Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/55

 أَيَحْسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِ مِن مَّالٍ وَبَنِينَ

  E yahsebûne ennemâ numidduhum bihî min mâlin ve benîn(benîne).

Kelime Karşılaştırma
e yahsebûne : onlar mı sanıyorlar
ennemâ : ancak, sadece, olduğunu
numiddu-hum : onları destekleriz, onlara yardım ederiz
bi-hi : onunla
min mâlin : maldan
ve benîne : ve oğullar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (55-56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sanıyorlar mı ki onlara mal ve evlât vererek mükâfatlandırmadayız, yardım etmedeyiz onlara.

 Abdullah Parlıyan = Kendilerine mal, mülk ve çocuklar vermekle sanıyorlar mı ki,

 Adem Uğur = Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile.

 Ahmed Hulusi = Sanıyorlar mı ki, zenginlik ve oğulları (dünya hayatının süslerini) kendilerine vermekle;

 Ahmet Tekin = Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, kendilerine yardım ettiğimizi mi sanıyorlar?

 Ahmet Varol = Onlar sanıyorlar mı ki kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla,

 Ali Bulaç = Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla

 Ali Fikri Yavuz = (55-56) Onlara dünyada verdiğimiz mal ve evlâddan dolayı, biz onların hayırlarına acele ediyoruz, zannında mı bulunuyorlar? Hayır, anlamıyorlar, (dünya haline aldanıyorlar, ahiretteki perişanlığı düşünmüyorlar).

 Ali Ünal = Onlar zannediyorlar mı ki, (kendileri ne yaparlarsa yapsınlar, Biz,) onlara verdiğimiz onca mal ve evlâtla,

 Bayraktar Bayraklı = (55-56) Kendilerine mal ve çocuklar vererek, onlara iyiliklerde bulunmaya acele ettiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, farkında değiller.

 Bekir Sadak = (55-56) Kendilerine mal ve ogullar vermekle, iyiliklerde onlar icin acele ettigimizi mi zannederler? Hayir; farkinda degiller.

 Celal Yıldırım = (55-56) Kendilerine mal ve oğullardan verdiğimizle onlar hakkında hayırlarda acele koşuştuğumuzu mu sanırlar ? Hayır, onlar (ilâhî sünnetin hükmünü yürüteceğini) bir türlü anlayamıyorlar.

 Cemal Külünkoğlu = (55-56) Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve evlatlarla onların iyiliklerine koşuyoruz? Hayır, onlar bir türlü anlayamıyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = (55-56) Kendilerine mal ve oğullar vermekle, iyiliklerde onlar için acele ettiğimizi mi zannederler? Hayır; farkında değiller.

 Diyanet Vakfi = (55-56) Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile kendilerine faydalar sağlamak için can atıyoruz? Hayır, onlar işin farkına varamıyorlar.

 Edip Yüksel = Sanıyorlar mı ki, kendilerine bağışladığımız paralar ve çocuklar ile,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Kendilerine imdad ettiğimiz mal ve evlâd ile sanıyorlar mı ki

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklar ile,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile,

 Gültekin Onan = Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla,

 Harun Yıldırım = Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile.

 Hasan Basri Çantay = (55-56) Onlar kendilerine imdâd etdiğimiz (verdiğimiz) mal ve evlâd ile bizim hayırlarına acele etdiğimizi mi sanıyorlar? Hayır, onlar (işin) farkına varmıyorlar.

 Hayrat Neşriyat = (55-56) (Onlar,) kendilerine vermekte olduğumuz mal ve oğullar ile, onların hayırlarınamı koşuyoruz sanıyorlar? Hayır! (Onlar işin) farkına varmıyorlar!

 İbni Kesir = Zannederler mi ki; kendilerine mal ve oğullar vermekle,

 Kadri Çelik = Onlara mal ve çocuklarla yardım ettiğimizi mi sanıyorlar?

 Muhammed Esed = Kendilerine mal mülk ve çocuklar vermekle, sanıyorlar mı ki,

 Mustafa İslamoğlu = şimdi onlar, bol bol servet ve evlat verdik diye

 Ömer Nasuhi Bilmen = Zannediyorlar mı ki, onlara kendisiyle imdad ettiğimiz mal ve evlat ile.

 Ömer Öngüt = Kendilerine servet ve oğullar vermekle zannediyorlar mı ki,

 Şaban Piriş = Zannediyorlar mı ki kendilerine mal ve oğullar sunduk diye.

 Sadık Türkmen = Saniyorlar mi Kİ; kendilerine bolca verdiğimiz, mal/hammaddeler ve çocuklar ile,

 Seyyid Kutub = Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz servetle ve evlatlarla,

 Suat Yıldırım = (55-56) Kendilerine verdiğimiz servet ve evlatlarla iyiliklerine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller!

 Süleyman Ateş = Onlar sanıyorlar mı ki kendilerine verdiğimiz mal ve oğullar ile,

 Tefhim-ul Kuran = Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine vermekte olduğumuz mal ve çocuklarla,

 Ümit Şimşek = Onlar, kendilerine verdiğimiz servet ve oğullarla,

 Yaşar Nuri Öztürk = Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla güçlendiriyoruz onları,

 İskender Ali Mihr = Mal ve oğullarla onları desteklediğimizi mi sanıyorlar?

 İlyas Yorulmaz = Bizim onlara verdiğimiz mallar ve oğullardan dolayı, kendilerinin güçlü olduklarını zannetmesinler.