Önceki Ayet Sonraki Ayet  
30. Sûre Rûm/45

 لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِن فَضْلِهِ إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْكَافِرِينَ

  Li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti min fadlihî, innehu lâ yuhıbbul kâfirîn(kâfirîne).

Kelime Karşılaştırma
li : için
yecziye : mükâfatlandırır
ellezîne : o kimseler, onlar
âmenû : âmenû olanlar, Allah’a ulaşmayı dileyenler
ve amilû es sâlihâti : ve salih amel, nefsi islâh edici amel yani nefs tezkiyesi yaparlar
min : dan
fadli-hi : onun fazlı
inne-hu : muhakkak o
lâ yuhıbbu : sevmez
el kâfirîne : kâfirler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bu hazırlığı Allah’ın; iman edip salih amel işleyenleri kendi lütfundan mükâfatlandırması için yaparlar. Şüphesiz O, inkâr edenleri sevmez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bu da, inanan ve iyi işlerde bulunanları, lûtfundan mükâfâtlandırmak içindir, şüphe yok ki o, kâfirleri sevmez.

 Abdullah Parlıyan = Allah, iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere kendi lütuf ve ihsanından mükâfat verecek. Allah, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, kâfirleri sevmez.

 Adem Uğur = Zira Allah, iman edip iyi işler yapanlara kendi lütfundan karşılık verecektir. Şüphesiz O, kâfirleri sevmez.

 Ahmed Hulusi = (Bu, Allah'ın) Kendi fazlından iman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Şüphesiz O, kafirleri sevmez.

 Ahmet Tekin = Allah, iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere kendi lütuf ve ihsanından mükâfat verecek. Allah, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, kâfirleri sevmez.

 Ahmet Varol = Çünkü Allah, iman edip, imanları istikametinde doğru, sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanları lütf u kereminden mükâfatlandıracaktır. O, kâfirleri asla sevmez.

 Ali Bulaç = Çünkü Allah, inanıp yararlı iş yapanları kendi lütfundan ödüllendirir. O, kâfirleri asla sevmez.

 Ali Fikri Yavuz = Cunku Allah inanip yararli is isleyenlere lutfundan karsilik verecektir. Dogrusu O, inkarcilari sevmez.

 Ali Ünal = Çünkü Allah, iman edip, imanları istikametinde doğru, sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanları lütf u kereminden mükâfatlandıracaktır. O, kâfirleri asla sevmez.

 Bayraktar Bayraklı = Çünkü Allah, inanıp yararlı iş yapanları kendi lütfundan ödüllendirir. O, kâfirleri asla sevmez.

 Bekir Sadak = Cunku Allah inanip yararli is isleyenlere lutfundan karsilik verecektir. Dogrusu O, inkarcilari sevmez.

 Celal Yıldırım = Bu da Allah'ın, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları kendi lütuf ve kereminden mükâfatlandırması içindir. Çünkü Allah gerçekten kâfirleri sevmez.

 Cemal Külünkoğlu = Çünkü (Allah), inanıp doğru işler yapanları kendi lütfuyla ödüllendirecektir. Şüphesiz O, inkârcıları sevmez.

 Diyanet İşleri (eski) = Çünkü Allah inanıp yararlı iş işleyenlere lütfundan karşılık verecektir. Doğrusu O, inkarcıları sevmez.

 Diyanet Vakfi = Zira Allah, iman edip iyi işler yapanlara kendi lütfundan karşılık verecektir. Şüphesiz O, kâfirleri sevmez.

 Edip Yüksel = Çünkü O, inananları ve erdemli davrananları lütfundan ödüllendirecektir. O, inkarcıları sevmez.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü iyman edip de salih salih işler yapanlara fazlından mükâfat verecek, çünkü o kâfirleri sevmez

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü iman edip de iyi iyi işler yapanlara lütfundan mükafat verecektir. Çünkü O, kafirleri sevmez.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü O, iman edip salih amel işleyenlere lütfundan mükafat verecektir. Çünkü O, kâfirleri sevmez.

 Gültekin Onan = (Bu, Tanrı'nın) Kendi fazlından inanıp salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Şüphesiz O, kafirleri sevmez.

 Harun Yıldırım = Zira Allah, iman edip iyi işler yapanlara kendi lütfundan karşılık verecektir. Şüphesiz O, kâfirleri sevmez.

 Hasan Basri Çantay = Bunun hikmeti de îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) de bulunanları (Allahın) fazl (ı ilâhîsi) nden mükâfatlandırmasıdır. Çünkü O, kâfirleri hakıykaten sevmez.

 Hayrat Neşriyat = Tâ ki (Allah), îmân edip sâlih ameller işleyenleri fazlından mükâfâtlandırsın. Şübhesiz ki O, kâfirleri sevmez.

 İbni Kesir = Ki, iman edip salih ameller işleyenleri Allah'ın fazlından mükafatlandırılması içindir bu. Muhakkak ki O; kafirleri sevmez.

 Kadri Çelik = (Bu, Allah'ın) Kendi fazlından olarak iman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Şüphesiz O, kâfirleri sevmez.

 Muhammed Esed = O, inanıp doğru işler yapanları kendi lütfuyla ödüllendirecektir. Şüphesiz Allah, hakikati kabule yanaşmayanları sevmez.

 Mustafa İslamoğlu = sonuçta (Allah), iman edenleri ve o imanla uyumlu ıslah edici eylemlerde bulunanları kendi lütfuyla ödüllendirmiş olur: Kuşku yok ki Allah inkar edenleri asla sevmez.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Tâ ki, imân edenleri ve sâlih sâlih amellerde bulunanları fazlından mükâfaatlandırsın. Şüphe yok ki o, kâfirleri sevmez.

 Ömer Öngüt = Tâ ki Allah, iman eden ve sâlih amel işleyenlere lütfundan mükâfat versin. Şüphesiz ki O, kâfirleri sevmez.

 Şaban Piriş = Bu, iman edip, doğru hareket edenleri lütfundan ödüllendirmek içindir. Şüphesiz O, kafirleri sevmez.

 Sadık Türkmen = Bu o’nun gerçeklere inanan ve uygun (Salih) işler yapanları lütfundan ödüllendirmesi içindir. Çünkü O, inkârcıları sevmez!

 Seyyid Kutub = Çünkü Allah inanıp yararlı iş işleyenlere lütfundan karşılık verecektir. Doğrusu O, inkârcıları sevmez.

 Suat Yıldırım = Zira Allah iman edip güzel ve makbul işler yapanları lütfu ile ödüllendirecektir. O kâfirleri asla sevmez.

 Süleyman Ateş = Tâ ki Allâh, inanıp iyi işler yapanları lutfundan mükâfâtlandırsın. Doğrusu O, kâfirleri sevmez.

 Tefhim-ul Kuran = (Bu, Allah'ın) Kendi fazlından olarak iman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Hiç şüphe yok O, kâfirleri sevmez.

 Ümit Şimşek = Zira iman eden ve güzel işler yapanları Allah lütfuyla ödüllendirecektir. Kâfirleri ise O hiç sevmez.

 Yaşar Nuri Öztürk = Çünkü Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, öz lütfundan ödüllendirecektir. O, nankörlükleri sevmez.

 İskender Ali Mihr = (İşte bu) âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanları, Kendi fazlından mükâfatlandırmak içindir. Muhakkak ki O (Allah), kâfirleri sevmez.

 İlyas Yorulmaz = Öyle ki, iman edip salih amel işleyenlere lütfundan mükâfatlarını versin. Şüphesiz ki Allah doğruları inkâr edenleri sevmez.