Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/65

 إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ وَكَفَى بِرَبِّكَ وَكِيلاً

  İnne ibâdî leyse leke aleyhim sultânun, ve kefâ bi rabbike vekîlâ(vekîlen).

Kelime Karşılaştırma
inne : muhakkak
ibâdî : kullarım
leyse : değil, yoktur
leke : senin
aleyhim : onların üzerine
sultânûn : sultanlık, yaptırım gücü
ve kefâ bi : ve yeterli, kâfi
rabbi-ke : senin Rabbin
vekîlen : vekil olarak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki gerçek kullarımın üstünde hiçbir hükmün yoktur, onlara karşı hiçbir gücün olmaz senin ve Rabbin, koruyucu olarak yeter onlara.

 Abdullah Parlıyan = Şüphesiz ki, benim gerçek kullarımın üzerinde hiçbir hükmün yoktur, onlara karşı hiçbir gücün olamaz. Vekil mi arıyoruz, Rabbimizden başkasına ne ihtiyacımız var, O yeter.

 Adem Uğur = Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.

 Ahmed Hulusi = "Muhakkak ki Benim kullarım (Hakikatlerine = şuur varlık olduklarına iman etmiş olanlar) üzerinde senin bir sultan (zorlayıcı gücün) yoktur! Rabbin Vekiyl olarak kâfidir. "

 Ahmet Tekin = Beni ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bana bağlanan, saygılı kullarımın üzerinde onun nüfuzu, etkili bir gücü yoktur. Ona karşı Rabbin, hâmi ve güvence olarak yeter.

 Ahmet Varol = 'Şüphesiz benim (gerçek) kullarımın üzerinde senin bir gücün olamaz.' Vekil olarak Rabbin yeter.

 Ali Bulaç = "Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin yeter.

 Ali Fikri Yavuz = Doğrusu, benim o gerçek kullarım var ya! Senin (ey İblis) onlar üzerine hiç bir hâkimiyetin yoktur. Rabbin ise, vekil olarak yeter.

 Ali Ünal = “Fakat Benim (has ve samimî) kullarım üzerinde senin asla bir hakimiyetin olamayacaktır.” Onların koruyucusu ve işlerine vekil olarak Rabbin yeter.

 Bayraktar Bayraklı = “Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter. ”

 Bekir Sadak = Dogrusu Benim mumin kullarim uzerinde senin bir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter.»

 Celal Yıldırım = «Şüphesiz ki benim (gerçek mü'min) kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olamaz. Vekîl olarak Rabbin yeter.

 Cemal Külünkoğlu = “Şüphesiz ki benim (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir etkin olmayacaktır. (Onlara) vekil olarak Rabbin yeter!”

 Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu Benim mümin kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter.'

 Diyanet Vakfi = Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.

 Edip Yüksel = 'Kullarıma gelince, senin onlar üzerine hiç bir gücün yoktur.' Koruyucu olarak Rabbin yeter.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Doğrusu o benim kullarım yok mu! Senin onlar üzerine hiç bir saltanatın yoktur, vekîl ise rabbın yeter

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = «Doğrusu o benim kullarım yok mu, senin onlar üzerine hiçbir saltanatın yoktur! Vekil olarak Rabbin yeter!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Doğrusu benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.

 Gültekin Onan = "Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak rabbin yeter.

 Harun Yıldırım = Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabbin yeter.

 Hasan Basri Çantay = «Benim gerçek kullarım (var ya.) Senin onlar üzerinde hiç bir haakimiyyetin yokdur. (Onlara) vekîl olarak Rabbin yeter».

 Hayrat Neşriyat = 'Şübhesiz ki kullarımın üzerinde senin için bir hâkimiyet yoktur. (Onlara) Vekîl olarak ise Rabbin yeter!'

 İbni Kesir = Muhakkak ki Benim kullarım üzerine senin bir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbın yeter.

 Kadri Çelik = “Benim kullarım (ise); senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün yoktur.” Vekil olarak Rabbin yeter.

 Muhammed Esed = (Bununla birlikte yine de) bil ki, (Bana güven bağlayan) kullarım üzerinde senin bir etkin olmayacaktır; çünkü kimse Rabbin kadar güvene layık değildir."

 Mustafa İslamoğlu = Ama unutma ki, (gerçek) kullarım üzerinde senin etkin bir gücün olmayacaktır: zira senin Rabbin, (kullarını) koruyucu otorite olarak haydi haydi yeterlidir!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Şüphesiz benim kullarım var ya, senin için onların üzerinde bir hakimiyet yoktur. Vekil olarak da Rabbin kâfidir.»

 Ömer Öngüt = “Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin olamaz. Rabbin vekil olarak yeter. ”

 Şaban Piriş = Şüphesiz kullarımın üzerinde senin bir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.

 Sadık Türkmen = “gerçek kullarıma gelince; onların üzerinde senin hiçbir zorlayıcı gücün olamaz!” Vekil/koruyucu olarak Rabbin daha layıktır!

 Seyyid Kutub = Benim gerçek kullarıma gelince, senin onlar üzerinde hiçbir nüfuzun yoktur. Allah, onlar için yeterli koruyucudur.

 Suat Yıldırım = "Benim gerçek kullarıma senin asla bir hakimiyetin olamayacaktır. Rabbinin onları koruyucu olması yeter de artar!"

 Süleyman Ateş = "Benim (gerçek) kullarım(a gelince) senin onlar(ı kandırmağ)a gücün yetmez!" vekil olarak Rabbin yeter.

 Tefhim-ul Kuran = «Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur.» Vekil olarak Rabbin yeter.

 Ümit Şimşek = 'Benim kullarım üzerinde ise senin hiçbir gücün yoktur. Vekil olarak Rabbin onlara yeter.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Kuşkusuz, benim kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olmayacaktır." Vekil olarak Rabbin yeter.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Benim kullarımın üzerinde, senin bir sultanlığın (yaptırım gücün) yoktur. Ve senin Rabbin, vekil olarak kâfidir (yeter).

 İlyas Yorulmaz = “Şüphesiz ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir yaptırım gücün (etkin) yoktur. Böyle olduğuna Rabbin kefil olarak yeter” dedi.