Önceki Ayet Sonraki Ayet  
25. Sûre Furkân/65

 وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا

  Vellezîne yekûlûne rabbenâsrif annâ azâbe cehenneme inne azâbehâ kâne garâmâ(garâmen).

Kelime Karşılaştırma
ve ellezîne : ve onlar
yekûlûne : derler
rabbe-nâ : Rabbimiz
asrif an-nâ : bizden çevir, uzaklaştır
azâbe : azap
cehenneme : cehennem
inne : muhakkak
azâbe-hâ : onun azabı
kâne : oldu, ...dır
garâmen : daimî helâk edici
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve öyle kişilerdir onlar ki Rabbimiz derler, savuştur cehennem azâbını bizden; şüphe yok ki onun azâbı dâimîdir.

 Abdullah Parlıyan = Ve onlar ki, “Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun azabı gerçekten pek korkunç ve süreklidir!” derler.

 Adem Uğur = Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

 Ahmed Hulusi = Onlar ki: "Rabbimiz. . . Cehennem yanışını bizden sav! Muhakkak ki onun yakışı insanın yakasını bırakmaz!" derler.

 Ahmet Tekin = Onlar:'Rabbimiz Cehennem azâbını üzerimizden uzaklaştır. Cehennem azâbı mahvedicidir, kaçınılmazdır.' diyenlerdir.

 Ahmet Varol = Onlar: 'Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden sav. Şüphesiz onun azabı devamlıdır' derler.

 Ali Bulaç = Onlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden geri çevir; gerçekten, onun azabı ödenmesi kaçınılmaz bir borç (veya sürekli bir acıdır)" derler.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar ki, şöyle derler: “- Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını sav, muhakkak ki onun azabı devamlı bir helâktır.

 Ali Ünal = (İbadet ânında olsun, başka zaman olsun), “Rabbimiz,” diye dua ederler: “Cehennem azabını bizden sav; çünkü onun azabı, tahammülü zor ve yakaladığını bırakmaz, ömür tüketen bir azaptır.

 Bayraktar Bayraklı = Şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır. Doğrusu onun azabı devamlıdır.”

 Bekir Sadak = (65-66) Onlar, «Rabbimiz! Bizden cehennem azabini uzaklastir; dogrusu onun azabi surekli ve acidir. Orasi suphesiz kotu bir yer ve kotu bir duraktir» derler.

 Celal Yıldırım = Onlar ki «Rabbimiz bizden Cehennem azabını çevirip uzaklaştır. Şüphesiz ki onun azabı devamlı acı ve işkencedir» derler.

 Cemal Külünkoğlu = (65-66) Onlar, şöyle yakarırlar: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı ebedi bir felakettir! Şüphesiz, ne kötü bir durak ve ne kötü bir konaktır orası.”

 Diyanet İşleri (eski) = (65-66) Onlar, 'Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır' derler.

 Diyanet Vakfi = Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

 Edip Yüksel = Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar ki: «Ey Rabbimiz, derler, bizden cehennem azabını sav. Gerçek onun azâbı daimî bir helâledir».

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve onlar ki: «Ey Rabbimiz, cehennem azabını bizden sav(uştur)! Gerçekten onun azabı defedilemez bir beladır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar ki, şöyle derler: Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu onun azabı geçici bir şey değildir.

 Gültekin Onan = Onlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden geri çevir; gerçekten, onun azabı ödenmesi kaçınılmaz biz borç (veya sürekli bir acıdır)" derler.

 Harun Yıldırım = Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

 Hasan Basri Çantay = Onlar ki: «Ey Rabbimiz, derler, bizden cehennem azabını sav. Gerçek onun azâbı daimî bir helâledir».

 Hayrat Neşriyat = Ve onlar ki: 'Rabbimiz! Cehennem azâbını bizden uzaklaştır! Çünki onun azâbı devamlıdır' derler.

 İbni Kesir = Ve onlar ki: Rabbımız, bizden cehennem azabını uzaklaştır. Doğrusu cehennem in azabı sürekli ve acıdır, derler.

 Kadri Çelik = Onlar, “Rabbimiz! Cehennem azabını bizden geri çevir. Şüphesiz onun azabı sürekli ve şiddetlidir” derler.

 Muhammed Esed = Ve onlar ki, "Ey Rabbimiz!" derler, "Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun çektireceği azap, gerçekten, pek korkunç, pek yaralayıcı olacaktır;

 Mustafa İslamoğlu = Ve onlar "Rabbimiz" derler, "Cehennem azabını bizden uzak eyle! Çünkü onun azabı oldum olası pek zorlayıcı, pek şedittir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlar ki: «Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını defet!» derler. Şüphe yok ki, O'nun azabı, bertaraf olmayan bir hüsrândır.

 Ömer Öngüt = Onlar ki şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Doğrusu onun azabı devamlıdır. ”

 Şaban Piriş = Onlar: -Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzaklaştır, çünkü onun azabı süreklidir, derler.

 Sadık Türkmen = Onlar şöyle derler: “Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzaklaştır. Şüphesiz onun azabı, yapışkan bir azap olmuştur.

 Seyyid Kutub = Onlar derler ki; Ey Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut, çünkü cehennemin azabı sürekli bir afettir.

 Suat Yıldırım = (65-66) "Ey Ulu Rabbimiz, derler, cehennem azabını bizden uzaklaştır. Zira onun azabı tahammülü zor, ömür tüketen bir derttir. Ne kötü bir varış yeri, ne fena bir yerleşim yeridir orası!"

 Süleyman Ateş = "Rabbimiz, cehennemin azâbını bizden uzaklaştır, doğrusu onun azâbı sargındır" derler.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar: «Rabbimiz, cehennem azabını bizden geri çevir; gerçek şu ki, onun azabı ödenmesi kaçınılmaz bir borç (veya sürekli bir acıdır)» derler.

 Ümit Şimşek = Onlar 'Rabbimiz, Cehennem azabını bizden uzak tut,' derler. 'Çünkü onun azabı, kurtuluşu olmayan bir azaptır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut. Doğrusu, onun azabı inatçı ve yapışkandır."

 İskender Ali Mihr = Ve onlar: “Rabbimiz cehennem azabını bizden uzaklaştır. Muhakkak ki onun azabı daimî helâk edicidir.” derler.

 İlyas Yorulmaz = Onlar “Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzak tut. Zira cehennemin azabı çok ağırdır. ”