Önceki Ayet Sonraki Ayet  
99. Sûre Zilzâl/6

 يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ

  Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’mâlehum.

Kelime Karşılaştırma
yevme izin : o gün, izin günü
yasduru : ortaya çıkacak
en nâsu : insanlar
eştâten : ayrı ayrı, dağınık olarak
li yurav : gösterilmesi için
a’mâle-hum : onların amelleri
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O gün insanlar, gittikleri yerden gelirler, yaptıklarını görmek için.

 Abdullah Parlıyan = O gün bütün insanlar geçmişteki yaptıkları tüm işleri kendilerine gösterilmesi için ayrı ayrı guruplar halinde Rablerinin huzuruna gelecekler.

 Adem Uğur = O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler.

 Ahmed Hulusi = O gün insanlar, gruplar hâlinde çıkar ki çalışmalarının sonucunu görsünler!

 Ahmet Tekin = O gün, insanlar, amelleri kendilerine gösterilmek üzere, bölük bölük, birbirlerinden ayrı olarak kabirlerinden fırlayıp mahşere gidecekler.

 Ahmet Varol = O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için çeşitli gruplar halinde çıkarlar.

 Ali Bulaç = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar.

 Ali Fikri Yavuz = O gün (kıyamette) insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek için (rütbelerinin icabı) fırka fırka (kabirlerinden) çıkacaktır.

 Ali Ünal = O gün insanlar, (dünyadaki işleri) kendilerine gösterilmek üzere mezarlarından çıkıp, ayrı ayrı, gruplar halinde giderler.

 Bayraktar Bayraklı = O gün insanlar gruplar halinde çıkarlar ki yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.

 Bekir Sadak = O gun insanlar islerinin kendilerine gosterilmesi icin boluk boluk donerler.

 Celal Yıldırım = O gün insanlar —amellerinin kendilerine gösterilmesi için— bölük bölük dağınık halde çıkıp gelirler.

 Cemal Külünkoğlu = O gün insanlar (dünyada) yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.

 Diyanet İşleri (eski) = O gün insanlar işlerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.

 Diyanet Vakfi = O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler.

 Edip Yüksel = O gün, insanlar yapmış oldukları kendilerine gösterilsin diye bölükler halinde çıkagelirler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = O gün nâs, müteferrık surette fırlıyacaklardır, amelleri kendilerine gösterilmek için

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölükler halinde fırlayıp çıkacaklardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.

 Gültekin Onan = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar.

 Harun Yıldırım = O gün insanlar, amelleri gösterilsin diye, bölük bölük çıkarlar.

 Hasan Basri Çantay = O gün insanlar, amelleri (nin karşılığı) kendilerine gösterilmek için, dağınık dönecek (ler) dir!

 Hayrat Neşriyat = O gün insanlar, amelleri(nin karşılığı) kendilerine gösterilmek için (mahşer yerinden)bölük bölük (Cennet ve Cehennemdeki yerlerine) döner(ler).

 İbni Kesir = O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.

 Kadri Çelik = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, (kabirlerinden) dağınık bir halde çıkarlar.

 Muhammed Esed = O Gün bütün insanlar, (geçmiş) fiillerini görmek üzere biri öbüründen ayrılmış olarak ortaya çıkacaklar.

 Mustafa İslamoğlu = İşte o dehşet günü bütün insanlar, yaptıkları kendilerine gösterilmek üzere darmadağın ve derbeder bir halde toplanacaklar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilmek için perakende bir halde dönerler.

 Ömer Öngüt = O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için gruplar halinde (ilâhi divana) çıkarlar.

 Şaban Piriş = O gün insanlar yaptıklarını görmeleri için bölük bölük gelirler.

 Sadık Türkmen = O gün insanlar, yaptıkları şeylerin kendilerine gösterilmesi için, bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.

 Seyyid Kutub = O gün insanlar ayrı ayrı gruplar halinde, ilahi divana çıkarlar ki, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.

 Suat Yıldırım = İşte o gün bölükler halinde insanlar, kabirlerinden çıkıp yüce divana dururlar, ta ki yaptıklarının karşılığını görüp alırlar.

 Süleyman Ateş = O gün insanlar, ayrı ayrı gruplar halinde (Yüce Divâna) çıkarlar ki, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.

 Tefhim-ul Kuran = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar.

 Ümit Şimşek = O gün insanlar, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük Allah'ın huzuruna çıkarlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = O gün insanlar, yapıp ettikleri kendilerine gösterilsin diye kümeler halinde ortaya fırlayacaklardır.

 İskender Ali Mihr = İzin günü insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için dağınık olarak ortaya çıkacak.

 İlyas Yorulmaz = O gün insan, yaptıklarının karşılığını görmesi için, yaptığı her türlü şeyi kendisi ortaya döker.