Önceki Ayet Sonraki Ayet  
33. Sûre Ahzâb/61

 مَلْعُونِينَ أَيْنَمَا ثُقِفُوا أُخِذُوا وَقُتِّلُوا تَقْتِيلًا

  Mel’ûnîne, eyne mâ sukıfû uhızû ve kuttılû taktîlâ(taktîlen).

Kelime Karşılaştırma
mel’ûnîne : melunlar, lânetlenenler, rahmetten uzaklaştırılanlar
eyne mâ : nerede
sukıfû : bulundular
uhızû : yakalandılar
ve kuttılû : ve öldürüldüler
taktîlen : şiddetle, kıyasıya, acımasızca
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (60-61) Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Lânet edilmişler; nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve boyuna öldürülüp dururlar.

 Abdullah Parlıyan = Bu tip kimseler Allah'ın rahmetinden yoksun olduklarından, görüldükleri yerde yakalanacaklar ve mutlak bir ölümle öldürüleceklerdir.

 Adem Uğur = Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.

 Ahmed Hulusi = Lânete uğramışlar olarak. . . Nerede bulunup ele geçirilirlerse, tutulurlar ve öldürülür de öldürülürler.

 Ahmet Tekin = Hepsi lânete uğramıştır. Nerede ele geçirilirlerse, yakalanırlar ve mutlaka öldürülürler.

 Ahmet Varol = Lanetlenmiş olurlar. Nerede ele geçirilseler yakalanır ve kıyasıya öldürülürler.

 Ali Bulaç = Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.

 Ali Fikri Yavuz = Koğulmuş olarak nerede ele geçirilirlerse tutulurlar kıyasıya öldürülürler.

 Ali Ünal = Öyleleri, Allah’ın rahmetinden kovulmuşlardır. Nerede kendilerine rastlanırsa derdest edilir ve hak ettikleri şekilde öldürülürler.

 Bayraktar Bayraklı = Nerede bulunurlarsa, lanetlenmiş olarak yakalanır ve öldürülürler.

 Bekir Sadak = Lanetlenmis olarak, nerede bulunurlarsa yakalanir ve hem de oldurulurler.

 Celal Yıldırım = Lanete uğramışlardır. Nerede bulunurlarsa yakalanıp öldürülürler de öldürülürler.

 Cemal Külünkoğlu = (60-61) Andolsun ki, eğer münafıklar, kalplerinde (ahlaksızlıktan) bir hastalık olanlar ve şehirde dedikodu yapanlar, (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler. Onlar lanete uğramışlardır. Nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar ve hemen öldürülürler.

 Diyanet İşleri (eski) = Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve hem de öldürülürler.

 Diyanet Vakfi = Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.

 Edip Yüksel = Lanetlenirler; nerede rastlansalar, (saldırıdan vazgeçmezlerse) yakalanıp öldürülebilirler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Mel'un mel'un: nerede ele geçirilirlerse tutulurlar ve öldürülürler de öldürülürler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Mel'un olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanıp öldürülürler de öldürülürler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler.

 Gültekin Onan = Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.

 Harun Yıldırım = Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.

 Hasan Basri Çantay = Hepsi de Allahın rahmetinden koğulmuş olarak. Nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar onlar ve öldürülürler de öldürülürler.

 Hayrat Neşriyat = Lâ'netlenmiş kimseler olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve mutlaka öldürülürler.

 İbni Kesir = La'netlenmişlerdir. Nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve hemen öldürülürler.

 Kadri Çelik = Lanete uğratılmışlar olarak nerede ele geçirilirlerse tutulurlar ve kökleri kurutasıya öldürülürler!

 Muhammed Esed = ve onlar, Allah'ın rahmetinden yoksun olduklarından görüldükleri yerde yakalanacaklar ve teker teker ortadan kaldırılacaklardır.

 Mustafa İslamoğlu = Allah'ın rahmetinden dışlanmış olarak göze kestirilen her yerde enselenip kesinkes öldürülürler:

 Ömer Nasuhi Bilmen = Nerede bulunurlarsa mel'unlar olarak tutulurlar ve öldürülmekle öldürülürler.

 Ömer Öngüt = Hepsi de lânetlenmiş olarak, nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar ve öldürülürler.

 Şaban Piriş = Lanete uğrarlar ve nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve oracıkta öldürülürler.

 Sadık Türkmen = Lânetlenmiş (rahmetimizden kovulmuş) olarak! Nerede bulunurlarsa yakalanır yargılanırlar ve (vazgeçmezlerse) yaman bir şekilde ölürler.

 Seyyid Kutub = Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve öldürülürler.

 Suat Yıldırım = (60-61) Münafıklar, kalplerinde bir hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar ve şehirde müminlerin kusurlarını arayarak kötü haber yayanlar, bu hallerinden vazgeçmezlerse, Biz onlara karşı sana emir ve hakimiyet veririz de sonra orada ancak az bir zaman sana komşuluk edebilirler. Lânetlenirler, nerede rastlanırlarsa yakalanıp öldürülürler.

 Süleyman Ateş = La'netlenirler; nerede rastlansalar yakalanıp; öldürülürler.

 Tefhim-ul Kuran = Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.

 Ümit Şimşek = Lânetlenmiş olarak, nerede bulunsalar yakalanıp öldürülürler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Lanetlenmiş hale gelirler. Rastlandıkları yerde enselenirler, öldürülür de öldürülürler.

 İskender Ali Mihr = Melunlar (lânete uğramış olanlar) nerede bulunursa yakalanırlar. Ve şiddetle (öldürüldükçe) öldürülürler.

 İlyas Yorulmaz = Onlar (Allah tarafından) lanetlenmiş olanlardır. Onlar her nerede bulunulurlarsa, yakalanılır (tutuklanır) ve kesinlikle öldürülürler.