kadri Çelik = Kendilerine nimet verdiğin, gazaba uğramamış ve sapmamış kimselerin yoluna.

 Muhammed Esed = Nimet bahşettiklerinin yoluna; gazab(ın)a uğrayanların ve sapkınlarınkine değil!

 Mustafa İslamoğlu = Nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (6-7) Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine in'am etmiş olduğun zâtların yoluna ilet, gazaba uğramışların ve sapık bulunmuşların yoluna değil.

 Ömer Öngüt = Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yoluna eriştir. Gadaba uğramış ve sapmış olanların yoluna değil.

 Şaban Piriş = (6-7) Bizi doğru yola, nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapanların değil..

 Sadık Türkmen = Kendilerine nimet (vahiy) verdiklerinin yolunu. Gazaba uğramışların ve sapıtmışların yolunu değil!

 Seyyid Kutub = Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.

 Suat Yıldırım = Nimet ve lütfuna nail ettiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil.

 Süleyman Ateş = ni'met verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya Rabbi)!

 Tefhim-ul Kuran = (6-7) Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.

 Ümit Şimşek = Kendilerine nimetler verdiğin kullarının yoluna ilet. Gazabına uğramış, yahut sapmış olanların yoluna değil.

 Yaşar Nuri Öztürk = Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...

 İskender Ali Mihr = O yol (SIRATI MUSTAKÎM) ki; üzerlerine nimet verdiklerinin yoludur. Üzerlerine gadap duyulmuşların ve dalâlette kalmışların (Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin) yolu değil.

 İlyas Yorulmaz = Kendilerini mükâfatlandırdıklarının yoluna, senin gazabına uğramış ve sapkınların yoluna değil.