Önceki Ayet Sonraki Ayet  
40. Sûre Mü’min/51

 إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ

  İnnâ le nensuru rusulenâ vellezîne âmenû fîl hayâtid dunyâ ve yevme yekûmul eşhâd(eşhâdu).

Kelime Karşılaştırma
innâ : muhakkak ki biz
le : mutlaka
nensuru : yardım edeceğiz
rusule-nâ : (bizim) resûllerimiz
ve : ve
ellezîne âmenû : âmenû olanlar
: de, içinde
el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
ve : ve
yevme : gün
yekûmu : kaim olur
el eşhâdu : şahitler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki biz, elbette peygamberlerimize ve inananlara, dünyâ yaşayışında da yardım ederiz, tanıkların getirileceği günde de.

 Abdullah Parlıyan = Bakın, elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünya hayatında, hem de şahitlerin hazır bulunacağı ahiret gününde yardım edip, koruyacağız.

 Adem Uğur = Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki biz Rasûllerimize ve iman edenlere, dünya hayatında da şahitlerin kıyam ettiği günde de yardım edeceğiz.

 Ahmet Tekin = Biz, Rasullerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şâhitlerin, önderlerin, peygamberlerin, âlimlerin, meleklerin açık açık konuşarak şâhitlik edecekleri günde mutlaka yardım ederiz.

 Ahmet Varol = Şüphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da şahitlerin duracakları günde de yardım ederiz.

 Ali Bulaç = Şüphesiz biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.

 Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında, hem de meleklerin şahid duracağı gün (kıyamette) muzaffer kılacağız.

 Ali Ünal = Muhakkak ki Biz, rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin şahitlik yapacakları günde de yardım ederiz.

 Bayraktar Bayraklı = Şüphesiz, peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şâhitlerin şâhitlik edeceği günde yardım ederiz.

 Bekir Sadak = Dogrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dunya hayatind a ve sahidlerin sahidlik edecekleri gunde yardim ederiz.

 Celal Yıldırım = Şüphesiz ki biz, peygamberlerimize ve imân edenlere, Dünya hayatında ve şâhidliklerin yeraldığı günde elbette yardım ederiz.

 Cemal Külünkoğlu = Biz peygamberlerimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde (kıyamette) elbette yardım edeceğiz.

 Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz.

 Diyanet Vakfi = Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.

 Edip Yüksel = Biz elçilerimize ve inananlara bu dünya hayatında ve tanıkların duruşmalarda bulunacakları günde yardım ederiz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Elbette biz Resullerimizi ve iyman edenleri mansur kılacağız hem Dünya hayatta hem de şâhidler dikileceği gün

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Elbette Biz peygamberlerimize ve iman edenlere hem dünya hayatında, hem de şahitlerin dikileceği günde yardım edeceğiz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz peygamberimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde (kıyamette) elbette yardım ederiz.

 Gültekin Onan = Şüphesiz biz elçilerimize ve inananlara, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.

 Harun Yıldırım = Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.

 Hasan Basri Çantay = Şübhesiz biz peygamberlerimize ve îman edenlere hem dünyâ hayâtında, hem şâhidlerin dikileceği gün herhalde yardım edeceğiz.

 Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki biz, peygamberlerimize ve îmân edenlere, hem dünya hayâtında, hem şâhidlerin (ameller için şâhidlik etmek üzere) ayağa kalkacakları o günde elbette yardım ederiz.

 İbni Kesir = Şüphesiz ki Biz; peygamberlerimize ve iman etmiş olanlara hem dünya hayatında, hem de şahidlerin şehadet edecekleri günde mutlaka yardım ederiz.

 Kadri Çelik = Hiç şüphesiz dünya hayatında da, şahitlerin (tanıklık için) duracakları günde de peygamberlerimize ve iman edenlere mutlaka yardım edeceğiz.

 Muhammed Esed = Bakın, Biz, elçilerimizi ve imana ermiş olanları (hem) bu dünya hayatında, hem de bütün şahitlerin hazır bulunacağı Gün'de koruyacağız.

 Mustafa İslamoğlu = Şüphe yok ki Biz rasullerimize ve iman eden kimselere, hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin dinleneceği günde (hasımlarına karşı) elbette yardım edeceğiz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, Biz elbette resûllerimize ve imân edenlere dünya hayatında ve şahitlerin kâim olacakları günde yardım ederiz.

 Ömer Öngüt = Şüphesiz ki biz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şâhitlerin dikildiği günde yardım ederiz.

 Şaban Piriş = Biz, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin ayağa kalkacağı kıyamet günü de zafer vereceğiz/yardım edeceğiz.

 Sadık Türkmen = Bakin, şüphesiz Biz; elçilerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin ayağa kalkacağı günde yardım ederiz.

 Seyyid Kutub = Elbette biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.

 Suat Yıldırım = Bakın, Biz, elçilerimizi ve imana ermiş olanları (hem) bu dünya hayatında, hem de bütün şahitlerin hazır bulunacağı Gün'de koruyacağız.

 Süleyman Ateş = Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünyâ hayâtında hem, şâhidlerin (şâhidliğe) duracakları günde yardım ederiz.

 Tefhim-ul Kuran = Hiç şüphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere, dünya hayatında da, şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün de elbette yardım edeceğiz.

 Ümit Şimşek = Şüphesiz ki biz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şâhitlerin dikildiği günde yardım ederiz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin ayağa kalkacağı kıyamet günü de zafer vereceğiz/yardım edeceğiz.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Biz, resûllerimize ve âmenû olanlara (Allah’a ulaşmayı dileyenlere) ve dünya hayatında şahitlerin kaim olacağı (bulunacağı) gün mutlaka yardım edeceğiz.

 İlyas Yorulmaz = Elbetteki biz, dünya hayatında elçilerimize ve iman edenlere yardım ettik. Şahitliklerin yerine getirileceği gün de (yardım edeceğiz).