Önceki Ayet Sonraki Ayet  
27. Sûre Neml/45

 وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ فَإِذَا هُمْ فَرِيقَانِ يَخْتَصِمُونَ

  Ve lekad erselnâ ilâ semûde ahâhum sâlihan eni’budûllâhe fe izâhum ferîkâni yahtesımûn(yahtesımûne).

Kelime Karşılaştırma
ve lekad : ve andolsun
erselnâ : biz gönderdik
ilâ : ...e
semûde : Semud kavmi
ehâ-hum : onların kardeşi
sâlihan : Salih
eni’budûllâhe : Allah’a kul olun
fe : o zaman, fakat
izâ : olduğu zaman
hum : onlar
ferîkâni : iki fırka, iki grup
yahtesımûne : hasım oluyorlar, çekişiyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Andolsun biz, “Allah’a kulluk edin” diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve andolsun ki biz, Semûd kavmine, Allah'a kulluk edin diye kardeşleri Sâlih'i göndermiştik. O zaman onlar, birbiriyle çekişen, birbirine düşmanlık eden iki fırkaya ayrılmışlardı.

 Abdullah Parlıyan = Ve gerçek şu ki, biz kavmine: “Yalnızca Allah'a kulluk edin” desin diye Semûd toplumuna da, kardeşleri Salih'i göndermiştik. Onlar bunun üzerine, birbirleriyle çekişen ve düşmanlık eden iki guruba ayrılıvermişlerdi.

 Adem Uğur = Andolsun ki, "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

 Ahmed Hulusi = Andolsun ki Semud'a, kardeşleri Sâlih'i, "Allâh'a kulluk edin!" diye irsâl ettik. . . Onlar hemen birbirleriyle zıtlaşan iki grup oldular.

 Ahmet Tekin = Andolsun ki, 'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin' demesi için, kardeşleri Salih’i, Semûd kavmine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamber olarak gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

 Ahmet Varol = Andolsun biz Semud (kavmin)e de, 'Allah'a kulluk edin' diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen onlar aralarında çekişen iki gruba ayrıldılar.

 Ali Bulaç = Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.

 Ali Fikri Yavuz = Gerçekten biz Semûd kavmine, Allah’a ibadet edin diye, kardeşleri Salih’i peygamber göndermiştik. Bir de baksın, onlar iki fırka olup çekişiyorlar (kimi mümin olmuş, kimi kâfir. Her biri hak üzere olduğunu iddia ediyor).

 Ali Ünal = Şurası bir gerçek ki, Semûd’a kardeşleri Salih’i, “Yalnızca Allah’a ibadet edin!” diye çağrıda bulunmak üzere risalet vazifesiyle göndermiştik. O davetine başlayınca, birbiriyle çekişen iki grup oluverdiler.

 Bayraktar Bayraklı = “Andolsun ki, Allah'a kulluk edin!” demesi için Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.[391]

 Bekir Sadak = And olsun ki, Semud milletine kardesleri Salih'i «Allah'a kulluk ediniz» desin diye gonderdik. Hemen birbiriyle cekisen iki zumreye ayrildilar.

 Celal Yıldırım = And olsun ki, Semûd (kavmine) de Allah'a tapsınlar diye kardeşleri Salih'i (peygamber olarak) gönderdik. Fakat onlar, ansızın birbirleriyle sürtüşüp tartışan iki grup oluverdiler.

 Cemal Külünkoğlu = Andolsun ki, biz, “Allah'a kulluk edin” diye Semûd kavmine, kardeşleri Salih'i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen (inanan ve inanmayan) iki grup olmuşlar.

 Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, Semud milletine kardeşleri Salih'i 'Allah'a kulluk ediniz' desin diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümreye ayrıldılar.

 Diyanet Vakfi = Andolsun ki, «Allah'a kulluk edin!» (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

 Edip Yüksel = Semud'a kardeşleri Salih'i, 'ALLAH'a kulluk edin,' desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için, Allaha ıbadet edin diye, Semûda da kardeşleri Salihi göndermiştik, derken bunlar iki fırka oldular çekişiyorlardı

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i göndermiştik; hemen birbirleriyle çekişen iki fırka oldular.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

 Gültekin Onan = Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: "Yalnızca Tanrı'ya kulluk edin" diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.

 Harun Yıldırım = Andolsun ki, "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semûd kavmine kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

 Hasan Basri Çantay = Andolsun ki biz Semud (kavmin) e de, Allaha ibâdet edin diye, biraderleri Saalihi gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirleriyle çekişir iki fırka (oldular).

 Hayrat Neşriyat = (Ey Habîbim!) And olsun ki, Semûd (kavmin)e de: 'Allah’a kulluk edin!' diye(kendilerine nasîhat etmesi için) kardeşleri Sâlih’i gönderdik; bir de baktı ki, onlar birbiriyle çekişen iki fırka olmuşlar.

 İbni Kesir = Andolsun ki; Semud'a da kardeşleri Salih'i; Allah'a ibadet edin, diye gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki grup oluverdiler.

 Kadri Çelik = Şüphesiz biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i, “Yalnızca Allah'a kulluk edin” diye gönderdik. Hemen birbiriyle çekişen iki gruba ayrıldılar.

 Muhammed Esed = Ve gerçek şu ki, Biz kavmine: "Yalnızca Allah'a kulluk edin" desin diye Semud toplumuna (da) kardeşleri Salih'i göndermiştik; onlar, bunun üzerine, hemen birbirleriyle çekişen iki hizbe ayrıldılar.

 Mustafa İslamoğlu = Doğrusu Semud'a da, soydaşları Salih'i "Yalnız Allah'a kulluk edin!" desin diye göndermiştik. Fakat onlar birbiriyle çekişen iki fırkaya ayrılıverdiler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve andolsun ki, Semûd kavmine «Allah'a ibadet ediniz,» diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Onlar ise hemen biribiriyle husumette bulunur iki fırkaya ayrıldılar.

 Ömer Öngüt = Andolsun ki biz Semud kavmine: “Allah'a kulluk edin!” desin diye kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

 Şaban Piriş = Semud kavmine, Allah’a kulluk etsinler diye, kardeşleri Salih’i göndermiştik. Hemen birbirleriyle mücadele eden iki grup oluverdiler.

 Sadık Türkmen = Ant olsun kardeşleri Salih’i de Semud (kavmine): “Allah’a kulluk edin” diye gönderdik. Bir de baktık ki onlar birbirleriyle çekişen iki grup oluvermişler!

 Seyyid Kutub = Semudoğullarına da «Allah'a kulluk ediniz» çağrısını seslendirsin diye kardeşleri Salih'i peygamber olarak gönderdik. Fakat Semudoğulları, birbirleri ile çatışan iki karşı gruba ayrıldılar.

 Suat Yıldırım = Bir vakit Biz Semud halkına da, yalnız Allah’a ibadet edin diye çağrıda bulunmak için kardeşleri Salih’i gönderdik.Çok geçmeden onlar birbiriyle çekişen iki bölük oluverdiler.

 Süleyman Ateş = Andolsun biz, Semûd (kavmin)e de kardeşleri Sâlih'i: "Allah'a kulluk edin!" demesi için gönderdik. Baktı ki onlar, birbiriyle çekişen iki bölük olmuşlar.

 Tefhim-ul Kuran = Andolsun, biz Semud (kavmine de) kardeşleri Salih'i: «Yalnızca Allah'a kulluk edin» diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur.

 Ümit Şimşek = Semud kavmine de, 'Allah'a kulluk edin' diye, kardeşleri Salih'i gönderdik; onlar da birbiriyle çekişen iki fırka oluverdiler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i, şunu tebliğ etmek üzere gönderdik: "Allah'a kulluk/ibadet edin." Bir de ne görelim, onlar birbiriyle boğuşan iki fırka oluvermişler.

 İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki, Semud kavmine "Allah’a kul olsunlar" diye onların kardeşi Salih (A.S)’ı gönderdik. Fakat onlar o zaman hasım olan (çekişen) iki grup oldular.

 İlyas Yorulmaz = Semud’a kardeşleri Salih’i, yalnızca Allah’a kulluk etmeleri için göndermiştik. Onlar hemen birbirlerine hasım iki topluluk oldular.