Önceki Ayet  
68. Sûre Kalem/52

 وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ

  Ve mâ huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ : ve değildir
huve : o
illâ : den başka
zikrun : bir zikir, öğüt
li : için
el âlemîne : âlemler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hâlbuki o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Halbuki o, ancak âlemlere bir öğüttür.

 Abdullah Parlıyan = Halbuki o Kur'ân bütün alemlere gönderilmiş bir uyarıdan başka birşey değildir.

 Adem Uğur = Oysa o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür.

 Ahmed Hulusi = Oysa O, insanlar için sadece bir Zikir'dir (hakikatlerini hatırlatıcıdır)!

 Ahmet Tekin = Halbuki okunarak ibadet edilen Kuran, âlemler, insanlar ve cinler için bir öğüttür, bir ikazdır, bir şereftir, bir övünç kaynağıdır.

 Ahmet Varol = Oysa o (Kur'an) ancak alemler için bir öğüttür.

 Ali Bulaç = Oysa o (Kur'an), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir.

 Ali Fikri Yavuz = Halbuki o Kur’an bütün âlemler için ancak bir öğüddür.

 Ali Ünal = Oysa o Kitap, bütün şuurlu varlıklar için bir derstir, bir öğüt ve talimat kitabıdır.

 Bayraktar Bayraklı = Oysaki Kur'ân, insanlar için bir öğütten başka bir şey değildir.[668]

 Bekir Sadak = Oysa Kuran, alemler icin bir ogutten baska bir sey degildir. *

 Celal Yıldırım = Halbuki Kur'ân, ancak milletler için bir öğüttür.

 Cemal Külünkoğlu = Oysa o (inkâr ettikleri Kur'an) âlemler için ancak bir öğüttür.

 Diyanet İşleri (eski) = Oysa Kuran, alemler için bir öğütten başka bir şey değildir.

 Diyanet Vakfi = Oysa o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür.

 Edip Yüksel = Halbuki o, tüm evrene bir mesajdır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki o halis bir zikirdir bütün ukalâ âlemleri için

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Halbuki o (Kur'an) bütün akıllı alemler için bir öğüttür.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Halbuki o âlemler için bir öğüttür.

 Gültekin Onan = Oysa o (Kuran), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir.

 Harun Yıldırım = Halbuki o, ancak alemler için bir öğüttür.

 Hasan Basri Çantay = Halbuki o (Kur'an bütün) âlemler için (mahz-ı) şerefden başka (bir şey) değildir.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki o (Kur’ân), âlemler için bir nasîhatten başka bir şey değildir.

 İbni Kesir = Halbuki o, alemler için öğütten başka bir şey değildir.

 Kadri Çelik = Oysa o (Kur'an), âlemlere bir zikirden (hatırlatmadan) başka bir şey değildir.

 Muhammed Esed = (Sabırlı ol!) Çünkü bu, (Allah'tan) bütün insanlığa yönelik bir öğüt ve uyarıdan başka bir şey değildir.

 Mustafa İslamoğlu = Zira bu, bütün bir insanlığa yönelik ilahi bir öğütten ibarettir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Halbuki, o başka değil âlemler için bir mev'izadır.

 Ömer Öngüt = Halbuki o Kur'an âlemler için bir öğüttür.

 Şaban Piriş = Oysa o/Kur’an toplumlara bir uyarı/öğütten başka bir şey değildir.

 Sadık Türkmen = Oysa o (Kur’an), âlemler için bir öğütten/uyarıdan başka bir şey değildir.

 Seyyid Kutub = Oysa Kur'an alemler için bir öğütten başka bir şey değildir.

 Suat Yıldırım = Delilik nerede, o nerede? Kur’ân’ın hiç delilikle ilgisi mi olur? Kur’ân olsa olsa, sadece bütün insanlara bir derstir.

 Süleyman Ateş = Halbuki o, âlemler için uyarıdan başka bir şey değildir!

 Tefhim-ul Kuran = Oysa o (Kur'an), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)ten başka bir şey değildir.

 Ümit Şimşek = Halbuki o âlemler için bir öğüttür.

 Yaşar Nuri Öztürk = Oysa o Kitap, bütün şuurlu varlıklar için bir derstir, bir öğüt ve talimat kitabıdır.

 İskender Ali Mihr = Ve O (Kur’ân), âlemlere zikirden (öğütten) başka bir şey değildir.

 İlyas Yorulmaz = (Hâlbuki elçinin) Okuduğu (Kur’an), bütün zamanlar için (kıyamet gününe kadar) bir öğüttür.