Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/63

 قَالَ بَلْ فَعَلَهُ كَبِيرُهُمْ هَذَا فَاسْأَلُوهُمْ إِن كَانُوا يَنطِقُونَ

  Kâle bel fealehu kebîruhum hâzâ fes’elûhum in kânû yentıkûn(yentıkûne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
bel : hayır
feale-hu : onu o yaptı
kebîru-hum : onların büyüğü
hâzâ : bu
fes’elûhum (fe es’elû-hum) : haydi onlara sorun
in : eğer, ise
kânû : oldular
yentıkûne : konuşuyorlar, konuşurlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Dedi ki: “Hayır! Bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara sorun bakalım!”

 Abdulbaki Gölpınarlı = O, belki de şu put yapmıştır bu işi dedi, büyükleri bu, söyliyebilirse sorun ona.

 Abdullah Parlıyan = İbrahim: “Belki onu, putların büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorsa ona sorun” dedi.

 Adem Uğur = Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.

 Ahmed Hulusi = (İbrahim) dedi ki: "Hayır! Onların şu büyükleri yapmıştır onu! Onlara (putlara) sorun, eğer konuşabiliyorlarsa!"

 Ahmet Tekin = 'Hayır. Bu işi onların büyüğü, şu büyük put yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa, onlara, şu yerdekilere sorun.' dedi.

 Ahmet Varol = 'Belki bu işi şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşabiliyorlarsa onlara sorun!' dedi.

 Ali Bulaç = "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."

 Ali Fikri Yavuz = İbrâhîm dedi ki: “Belki onların şu büyüğü bunu yapmıştır. Sorun bakalım onlara, eğer söylerlerse...

 Ali Ünal = “Kim bilir, belki o yapmıştır,” dedi İbrahim, “işte şu büyükleri. Eğer konuşurlarsa, putların kendilerine sorun!”

 Bayraktar Bayraklı = İbrâhim, “Hayır, onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun” dedi.

 Bekir Sadak = Ibrahim: «Belki onu su buyukleri yapmistir, konusabiliyorlarsa onlara sorun» dedi.

 Celal Yıldırım = İbrahim, «belki bu işi onların en büyüğü yapmıştır, eğer konuşabiliyorlarsa, onlara sorun» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = (İbrahim:) “Belki şu büyükleri yapmıştır. En iyisi, siz onlara sorun; tabii, eğer konuşmasını biliyorlarsa!” diye cevap verdi.

 Diyanet İşleri (eski) = İbrahim: 'Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun' dedi.

 Diyanet Vakfi = Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! dedi.

 Edip Yüksel = 'Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara sorun, eğer konuşurlarsa!,' dedi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Belki dedi şu büyükleri yapmıştır, sorun bakalım onlara eğer söylerlerse

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (İbrahim): «Belki onu şu büyükleri yapmıştır; sorun bakalım onlara, eğer söyleyebilirlerse» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İbrahim: «Belki onu şu büyükleri yapmıştır, konuşabiliyorlarsa onlara sorun» dedi.

 Gültekin Onan = "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."

 Harun Yıldırım = Dedi ki: “Hayır, bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.”

 Hasan Basri Çantay = Dedi: «Belki bu işi onların şu büyüğü yapmışdır! O halde (başlarına geleni) onlara sorun, eğer söylerlerse»!

 Hayrat Neşriyat = (İbrâhîm:) 'Belki onu bu büyükleri yapmıştır; onlara bir sorun bakalım, eğer konuşuyorlarsa!' dedi.

 İbni Kesir = Dedi ki: Belki onu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorsa onlara sorun.

 Kadri Çelik = “Hayır” dedi. “Bu yapmıştır. Bu onların büyükleridir. Eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.”

 Muhammed Esed = (İbrahim:) "Bu işi, belli ki, şu yapmıştır, putların en irisi yani: ama en iyisi, siz kendiniz onlara sorun; tabii, eğer konuşmasını biliyorlarsa!"

 Mustafa İslamoğlu = (İbrahim) "Hayır!" dedi, "Bunu yapsa yapsa, şu en iri-yarı olanı yapmış olmalıdır; en iyisi mi siz kendilerine sorun; tabi ki eğer cevap verebilirlerse!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Belki onu onların şu büyüğü yapmıştır. Haydin onlara sorunuz, eğer söyleyebilmekte iseler.»

 Ömer Öngüt = Dedi ki: “Sorun bakalım, eğer söyleyebilirlerse, belki bu işi şu büyük put yapmıştır!”

 Şaban Piriş = -Hayır, onu, şu büyükleri yapmıştır. Eğer, konuşabiliyorlarsa onlara sorun, dedi.

 Sadık Türkmen = (İbrahim) dedi ki: “Aksine bu işi, belli ki onların şu büyükleri yapmış! Eğer konuşurlarsa, en iyisi onlara sorun!”

 Seyyid Kutub = İbrahim soydaşlarına dedi ki; «Aslında bu işi şu en büyükleri yapmıştır. Bunu onların kendilerine sorunuz. Tabii ki, eğer konuşabiliyorlarsa.»

 Suat Yıldırım = "Belki de," dedi, "şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşurlarsa sorun bakalım onlara!"

 Süleyman Ateş = "Hayır dedi, (büyük putu göstererek) işte şu büyükleri yapmış; onlara sorun, eğer konuşurlarsa (!)"

 Tefhim-ul Kuran = «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»

 Ümit Şimşek = İbrahim 'Hayır, onu yapan şu büyükleridir,' dedi. 'Konuşabiliyorlarsa kendilerinden sorun.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dedi: "Hayır, ben değil. Şu büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"

 İskender Ali Mihr = (İbrâhîm A.S) şöyle dedi: “Hayır, bunu onların büyüğü yaptı. Haydi eğer onlar konuşuyorlarsa (konuşabiliyorlarsa) onlara sorun!”

 İlyas Yorulmaz = İbrahim “Belki de bunu onlara putların en büyüğü yapmıştır. Eğer konuşabiliyorlarsa, kırılan putlara sorun” dedi.