Önceki Ayet Sonraki Ayet  
36. Sûre Yâsîn/6

 لِتُنذِرَ قَوْمًا مَّا أُنذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ

  Li tunzira kavmen mâ unzira âbâuhum fe hum gâfilûn(gâfilûne).

Kelime Karşılaştırma
li tunzire : senin uyarman için
kavmen : kavim
mâ unzire : uyarılmadı
âbâu-hum : onların babaları
fe : böylece
hum : onlar
gâfilûne : gâfil olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (5-6) Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Korkutman için, ataları korkutulmamış topluluğu; onlardır gafil olanlar.

 Abdullah Parlıyan = Ataları uyarılmamış ve bu nedenle kendileri doğru ile eğrinin ne olduğundan habersiz kalmış bulunan insanları, uyarasın diye bu kitap indirilmiştir.

 Adem Uğur = Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

 Ahmed Hulusi = Ataları uyarılmamış, bu yüzden (hakikatlerinden, Sünnetullah'tan) kozalı olarak yaşayan bir toplumu uyarman için.

 Ahmet Tekin = Ataları sorumluluk hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılan, kısa sürede imandan ve şer’i hükümlerden habersiz hale gelen milletleri uyarman için indirilmiştir.

 Ahmet Varol = Ataları uyarılmamış bir kavmi uyarman için (gönderildin). Çünkü onlar gaflet içindedirler.

 Ali Bulaç = Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).

 Ali Fikri Yavuz = Babaları (Allah’ın azabı ile) korkutulmamış bir kavmi (Kureyşi) korkutasın diye gönderildin. Çünkü onlar habersiz gafillerdir.

 Ali Ünal = (Yakın) ataları uyarılmamış, dolayısıyla bütün bütün gaflet içinde kalmış bir topluluğu uyarman için.

 Bayraktar Bayraklı = Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir/Ataları uyarıldıkları halde gaflet içinde olan bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

 Bekir Sadak = (5-6) Bu, babalari uyarilmadigindan gafil kalmis bir milleti uyarman icin guclu ve merhametli olan Allah'in indirdigi Kuran'dir.

 Celal Yıldırım = Babaları uyarılmayan bir milleti —ki onlar gaflet içindedirler— uyarman içindir.

 Cemal Külünkoğlu = (5-6) Bu (Kur'an), ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de doğru ile eğrinin ne olduğundan habersiz kalmış bir toplumu uyarman için, mutlak güç sahibi, rahmeti bol olan (Allah tarafından) sana indirilmiştir.

 Diyanet İşleri (eski) = (5-6) Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır.

 Diyanet Vakfi = Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

 Edip Yüksel = Ataları uyarılmadığından tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarman için...

 Elmalılı Hamdi Yazır = İnzar edesin, vehameti haber veresin diye bir kavme. Babalar inzar edilmedi de haberleri de yok gafiller

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Babaları uyarılmamış olup gaflet içinde olan bir topluluğu uyarasın (vehameti haber veresin) diye.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (5-6) Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın.

 Gültekin Onan = (5-6) Bu, babaları uyarılmadığından gafil kalmış bir milleti uyarman için güçlü ve merhametli olan Allah'ın indirdiği Kuran'dır.

 Harun Yıldırım = Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

 Hasan Basri Çantay = Ataları uyarılmadığından tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarman için...

 Hayrat Neşriyat = İnzar edesin, vehameti haber veresin diye bir kavme. Babalar inzar edilmedi de haberleri de yok gafiller

 İbni Kesir = Babaları uyarılmadığından gaflet içinde kalmış bir kavmi uyarman için.

 Kadri Çelik = Babaları uyarılıp korkutulmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarıp korkutman için (gönderildin).

 Muhammed Esed = ataları uyarılmamış ve bu nedenle kendileri (doğru ile eğrinin ne olduğundan) habersiz kalmış bulunan insanları uyarasın diye (sana indirilmiş olanın) (sayesinde).

 Mustafa İslamoğlu = bu sayede ataları uyarılmamış, dolayısıyla haktan gafil kalmış bir topluluğu uyarabilesin.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Tâ ki, bir kavmi korkutasın ki, onların ataları korkutulmamıştır. Artık onlar gâfil kimselerdir.

 Ömer Öngüt = Ataları uyarılmadığı için gaflet içerisinde kalmış bir kavmi uyarman içindir.

 Şaban Piriş = Ataları uyarılmadığı için gafil bir toplumu uyarman için.

 Sadık Türkmen = Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik).

 Seyyid Kutub = O Kitap, sana, ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

 Suat Yıldırım = (5-6) O, azîz ve rahîmden indirilen bir tenzil olup, ataları uyarılmamış, hâliyle, kendileri de gaflette giden, bir topluluğu uyarmak için gönderilmişsin.

 Süleyman Ateş = Babaları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik).

 Tefhim-ul Kuran = Babaları uyarılıp korkutulmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarıp korkutman için (gönderildin).

 Ümit Şimşek = Tâ ki, ataları uyarılmadığı için haktan habersiz kalmış bir toplumu uyarasın.

 Yaşar Nuri Öztürk = Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.

 İskender Ali Mihr = Babaları uyarılmamış bir kavmi, uyarman içindir. Çünkü onlar gâfillerdir.

 İlyas Yorulmaz = Atalarının uyarıldığı şeyler (Hesap günü, azap, ateş, cennet, cehennem v. s. ) ile bir toplumu (Mekkelileri) uyarman için (indirilmiştir). Onların (gelecekle ilgili) hiçbir bilgileri yok.