Önceki Ayet Sonraki Ayet  
11. Sûre Hûd/60

 وَأُتْبِعُواْ فِي هَذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلا إِنَّ عَادًا كَفَرُواْ رَبَّهُمْ أَلاَ بُعْدًا لِّعَادٍ قَوْمِ هُودٍ

  Ve utbiû fî hâzihid dunyâ la’neten ve yevmel kıyâmeti, e lâ inne âden keferû rabbehum, e lâ bu'den li âdin kavmi hûd(hûdin).

Kelime Karşılaştırma
ve utbiû : ve tâbî tutulurlar
: de, da
hâzihi ed dunyâ : bu dünyada
la’neten : lânet
ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
e lâ : öyle değil mi, olmadı mı
inne : gerçekten, muhakkak
âden : Ad kavmi
keferû : inkâr ettiler
rabbe-hum : Rab’lerini
e lâ : öyle değil mi
bu’den : uzak oldu, uzak kaldı
li âdin : Ad kavmi
kavmi : kavim
hûdin : Hud (a.s)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Biliniz ki Âd kavmi, Rablerini inkâr etti. (Yine) biliniz ki Hûd’un kavmi Âd, Allah’ın rahmetinden uzaklaştı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şu dünyada da lânete uğratıldılar, kıyamet gününde de. Bilin ki hiç şüphe yok Âd, Rablerine karşı kâfir oldu; bilin, uzaklık Hûd'un kavmi Âd'a.

 Abdullah Parlıyan = Bu dünyada da, ahirette de lanet peşlerine takılıp kaldı. Haberiniz olsun ki Âd toplumu, Rablerini tanımayıp gerçekleri örtbas ettiler. Gözünüzü açın ki, işte böyle yok olup gitti Hûd'un kavmi olan Âd.

 Adem Uğur = Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lânete tâbi tutuldular. Biliniz ki, Ad (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. (Şunu da) bilin ki Hûd'un kavmi Âd, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı.

 Ahmed Hulusi = Hem şu dünyada hem de kıyamet sürecinde lânete uğradılar (hakikatlerindekini yaşamaktan uzak düştüler)! Kesinlikle bilin ki; Ad, Rablerini inkâr edenlerden oldu! Kesinlikle bilin ki; uzaklık Hud'un halkı olan Ad içindir.

 Ahmet Tekin = Hem bu dünyada, hem de kıyamet günü lânete uğradılar. Bakınız, Âd kavmi Rablerini inkâr ettiler, ihsan ettiği nimetlere nankörlük ettiler. Hûd’un kavmi Âd’in, Allah’ın rahmetinden, korumasından uzak kılınarak, yok olup gitmesinden ibret alın.

 Ahmet Varol = Bu dünyada da kıyamet gününde de lanete uğradılar. İyi bilin ki, Ad halkı Rabblerini inkar ettiler. Dikkat edin, Hud'un kavmi Ad uzak olsun.

 Ali Bulaç = Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) inkâr ettiler. Haberiniz olsun; Hud kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi).

 Ali Fikri Yavuz = Onlar, hem dünyada, hem ahiret gününde bir lânete (ceza ve azaba) tabi tutuldular. Dikkat edin! Ad Kavmi, gerçekten Rabbini inkâr etti. Haberiniz olsun! Hûd’un kavmi âd, Allah’ın rahmetinden uzak kalmıştır.

 Ali Ünal = Ve hem bu dünyada, hem de Kıyamet Günü’nde rahmetten uzaklaştırılıp, lânetle anılmaya müstahak oldular. Evet, Âd kavmi Rabbilerini tanımayıp inkâr yolunu tuttular. Neticede yıkıldı gitti Hûd’un kavmi Âd!

 Bayraktar Bayraklı = Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lanete tâbî tutulacaklar. Biliniz ki, ‘Âd halkı Rabblerini inkâr ettiler. Yine biliniz ki Hûd'un kavmi ‘Âd, Allah'ın rahmetinden uzak olsun.

 Bekir Sadak = Bu dunyada da, kiyamet gununde de lanete ugradilar. Bilin ki Ad milleti Rablerini inkar etti ve yine bilin ki Hud'un milleti Ad Allah'in rahmetinden uzaklasti. *

 Celal Yıldırım = Bu Dünya'da da, Âhiret'te de lanet peşlerine takılıp kaldı; haberiniz olsun ki Âd kavmi, Rablarını tanımayıp küfrü seçtiler. Bilin ki Hûd kavmi Âd'a (ilâhî rahmetten) uzaklık olsun.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde Allah'ın lânetine uğradılar. Bakın, işte Rablerini böyle yok saymıştı Ad (kavmi)! Bakın, işte böyle yok olup gitti Hud'un kavmi Ad.

 Diyanet İşleri (eski) = Bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğradılar. Bilin ki Ad milleti Rablerini inkar etti ve yine bilin ki Hud'un milleti Ad Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.

 Diyanet Vakfi = Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lânete tâbi tutuldular. Biliniz ki, Âd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. (Şunu da) bilin ki Hûd'un kavmi Âd, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı.

 Edip Yüksel = Bunun üzerine, hem dünya hayatında ve hem diriliş gününde bir lanete uğradılar. Kısacası, Ad halkı, Rab'lerine karşı çıktı. Hud'un halkı Ad yok olmuştur.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hem bu Dünyada bir lâ'netle ta'kıb edildiler hem Kıyamet gününde, bak Âd, rablarına hakıkaten küfrettiler, bak def'oldu gitti o Hûd kavmi Âd

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hem bu dünyada hem de kıyamet gününde bir lanet cezasına çarptırıldılar. Bak işte, Ad topluluğu Rablerine küfrettiler ve bak işte, defoldu gitti Hud'un kavmi Ad!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde bir lânetle izlendiler. Bilin ki, Âd kavmi, gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilin ki, Hud'un kavmi olan Âd, defolup gittiler.

 Gültekin Onan = Ve bu dünyada da kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), rablerine küfrettiler. Haberiniz olsun; Hud kavmi Ad'a (Tanrı'nın rahmetinden) uzaklık (verildi).

 Harun Yıldırım = Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad Rablerine küfürinkâr ettiler. Ve yine haberiniz olsun; Hud’un kavmi Ad uzak düştü.

 Hasan Basri Çantay = Onlar bu dünyâda da, kıyaamet gününde de lâ'net (cezasına) tâbi' tutuldular. Haberiniz olsun ki Âd (kavmi) Rablerine küfretdiler. Gözünüzü açın ki Hûd'ün kavmi olan Âd'e (rahmet-i ilâhiyyeden ebedi) uzaklık (verildi).

 Hayrat Neşriyat = Böylece hem bu dünyada, hem de kıyâmet gününde lâ'nete tâbi' tutuldular. Haberiniz olsun! Şübhesiz ki Âd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler. Dikkat edin! (İsyanları yüzünden Allah’ın rahmetinden uzaklaşan) Hûd’un kavmi olan Âd, helâk olsun!

 İbni Kesir = Bu dünyada da, kıyamet gününde de la'nete uğradılar. Bilin ki: Ad, Rabblarını inkar ettiler. Ve yine bilin ki; Hud'un kavmi Ad, Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.

 Kadri Çelik = Bu dünyada da kıyamet gününde de lanetle izlendiler. İyi bilin ki Ad (kavmi) Rablerini inkâr etti. Hey, Hûd'un kavmi Ad'a, (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.

 Muhammed Esed = Bu dünyada da (Allah'ın) laneti kovaladı durdu onları, ölümden sonra kalkış gününde de (sonuç olarak yine onunla kuşatılacaklar). Bakın, işte Rablerini böyle yok saymıştı 'Ad (toplumu)! Bakın, işte böyle yok olup gitti Hud'un kavmi 'Ad.

 Mustafa İslamoğlu = Sonuçta peşlerine, bu dünyada da kıyametde de bir lanet takıldı. Unutmayın ki, Rablerini ısrarla inkar eden işte bu Ad idi. Unutmayın: Hud'un kavmi Ad tarih sahnesinden işte böyle silindi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve bu dünyada bir lânete tâbi tutuldular, Kıyamet gününde de. Haberiniz olsun, şüphe yok ki Âd, Rablerine kâfir oldular. Agâh olunuz ki, Hûd kavmi olan Âd için bir uzaklık olsun.

 Ömer Öngüt = Böylece bu dünyada da kıyamet gününde de lânete uğradılar. İyi bilin ki Âd kavmi Rablerini inkâr ettiler. İyi bilin ki Hud'un kavmi Âd, Allah'ın rahmetinden uzak kılındı.

 Şaban Piriş = Bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete uğradılar. İyi bilin ki Âd, Rabbini tanımadı. Dikkat edin, Hûd’un toplumu Âd helak edildi.

 Sadık Türkmen = Bu dünyada da, kıyamet gününde de lânete (mutsuzluğa) uğratıldılar. İyi bilin ki, Âd kavmi Rablerine nankörlük ettiler. Haberiniz olsun; Hud’un kavmi Âd kahrolup gitti!

 Seyyid Kutub = Gerek bu dünyada gerek kıyamet gününde Allah'ın lânetine uğradılar. Haberiniz olsun, Adoğulları Rabblerini inkâr ettiler. Hey, kahrolsun Hud'un soydaşları olan Adoğulları!

 Suat Yıldırım = (59-60) İşte Âd halkı buydu... Rab’lerinin âyetlerini inkâr ettiler, O’nun peygamberlerine isyan ettiler ve Hakka karşı gelen her inatçı zorbanın isteklerine uydular. Hem bu dünyada lânete tâbi tutuldular, hem de kıyamet gününde. Evet, Âd halkı, Rab’lerini tanımayıp inkâr yolunu tuttular. Dikkat et! Nasıl da defoldu gitti o Hûd’un kavmi Âd!

 Süleyman Ateş = Böylece hem bu dünyâda, hem de kıyâmet gününde peşlerine la'net takıldı. İyi bilin, 'Âd (kavmi) Rablerini inkâr ettiler; iyi bilin Hûd'un kavmi 'Âd, (Allâh'ın rahmetinden) uzak olsun (yok olup gitsin)!

 Tefhim-ul Kuran = Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) küfrettiler. Haberiniz olsun; Hûd kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi).

 Ümit Şimşek = Bu dünyada da, kıyamet gününde de onlar lânete uğratıldılar. Bilmiş olun ki Âd kavmi Rablerine nankörlük etmişti. İbret alın ki, Hud'un kavmi Âd işte böyle yok olup gitti.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bu dünyada ve kıyamet gününde arkalarına lanet takıldı. Dikkat edin; Âd, Rablerine nankörlük etmişti. Dikkat edin, Hûd'un kavmi olan Âd geri gelmez oldu.

 İskender Ali Mihr = Ve bu dünyada ve kıyâmet günü lânete tâbî tutuldular ve Ad kavmi Rab’lerini inkâr etmediler mi? Hud (a.s)’ın kavmi Ad (kavmi) (Allahû Tealâ’nın rahmetinden) uzak kaldı, öyle değil mi?

 İlyas Yorulmaz = İnsanları kendilerine zorla uymalarını sağlayan zorbalara, bu dünyada ve ahiret gününde bir lanet var. Ad toplumu Rablerini inkar etmedi mi? Hud’un kavmi Ad (yaptıklarından dolayı) yok olup toplumlardan uzak olmasın mı?