Önceki Ayet Sonraki Ayet  
69. Sûre Hâkka/45

 لَأَخَذْنَا مِنْهُ بِالْيَمِينِ

  Le ehaznâ minhu bil yemîn(yemîni).

Kelime Karşılaştırma
le ehaznâ : elbette biz tutar alırdık
min-hu : ondan
bi el yemîni : sağı
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (44-45) Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Elbette onu kudretimizle alırdık.

 Abdullah Parlıyan = mutlaka güç ve kudretimizle O'ndan intikam alırdık.

 Adem Uğur = Elbette onu kıskıvrak yakalardık.

 Ahmed Hulusi = Elbette O'ndan sağ elini (gücünü) alırdık.

 Ahmet Tekin = Hakka-meşrûiyyete riayet gereği, ondan peygamberlik görevini alır, onu engellerdik.

 Ahmet Varol = Muhakkak onu kuvvetle yakalardık,

 Ali Bulaç = Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.

 Ali Fikri Yavuz = Elbette biz O’nu kuvvetle yakalar ve O’ndan intikam alırdık.

 Ali Ünal = Hiç şüphesiz O’nu kuvvetle ve kıskıvrak yakalar,

 Bayraktar Bayraklı = (44-47) Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık; sonra da onun şah damarını keser atardık. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız.[671]

 Bekir Sadak = (44-46) Eger o (Muhammed), Bize karsi, ona bazi sozler katmis olsaydi, Biz onu kuvvetle yakalardik, sonra onun sah damarini koparirdik.

 Celal Yıldırım = Elbette biz, onu sağ elimiz (kudret ve kahrımız)le yakalar,

 Cemal Külünkoğlu = (44-45) Eğer o (peygamber), bize karşı bazı sözleri uydurup söylemiş olsaydı. Elbette biz O'nu kuvvetle yakalardık (onu cezalandırırdık).

 Diyanet İşleri (eski) = (44-46) Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık.

 Diyanet Vakfi = Elbette onu kıskıvrak yakalardık.

 Edip Yüksel = Biz onu kuvvetle yakalar,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Elbette biz onu ondan dolayı yemîniyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır)dık.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Elbette Biz onu, o yüzden yeminiyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır)dık!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık.

 Gültekin Onan = Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.

 Harun Yıldırım = Muhakkak onu sağdan yakalardık.

 Hasan Basri Çantay = Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik,

 Hayrat Neşriyat = (44-45) Eğer (o peygamber), bize isnâd ederek bazı sözler uydursaydı, (biz) onu mutlaka kuvvet(li bir azab)la yakalardık!

 İbni Kesir = Elbette Biz; onu, kuvvetle yakalardık.

 Kadri Çelik = Muhakkak onu sağ elle (bütün gücümüzle), kıskıvrak yakalayıverirdik.

 Muhammed Esed = o'nu sağ elinden yakalardık;

 Mustafa İslamoğlu = onu sağ kolundan şiddetle yakalar

 Ömer Nasuhi Bilmen = (45-46) Elbette ki onu sağ tarafından yakalardık. Sonra O'ndan yürek damarını kesiverirdik.

 Ömer Öngüt = Elbette biz onu kuvvetle yakalardık.

 Şaban Piriş = Onun gücünü kuvvetini alırdık.

 Sadık Türkmen = Elbette onun bütün gücünü alırdık.

 Seyyid Kutub = Biz onu kuvvetle yakalardık,

 Suat Yıldırım = (44-46) Eğer o Resul bizim adımıza birtakım sözler uydursaydı, onu elimizle yakalar, sonra da onun şah damarını keserdik.

 Süleyman Ateş = Elbette onun sağ (elini veya kuvvet)ini alırdık.

 Tefhim-ul Kuran = Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.

 Ümit Şimşek = Onu kıskıvrak yakalar,

 Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.

 İskender Ali Mihr = Elbette onu sağından tutup alırdık (yakalardık).

 İlyas Yorulmaz = Onu güçlü bir şekilde yakalar.