Önceki Ayet Sonraki Ayet  
36. Sûre Yâsîn/49

 مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ

  Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhıdeten te’huzuhum ve hum yahıssımûn(yahıssımûne).

Kelime Karşılaştırma
mâ yenzurûne : bakmazlar, gözlemiyorlar
illâ : ancak, den başka
sayhaten : sayha, şiddetli ses dalgası
vâhıdeten : bir, tek
te’huzu-hum : onları alır, yakalar
ve hum : ve onlar
yahıssımûne : çekişirler, tartışırlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bir tek bağrıştan başka bir şey beklemiyor onlar, ansızın helâk ediverir onları birbirleriyle düşmanlık edip dururlarken.

 Abdullah Parlıyan = Onlar sadece tek bir çığlıktan başkasını beklemezler. Onlar birbirleriyle çekişip dururlarken, o sayha kendilerini yakalayıverir.

 Adem Uğur = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.

 Ahmed Hulusi = Onlar tartışırlarken, kendilerini yakalayacak bir tek çığlıktan (beden sur'una üfleniş) başkasını beklemiyorlar?

 Ahmet Tekin = Onlar sadece şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbeye bakıyorlar. Onlar çekişip dururlarken darbe onların işini bitirir.

 Ahmet Varol = Onlar tek bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. Onlar birbirleriyle çekişip dururlarken o kendilerini yakalar.

 Ali Bulaç = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.

 Ali Fikri Yavuz = Onların beklediği sadece bir sayhadır (Sûr’a ilk üfürülüştür) ki, onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir.

 Ali Ünal = Onların beklediği, (dünyevî meseleler ve şahsî menfaatleri üzerinde) çekişip dururlarken kendilerini apansız ve kıskıvrak yakalayıverecek tek bir çığlıktan, bir patlamadan başka bir şey değil.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak bir sesten başka bir şey beklemiyorlar.

 Bekir Sadak = Cekisip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek cigligi beklerler.

 Celal Yıldırım = Onlar çekişip tartışırken ansızın kendilerini yakalayıverecek bir haykırışı beklerler.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar, birbirleriyle çekişip dururlarken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi (Sur'a ilk üfürülüşü) bekliyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler.

 Diyanet Vakfi = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.

 Edip Yüksel = Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Başka değil, tek bir sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Ondan) sadece bir tek sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki, onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir.

 Gültekin Onan = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.

 Harun Yıldırım = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Onlar birbiriyle itişib dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek sayhadan başkasını gözetmezler.

 Hayrat Neşriyat = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini (ansızın) yakalayacak olan (korkunç)bir sesten (sûra birinci üfürülüşten) başkasını beklemiyorlar.

 İbni Kesir = Onlar; sadece bir tek çığlığı beklerler ki çekişip dururlarken o, ansızın kendilerini yakalayıverir.

 Kadri Çelik = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler; onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.

 Muhammed Esed = (Ve bilmezler ki) (yeniden dirilmeye) itiraz edip dururlarken, (ceza olarak) kendilerini sarsıp yok edecek bir tek patlama sesi onlara yeter!

 Mustafa İslamoğlu = Onlar (bunu) tartışırken, kendilerini enselenecekleri bir tek bela çığlığından başka bir şey beklemeyecek:

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar, birbirleriyle çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak olan bir sayhadan başkasını gözetmezler.

 Ömer Öngüt = Onların beklediği tek bir sestir. Birbirleriyle çekişip dururken ansızın onları yakalayıverir.

 Şaban Piriş = Onlar, tek bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. Birbirleriyle çekişip dururlarken onları yakalayacak.

 Sadık Türkmen = Onlar sadece tek bir çığlık bekliyorlar! Onlar çekişip dururlarken o (çığlık) kendilerini yakalar.

 Seyyid Kutub = Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler.

 Suat Yıldırım = Onların beklediği: Sadece bir ses!..Çekişip dururlarken kendilerini çarpacak bir ses...

 Süleyman Ateş = Onların işi sadece korkunç bir sese bakar. Çekişip dururlarken ansızın o, kendilerini yakalar.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.

 Ümit Şimşek = Onların beklediği tek bir sestir ki, birbirleriyle çekişip dururken onları yakalayıverir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sadece korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar. Onlar çekişip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir.

 İskender Ali Mihr = Onlar tartışırken, onları alacak (yakalayacak) olan tek bir sayhadan (şiddetli ses dalgasından) başka bir şey gözlemiyorlar (beklemiyorlar).

 İlyas Yorulmaz = Onlar elçinin vaatlerine karşı gelirlerken, bekledikleri tek bir ses onları yakalayıverir.