Önceki Ayet Sonraki Ayet  
77. Sûre Mürselât/43

 كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

  Kulû veşrabû henîen bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Kelime Karşılaştırma
kulû : yeyin
ve işrebû : ve için
henîen : afiyetle
bi-mâ : sebebiyle, dolayısıyla
kuntum : siz oldunuz
ta’melûne : yapıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Yapmakta olduğunuz şeylere karşılık afiyetle yiyin için.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yiyin ve için, âfiyetler olsun yaptıklarınıza karşılık.

 Abdullah Parlıyan = Ve onlara: “Hayatta iken yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin için” denilecek.

 Adem Uğur = (Kendilerine:) "İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir).

 Ahmed Hulusi = "Yaptığınız çalışmalardan dolayı afiyetle yeyin ve için!"

 Ahmet Tekin = 'Yeyin, için, işlediğiniz devamlı, bilinçli amellere karşılık afiyet olsun.'

 Ahmet Varol = 'Yapmakta olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.'

 Ali Bulaç = Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.

 Ali Fikri Yavuz = (Bu cennetliklere şöyle denilir): İşlediğiniz amellere karşılık, âfiyetle yeyin, için...

 Ali Ünal = “Dünyada işlediklerinizden dolayı afiyetle yiyin için!”

 Bayraktar Bayraklı = (43-44) Kendilerine, “Yaptıklarınızın karşılığı olarak şimdi âfiyetle yiyiniz, içiniz” denilecektir. İşte biz, güzel amel yapanları böyle ödüllendiririz.

 Bekir Sadak = Onlara denir ki: «Islediklerinize karsilik afiyetle yiyiniz, iciniz.

 Celal Yıldırım = (43-44) Hakikat biz, iyiliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız..

 Cemal Külünkoğlu = (43-44) (Onlara şöyle denir:) “Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere afiyetle yiyin için.” Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlara denir ki: 'İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz.'

 Diyanet Vakfi = (Kendilerine:) «İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için» (denir).

 Edip Yüksel = Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyip için.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Yeyin, için âfiyet olsun işlediğiniz amellere mukabil

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yaptığınız işlere karşılık yiyin, için; afiyet olsun!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Onlara): «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için» (denir).

 Gültekin Onan = Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.

 Harun Yıldırım = Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.

 Hasan Basri Çantay = (Şöyle denilir): «İşlemiş olduğunuz (iyi) amel (ve hareketlere mukaabil afiyetle yeyin, için».

 Hayrat Neşriyat = (Onlara şöyle denilir:) 'İşleyegeldiğiniz (sâlih) ameller sebebiyle (bir mükâfât olarak), âfiyetle yiyin, için!'

 İbni Kesir = İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

 Kadri Çelik = Yapmakta olduklarınıza karşılık olmak üzere afiyetle yiyin ve için.

 Muhammed Esed = (ve onlara:) "(Hayatta iken) yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için!" denilecek.

 Mustafa İslamoğlu = (onlara) "Yaptıklarınıza karşılık olarak yiyin, için, afiyet olsun!" (deriz).

 Ömer Nasuhi Bilmen = Yeyiniz ve içiniz, afiyet olsun yapar olduğunuz şey sebebiyle.

 Ömer Öngüt = Yaptıklarınıza karşılık olarak afiyetle yiyin için!

 Şaban Piriş = -Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.

 Sadık Türkmen = (kendilerine): “yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin ve için” (denir).

 Seyyid Kutub = Yapmış olduğunuz iyiliklerin karşılığı olarak şimdi afiyetle yiyiniz ve içiniz.

 Suat Yıldırım = Dünyada yaptıklarınızdan ötürü âfiyetle yiyin, için!

 Süleyman Ateş = "Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için!"

 Tefhim-ul Kuran = Yapmakta olduklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için.

 Ümit Şimşek = Âfiyetle yiyin, yaptıklarınıza karşılık.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için."

 İskender Ali Mihr = Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.

 İlyas Yorulmaz = Yaptıklarınızın karşılığı olarak, hesapsız olarak yiyin için.