Önceki Ayet Sonraki Ayet  
54. Sûre Kamer/42

 كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كُلِّهَا فَأَخَذْنَاهُمْ أَخْذَ عَزِيزٍ مُّقْتَدِرٍ

  Kezzebû bi âyâtinâ kullihâ fe ehaznâhum ahze azîzin muktedir(muktedirin).

Kelime Karşılaştırma
kezzebû : yalanladılar
bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
kulli-hâ : hepsini
fe : böylece, bu sebeple
ehaznâ-hum : onları aldık, yakaladık
ahze : yakalayışıyla
azîzin : üstün ve güçlü
muktedirin : kudret sahibi olan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bütün delillerimizi yalanladılar, derken onları üstün ve mutlak kudretli bir helâk edişle helâk ediverdik.

 Abdullah Parlıyan = Onlar da bizim ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün, güçlü, kudretli olana yaraşan şekilde yakalayıverdik.

 Adem Uğur = Lâkin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize lâyık bir şekilde yakaladık.

 Ahmed Hulusi = İşaretlerimizin hepsini yalanladılar! Biz de onları karşı konulmaz kudretle yakaladık!

 Ahmet Tekin = Âyetlerimizin, mûcizelerimizin tamamını yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize yakışır bir şekilde cezalandırdık, işlerini bitirdik.

 Ahmet Varol = Onlar ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları güçlü, kuvvetli olanın yakalayışıyla yakaladık.

 Ali Bulaç = Onlar Bizim ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü, kudretli olanın yakalayışıyla yakalayıverdik.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar, mucizelerimizin hepsini inkâr ettiler. Biz de onları öyle yakalayıverdik ki, her şeye gâlib olana (Allah’a) böyle (yapmak) yaraşır.

 Ali Ünal = Ama kendilerine gösterilen bütün mucizelerimizi, bütün delillerimizi yalanladılar. Biz de kendilerini mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte mutlak üstün ve galip ve her işe gücü yeter bir Zât’a yaraşır tarzda yakalayıverdik.

 Bayraktar Bayraklı = Bütün mucizelerimizi yalanladılar. Bunun üzerine biz de, her şeye gücü yeten ve her şeyin üstesinden gelene yaraşır bir biçimde yakaladık.

 Bekir Sadak = Mucizelerimizin hepsini yalanladilar. Bunun uzerine onlari guc ve kuvvet sahibi olana yakisir bir sekilde yakaladik.

 Celal Yıldırım = Onlar ise, âyetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları çok üstün, çok güçlü muktedire yakışır şekilde yakalayıverdik.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları (yaptıkları yüzünden) mutlak galip, tam muktedir olan Allah'ın şanına yaraşır şekilde cezalandırdık.

 Diyanet İşleri (eski) = Mucizelerimizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları güç ve kuvvet sahibi olana yakışır bir şekilde yakaladık.

 Diyanet Vakfi = Lâkin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize lâyık bir şekilde yakaladık.

 Edip Yüksel = Tüm mucizelerimizi yalanladılar ve biz de onları En üstün ve her şeye gücü yetenin yakalayışı gibi yakaladık.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Âyetlerimizin hepsini tekzib ettiler biz de onları öyle bir tutuşla alıverdik ki muktedir bir azîze öyle yaraşır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü birine yaraşır bir tutuşla alıverdik.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.

 Gültekin Onan = Onlar bizim ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü, kudretli olanın yakalayışıyla yakalayıverdik.

 Harun Yıldırım = Ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün, güçlü ve kudretli olanın yakalayışıyla yakalayıverdik.

 Hasan Basri Çantay = Onlar bizim âyetlerimizin hepsini tekzîb etdiler. Biz de kendilerini çok kuvvetli, kudretli bir yakalayışla yakaladık.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar) mu'cizelerimizin hepsini yalanladılar; bunun üzerine (biz de) onları azîz ve muktedir bir kimsenin yakalayışı ile yakalayıverdik!

 İbni Kesir = Onlar, bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de kendilerini, çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.

 Kadri Çelik = Onlar bizim ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü olanın yakalama tarzıyla yakalayıverdik.

 Muhammed Esed = Onlar Bizim bütün mesajlarımızı yalanlamışlardı. Bunun üzerine, yalnızca, her şeyin belirleyicisi olan Kudret Sahibinin hesap soracağı şekilde onlara hesap sorduk.

 Mustafa İslamoğlu = Bütün ayetlerimizi yalanladılar: bunun üzerine Biz de, her şeye gücü yeten yüce bir güç sahibi nasıl çekip alırsa, işte öyle çekip aldık.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (41-42) Celâlim hakkı için Fir'avun'un âl'ine korkutucular gelmişti. Âyetlerimizin hepsini de tekzîp ettiler, artık Biz de onları bir muktedir azîzin yakalamasıyla yakaladık.

 Ömer Öngüt = Onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık.

 Şaban Piriş = Bütün ayetlerimizi yalanladılar. Onları da mutlak güç ve iktidar sahibine yakışır bir şekilde yakalayıverdik.

 Sadık Türkmen = Bütün (yazılı ve mucizevî) âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları; galip, güçlü olanın yakalama tarzıyla yakalayıverdik.

 Seyyid Kutub = Fakat bütün ayetlerimizi yalanladılar. Biz de güçlü ve üstün iradeli birine yaraşacak bir sertlikle onların yakalarına yapıştık.

 Suat Yıldırım = Onlar âyet ve delillerimizin hepsini yalan saydılar. Biz de onları mutlak galip, tam muktedir olan Allah’ın şanına yaraşır tarzda cezalandırdık.

 Süleyman Ateş = Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları, gâlib ve güçlü (pâdişah)ın yakalaması gibi yakaladık.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar bizim ayetlerimizin tümünü yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü kudretli olanın yakalama tarzıyla yakalayıverdik.

 Ümit Şimşek = Onlar âyetlerimizin hepsini birden yalanladılar. Biz de izzetli ve kudretli bir yakalayışla onları yakaladık.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ayetlerimizin tümünü yalanladılar da biz de onları onurlu ve güçlü birine yaraşır bir yakalayışla yakaladık.

 İskender Ali Mihr = Âyetlerimizin hepsini yalanladılar. Bu sebeple onları üstün kudret sahibinin yakalayışı ile yakalayıp aldık (helâk ettik).

 İlyas Yorulmaz = Onlar ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Sonra planlanmış çok güçlü bir azap onları yakaladı.