Önceki Ayet Sonraki Ayet  
77. Sûre Mürselât/46

 كُلُوا وَتَمَتَّعُوا قَلِيلًا إِنَّكُم مُّجْرِمُونَ

  Kulû ve temetteû kalîlen innekum mucrimûn(mucrimûne).

Kelime Karşılaştırma
kulû : yeyin
ve temetteû : ve metalanın, faydalanın, yararlanmak
kalîlen : az, biraz
inne-kum : muhakkak ki siz
mucrimûne : cürüm, günah, suç işleyenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ey inkâr edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! Şüphesiz sizler suçlularsınız.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yiyin ve geçinin az bir müddet, şüphe yok ki suçlularsınız siz.

 Abdullah Parlıyan = Ey kitabı ve peygamberleri yalan sayıp, inkâr edenler! Yiyiniz, dünyadan faydalanınız, biraz sefa sürün ama siz günahkarlar mutlaka azapla karşılaşacaksınız.

 Adem Uğur = (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!

 Ahmed Hulusi = "Yeyin ve azıcık keyif sürün (dünyada). . . Muhakkak ki siz suçlularsınız!"

 Ahmet Tekin = 'Yiyin, biraz zevk ü safa sürün. Siz İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen, güç ve iktidar sahibi âsi, suçlu ve günahkâr kimselersiniz.'

 Ahmet Varol = Yiyin ve biraz yararlanın; muhakkak ki siz suçlularsınız.

 Ali Bulaç = (Sizler de dünyada) Yiyin ve biraz yararlanın. Çünkü siz, suçlu günahkar kimselersiniz.

 Ali Fikri Yavuz = (Ey inkârcılar topluluğu!) yeyin, zevk edin dünyada biraz; çünkü günahkâr müşriklersiniz, (ahirette ateşe gireceksiniz).

 Ali Ünal = Siz (yalanlayıcılar), şu pek kısa ömür de yiyin ve zevkedin bakalım! Gerçek şu ki siz, hayatları günah hasadından ibaret suçlularsınız!

 Bayraktar Bayraklı = (46-47) Yiyiniz, azıcık sefa sürünüz; siz suçlusunuz. O gün, kıyametin kopacağını yalanlayanların vay haline!

 Bekir Sadak = Yiyiniz biraz zevkleniniz bakalim, dogrusu sizler suclularsiniz.

 Celal Yıldırım = (Ey Peygamberi ve Kitab'ı inkâr edip yalanlayanlar!) Yeyiniz, az bir süre yararlanıp geçininiz. Çünkü gorçekten sizler suçlu günahkârlarsınız..

 Cemal Külünkoğlu = (Ey inkârcılar!) Yiyiniz, (dünyada) az bir süre yararlanıp geçininiz. Gerçekten sizler suçlu günahkârlarsınız.

 Diyanet İşleri (eski) = Yiyiniz, biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu sizler suçlularsınız.

 Diyanet Vakfi = (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!

 Edip Yüksel = Yiyiniz ve geçici olarak eğleniniz; siz suçlularsınız.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Yeyin, zevk edin biraz, çünkü mücrimlersiniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kısa bir süre yiyin, zevkedin! Çünkü suçlularsınız!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.

 Gültekin Onan = (Sizler de dünyada) Yiyin ve biraz yararlanın. Çünkü siz, suçlu günahkar kimselersiniz.

 Harun Yıldırım = Yiyin, az bir süre faydalanın. Çünkü siz suçlu kimselersiniz.

 Hasan Basri Çantay = (Ey kâfirler, dünyâda) yeyin, biraz fâidelenin! Şübhesiz ki siz günahkârlarsınız.

 Hayrat Neşriyat = (Ey kâfirler! Siz de dünyada) az bir müddet yiyin, faydalanın! Çünki siz günahkârlarsınız.

 İbni Kesir = Yeyin ve biraz eğlenin. Doğrusu sizler suçlularsınız.

 Kadri Çelik = (Sizler de dünyada) Yiyin ve biraz da geçimlik alıp yararlanın. Çünkü siz, suçlu günahkâr olanlarsınız.

 Muhammed Esed = (Doyuncaya) kadar yiyip için ve biraz sefanızı sürün, siz ey günahkarlar!

 Mustafa İslamoğlu = Siz de (dünyada) yiyip için ve geçici hazların sefasını sürün (ey yalanlayanlar)! Çünkü siz, günahı hayat tarzı haline getirdiniz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (45-47) O gün vay haline yalanlayanların. Yeyiniz ve menfaatleniniz biraz, muhakkak ki, siz günahkârlarsınız. O gün vay haline yalanlayanların.

 Ömer Öngüt = Yiyiniz, faydalanınız biraz! Gerçek şu ki sizler suçlusunuz!

 Şaban Piriş = -Yiyin ve azıcık faydalanın, nasılsa siz suçlusunuz!

 Sadık Türkmen = Yiyin ve biraz yararlanın. Doğrusu siz batağa saplanmış suçlu kişilersiniz.

 Seyyid Kutub = Şimdi yiyiniz, azıcık safa sürünüz, sizler suçlusunuz.

 Suat Yıldırım = Ey kâfirler! Yiyin, azıcık zevkedin bakalım. Gerçek şu ki siz mücrimsiniz.

 Süleyman Ateş = "Yeyin, azıcık sefâ sürün, siz suçlularsınız!"

 Tefhim-ul Kuran = (Sizler de dünyada) Yiyin ve biraz da meta alıp yararlanın. Çünkü siz, suçlu günahkar olanlarsınız.

 Ümit Şimşek = Şimdilik biraz yiyip nasiplenedurun; çünkü mücrimlersiniz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yiyin ve birazcık nimetlenin. Suçlularsınız siz.

 İskender Ali Mihr = Yeyin ve biraz da metalanın (faydalanın). Çünkü siz mücrimlersiniz.

 İlyas Yorulmaz = (Dünyada) Yiyin, az bir süre yaşayın. Siz gerçekten suçlularsınız.