Önceki Ayet Sonraki Ayet  
19. Sûre Meryem/47

 قَالَ سَلَامٌ عَلَيْكَ سَأَسْتَغْفِرُ لَكَ رَبِّي إِنَّهُ كَانَ بِي حَفِيًّا

  Kâle selâmun aleyk(aleyke), se estagfiru leke rabbî, innehu kâne bî hafiyyâ(hafiyyen).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
selâmun : selâm olsun
aleyke : sana, senin üzerine
se estagfiru : mağfiret dileyeceğim
leke : senin için
rabbî : Rabbim
inne-hu : muhakkak o, çünkü o
kâne : oldu, dır
: bana
hafiyyen : (çok) lütufkâr
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İbrahim, şöyle dedi: “Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = İbrâhim, esenlik sana dedi, Rabbimden yarlıganmanı dileyeceğim, şüphe yok ki o, pek lûtfeder bana.

 Abdullah Parlıyan = İbrahim: “Sana selam olsun!” diye cevap verdi. “Rabbimden seni, bağışlamasını isteyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkardır.

 Adem Uğur = İbrahim: Selâm sana (esen kal) dedi, Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır.

 Ahmed Hulusi = (İbrahim) dedi ki: "Selâm üzerinde olsun. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Muhakkak ki O, bana çok ikramda bulunandır" dedi.

 Ahmet Tekin = İbrâhim:'Selâm sana, selâmette ol. Senin hidayete ermen ve affedilmen için Rabbimden bağışlanma, koruma kalkanına alınma dileyeceğim. O bana karşı çok lütufkârdır.' dedi.

 Ahmet Varol = (İbrahim) dedi ki: 'Selâm sana! Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Şüphesiz O, bana karşı lütuf sahibidir.

 Ali Bulaç = (İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi.

 Ali Fikri Yavuz = İbrahim şöyle dedi: “- (Benden sana fenalık gelmez, emniyet ve) selâm sana olsun, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana çok lütufkârdır.

 Ali Ünal = İbrahim, “Madem öyle, hoşça kal!” dedi, “Allah sana sağlık ve afiyet versin. Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. O, bana karşı hep lütufkâr olmuştur.

 Bayraktar Bayraklı = İbrâhim, “Selâm sana” dedi. “Rabbimden senin için af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkârdır.”

 Bekir Sadak = Ibrahim soyle cevap verdi: «Sana selam olsun. Senin icin Rabbim'den magrifet dileyecegim, cunku O, bana karsi cok lutufkardir.»

 Celal Yıldırım = İbrahim, babasına: Selâm sana, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Şüphesiz ki O benim hakkımda (sizden çok) lütuf ve kerem sahibidir.

 Cemal Külünkoğlu = (İbrahim) şöyle dedi: “Selam olsun sana! Senin adına Rabbimden af dileyeceğim. Hiç kuşkusuz benim Rabbim bana karşı lütufkârdır.”

 Diyanet İşleri (eski) = İbrahim şöyle cevap verdi: 'Sana selam olsun. Senin için Rabbim'den mağfiret dileyeceğim, çünkü O, bana karşı çok lütufkardır.'

 Diyanet Vakfi = İbrahim: Selâm sana (esen kal) dedi, Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır.

 Edip Yüksel = 'Sana selam (barış) olsun,' dedi, 'Senin bağışlanman için Rabbim'e yalvaracağım; O, bana karşı çok merhametlidir.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dedi: selâm sana, senin için rabbıma istiğfar edeceğim, çünkü o bana çok lütufkârdır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İbrahim: «Selam sana, senin için Rabbimden af dileyeceğim; çünkü O, bana karşı çok lütufkardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İbrahim şöyle dedi: «Selâm sana olsun, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü o, bana çok lütufkârdır.»

 Gültekin Onan = (İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi.

 Harun Yıldırım = Dedi ki: “Selam sana! Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Çünkü O, bana çok lütufkârdır.”

 Hasan Basri Çantay = (İbrâhîm şöyle) dedi: «Üstüne selâmet. Senin için Rabbime istiğfar edeceğim. Çünkü O, bana çok lûtufkârdır».

 Hayrat Neşriyat = (İbrâhîm) şöyle dedi: 'Selâm sana! Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünki O, bana karşı çok lütufkârdır.'

 İbni Kesir = İbrahim dedi ki: Selam olsun sana, senin için Rabbımdan mağfiret dileyeceğim. Zira O, bana karşı çok lütufkardır.

 Kadri Çelik = (İbrahim:) “Selam (esenlik) üzerine olsun! Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim; çünkü O bana pek lütufkârdır” dedi.

 Muhammed Esed = (İbrahim:) "Sana selam olsun!" diye cevap verdi, "Rabbimden seni bağışlamasını isteyeceğim: Çünkü O bana karşı hep lütufkar olmuştur.

 Mustafa İslamoğlu = (İbrahim): "Sen sağlıcakla kal!" dedi, "Seni bağışlaması için Rabbime yalvaracağım; çünkü O, bana karşı oldukça lütufkardır!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Hazret-i İbrahim de) Dedi ki: «Sana selâm olsun. Senin için Rabbime elbette ki istiğfarda bulunacağım, şüphe yok ki, O benim için çok ikram etmektedir.»

 Ömer Öngüt = İbrahim: “Sana selâm olsun! Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır. ”

 Şaban Piriş = İbrahim: - Selam olsun sana dedi. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Zira o buna çok lütufkardır.

 Sadık Türkmen = (İbrahim) “sana selâm olsun” dedi. “Rabbimden senin için bağışlanma dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır.

 Seyyid Kutub = İbrahim, babasına dedi ki; «Esenlik dilerim sana. Senin adına Rabbimden af dileyeceğim, hiç kuşkusuz benim Rabbim lütufkardır.»

 Suat Yıldırım = İbrâhim: "Selâmet, esenlik içinde kal, dedi. Rabbimden senin için af dileyeceğim. O gerçekten bana karşı çok lütufkârdır.

 Süleyman Ateş = (İbrâhim): "Selâm sana, (esenlik içinde kal), dedi, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana çok lutufkârdır."

 Tefhim-ul Kuran = (İbrahim:) «Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O bana pek lütufkârdır» dedi.

 Ümit Şimşek = İbrahim 'Sana selâm olsun,' dedi. 'Senin için Rabbimden af dileyeceğim. O bana karşı çok lütufkârdır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Dedi: "Selam sana! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkârdır."

 İskender Ali Mihr = “Sana (senin üzerine) selâm olsun.” dedi. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana (çok) lütufkârdır.

 İlyas Yorulmaz = İbrahim babasına “Sana selam olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Çünkü Rabbim bana her zaman lütuflarda bulunmuştur. ”