Önceki Ayet Sonraki Ayet  
10. Sûre Yûnus/52

 ثُمَّ قِيلَ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ ذُوقُواْ عَذَابَ الْخُلْدِ هَلْ تُجْزَوْنَ إِلاَّ بِمَا كُنتُمْ تَكْسِبُونَ

  Summe kîle lillezîne zalemû zûkû azâbel huld(huldi), hel tuczevne illâ bimâ kuntum teksibûn(teksibûne).

Kelime Karşılaştırma
summe : sonra
kîle : denildi
li ellezîne zalemû : zulmedenlere
zûkû : tadın
azâb : azap
el huldi : sürekli, daimî, (hâlidîne) ebedî
hel : mi
tuczevne : cezalandırılacaksınız
illâ : ...den başka
bi-mâ : şey ile
kuntum : siz oldunuz
teksibûne : kazanıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra da zulmedenlere, tadın ebedî azâbı denecek, kazandığınızın karşılığı neyse ondan başka bir şeyle mi cezâya uğrayacaktınız?

 Abdullah Parlıyan = O gün ki, dünya hayatında, yaratılış gayesine aykırı davrananlara “Tadın bitmeyen azabı” denecek. “Yaptığınız işlerin karşılığından başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz sanki.”

 Adem Uğur = Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, "Ebedî azabı tadın!" denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?

 Ahmed Hulusi = Sonra zulmedenlere: "Sonsuz azabı tadın!" denildi. . . "Sadece yapmış olduklarınızın getirisi olarak sonuçlarını yaşamıyor musunuz?"

 Ahmet Tekin = Sonra yalanlamaları sebebiyle kendilerine zulüm ve haksızlık yapanlara, müşriklere:'Tadın bakalım şu ebedî cezayı' denilecek. Vaktiyle işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahların karşılığından başka bir ceza ile mi cezalandırılacaksınız?

 Ahmet Varol = Sonra zulmedenlere: 'Sonsuz azabı tadın. Kazandıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?' denilir.

 Ali Bulaç = Sonra o zulmetmekte olanlara: "Sürekli azabı tadın" denilecek. Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?"

 Ali Fikri Yavuz = Sonra o zulmedenlere: “- Ebedî azabı tadın” denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başka bir sebeple cezalandırılacak değilsiniz.

 Ali Ünal = Daha sonra, (her şeyi yanlış ölçüp yanlış değerlendirmiş ve yanlış hüküm vermiş olan) o zalimlere şöyle denir: “Tadın bakalım şu daimî azabı! Dünyada iken yaptıklarınızla neyi kazanmışsanız, ondan başka bir şeyin karşılığını görecek değilsiniz ya!”

 Bayraktar Bayraklı = Sonra zulmedenlere, “Süreli azabı tadınız” denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?

 Bekir Sadak = Haksizlik edenlere de: «Sonsuz azabi tadin, ancak yaptiginiza karsilik ceza cekiyorsunuz» denir.

 Celal Yıldırım = Sonra o zulmedenlere, «tadın sonu gelmiyen azabı, siz ancak elde ettiğinize karşılık ceza görüyorsunuz» denilecek.

 Cemal Külünkoğlu = Sonra da zulmeden (inkâr ve şirk içerisinde iken ölen)lere: “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir.

 Diyanet İşleri (eski) = Haksızlık edenlere de: 'Sürekli azabı tadın, ancak yaptığınıza karşılık ceza çekiyorsunuz' denir.

 Diyanet Vakfi = Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, «Ebedî azabı tadın!» denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?

 Edip Yüksel = Sonra zulmedenlere: 'Ebedi azabı tadın,' denir, 'Kazandığınızdan başka bir karşılık mı bekliyordunuz?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra denilecek o zulm edenlere ki tadın bakalım huld azâbını, vaktile kazandığınızdan başka bir sebeble cezalandırılacak değilsiniz?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra o zulmedenlere denilecek ki: «Tadın bakalım o sonsuz azabı! Vaktiyle kazandığınızın dışında bir sebeple cezalandırılacak da değilsiniz?»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra o zulüm yapanlara «Tadın bakalım şu ebedi azabı!» denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?»

 Gültekin Onan = Sonra o zulmetmekte olanlara: "Sürekli azabı tadın" denilecek. "Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?"

 Harun Yıldırım = Sonra zulmedenlere: “Sürekli azabı tadın!” denilecek. Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?

 Hasan Basri Çantay = Sonra, o zulmedenlere «Ebedî azabı tadın, denilecek, (vaktiyle) ne kazanıyor idiyseniz ondan başkasıyle mi cezâlandırılacakdınız ya»?.

 Hayrat Neşriyat = Sonra o zulmedenlere: 'Ebedî azâbı tadın! Vaktiyle kazanmakta olduğunuz(günahlar)dan başkası ile cezâlandırılacak değilsiniz!' denilecek.

 İbni Kesir = Sonra zulmetmiş olanlara denilir ki: Sürekli azabı tadın. Yalnız kazanır olduğunuz şeylerle cezalandırılmıyor musunuz?

 Kadri Çelik = Sonra o zulmetmiş olanlara, “Temelli azabı tadın; kazanmakta olduklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılacaksınız?” denilecek.

 Muhammed Esed = O Gün ki, (dünya hayatında) haksızlık yapmaya eğilim gösterenlere, 'Tadın bitmeyen azabı' denecek, yapageldiğiniz işlerin karşılığından başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz sanki?;

 Mustafa İslamoğlu = Sonunda, bilinci ters dönmüş kimselere denilecek ki: "Tadın bitimsiz azabı! Kazanıp durduğunuz şeyler dışında bir karşılık mı bekliyorsunuz?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra zulmetmiş olanlara denilecektir ki, «Şimdi ebedî azabı tadınız. Siz başkasıyla değil, ancak kazanmış olduğunuz şey sebebiyle cezalandırılırsınız.»

 Ömer Öngüt = Sonra o zâlimlere: “Ebedî azabı tadın! Kazanmakta olduğunuz şeylerden başkası ile mi cezalandırılacaksınız?” denilir.

 Şaban Piriş = Sonra zalimlere şöyle denir: -Sonsuz azabı tadın! Kazandıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılacaksınız? denir.

 Sadık Türkmen = Sonra, zulmeden kimselere denilir: “Sürekli azabı tadın! Ancak kazanmış olduğunuz şeylerle cezalandırılıyorsunuz.”

 Seyyid Kutub = Sonra zulmedenlere denir ki; «Sürekli azabı tadınız bakalım, sadece dünyada işlediklerinizin karşılıkları ile cezalandırılmıyor musunuz?

 Suat Yıldırım = Sonra o zalimlere: "Ebedî azabı tadın bakalım! Siz dünya hayatında neyi hak ettiyseniz, sadece onun karşılığını göreceksiniz." denir.

 Süleyman Ateş = Sonra zulmedenlere: "Sürekli azâbı tadın!" denilecek, "Yalnız kazandığınız şeylerle cezâlandırılmıyor musunuz?"

 Tefhim-ul Kuran = Sonra o zulmetmekte olanlara: «Sürekli azabı tadın» denilecek. Kazanmakta olduklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?»

 Ümit Şimşek = Sonra da o zulmedenlere denir ki: Sürekli azabı tadın bakalım! Siz ancak kendi işlediklerinizin cezasını görüyorsunuz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sonra, zulmedenlere şöyle denecek: "Sonsuzluğun azabını/sonsuz azabı tadın! Kazandığınız şeyler dışında bir şeyle cezalandırılmayacaksınız!"

 İskender Ali Mihr = Sonra zulmedenlere: “Ebedî (devamlı) azabı tadın!” denildi. Kazandıklarınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?

 İlyas Yorulmaz = Sonra dirilmeyi yalanlayıp kendilerine haksızlık yapanlara “Sürekli olan azabı tadın. Yalnızca sizin kendi başınıza kazandıklarınız la cezalandırılırsınız” denir.