Önceki Ayet Sonraki Ayet  
30. Sûre Rûm/42

 قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلُ كَانَ أَكْثَرُهُم مُّشْرِكِينَ

  Kul sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablu, kâne ekseruhum muşrikîn(muşrikîne).

Kelime Karşılaştırma
kul : de
sîrû : dolaşın
fî el ardı : yeryüzünde
fenzurû (fe unzurû) : öyleyse bakın, görün
keyfe : nasıl
kâne : oldu
âkıbetu : akıbet, son
ellezîne : o kimseler, onlar
min : dan
kablu : önce
kâne : oldu
ekseru-hum : onların çoğu
muşrikîne : müşrikler, şirk koşanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = De ki: “Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın.” Onların çoğu Allah’a ortak koşan kimselerdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün önce gelip geçenlerin sonları neye varmış; onların çoğu müşrikti.

 Abdullah Parlıyan = De ki: Yeryüzünü dolaşın ve sizden önce yaşamış olan günahkarların, sonlarının ne olduğunu görün. Onların çoğu, Allah'tan başka varlıklara ve güçlere tanrısal nitelikler yakıştırmışlardı.

 Adem Uğur = (Resûlüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin âkıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi.

 Ahmed Hulusi = De ki: Yeryüzünde gezin de, daha öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakın. Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi.

 Ahmet Tekin = De ki: "Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakın! Onların çoğu şirke sapan insanlardı."

 Ahmet Varol = De ki: 'Yeryüzünde dolaşın da daha öncekilerin sonları nasıl olmuş bir bakın!' Onların çoğu müşriklerdi.

 Ali Bulaç = De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik kimselerdi."

 Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, Mekke’lilere) de ki: Yer yüzünde gezib dolaşın da, bundan evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş, bir bakın (ve nasıl helâk edildiklerini bir düşünün). Onların çoğu müşrikler idi.

 Ali Ünal = De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve daha önce geçmiş (ve yanlışta ısrar eden) toplumların âkıbeti nasıl oldu bir bakın. O toplumlarda halkın çoğu müşriktiler.”

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Yeryüzünde dolaşınız da öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna ibretle bakınız. Onların çoğu ortak koşuyordu.”

 Bekir Sadak = De ki: «Yeryuzunde dolasin da daha oncekilerden cogu putperest olanlarin sonunun nasil olduguna bir bakin.»

 Celal Yıldırım = De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da önce gelip geçenlerin sonunun ne olduğunu bir görün ! Onların çoğu Allah'a eş-ortak koşanlardı.

 Cemal Külünkoğlu = De ki: “Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin (yaptıkları yüzünden) sonlarının nasıl olduğuna bir bakın!” Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Yeryüzünde dolaşın da daha öncekilerden çoğu ortak koşan (müşrik) olanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.'

 Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin âkıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi.

 Edip Yüksel = De ki, 'Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakın.' Çokları ortak koşanlardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: Arzda bir gezin de bakın, bundan evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Onların ekserisi müşrik idiler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Yeryüzünde bir gezin de bakın, bundan öncekilerin akibeti nasıl olmuş? Onların çoğu (Allah'a) ortak koşarlardı.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Yeryüzünde bir gezin de bakın, bundan öncekilerin sonu nasıl olmuş! Onların pek çoğu müşrik idiler.»

 Gültekin Onan = De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik kimselerdi."

 Harun Yıldırım = (Resûlüm!) De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin âkıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi.

 Hasan Basri Çantay = De ki: «Arzda gezib dolaşın da daha evvel (geçen) lerin aakıbeti nice oldu, görün. Onların çoğu müşriklerdi.

 Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) De ki: Yeryüzünde dolaşın da, öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, bakın! Onların çoğu müşrik kimseler idi.

 İbni Kesir = De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da daha önce geçenlerin akıbetinin nasıl olduğunu görün. Onların çoğu müşrik idiler.

 Kadri Çelik = De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrikler idi.”

 Muhammed Esed = De ki: "Yeryüzünü dolaşın ve (sizden) önce yaşamış olan (günahkar)ların sonlarının ne olduğunu görün: onların çoğu Allah'tan başka varlıklara veya güçlere ilahi sıfatlar yakıştırmışlardı."

 Mustafa İslamoğlu = De ki: "Dolaşın yeryüzünü! Bu sayede daha önce yaşamış (günahkarların) akıbetı nasılmış görün! Zaten onların çoğu, Allah'tan başkasına ilahi vasıflar yakıştırmışlardı."

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın da bakınız ki, bundan evvelkilerin akibeti nasıl olmuştur? Onların ekserisi müşrik kimseler idi.»

 Ömer Öngüt = De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha önce geçenlerin âkıbetinin nasıl olduğunu görün. Çünkü onların çoğu müşrik idi. ”

 Şaban Piriş = De ki: -Yeryüzünde gezin de daha öncekilerin akibeti nasıl olmuş, bir bakın! Onların çoğu müşrik idi.

 Sadık Türkmen = De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da bakın, öncekilerin sonu nasıl olmuş? Onların birçoğu, Allah’a ortak koşan kişiler idi.”

 Seyyid Kutub = De ki; «Yeryüzünde dolaşın da daha öncekilerden ortak koşanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.»

 Suat Yıldırım = De ki: "Dünyayı gezin de daha önce geçmiş toplumların âkıbetlerinin nasıl olduğuna bakıp anlayın. Onların da ekserisi müşrik idiler."

 Süleyman Ateş = De ki: "Yeryüzünde gezin, öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakın." Onların da çoğu ortak koşanlardan idi.

 Tefhim-ul Kuran = De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın, böylece daha öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görün. Onların çoğu müşrik olanlardır.»

 Ümit Şimşek = De ki: Yeryüzünde gezin de, daha öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakın. Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi.

 Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Yeryüzünde dolaşın da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakın! Onların çoğu şirke sapan insanlardı."

 İskender Ali Mihr = De ki: "Yeryüzünde dolaşın. Böylece daha öncekilerin akıbetinin (sonlarının) nasıl olduğuna bakın. Onların çoğu müşrik idiler."

 İlyas Yorulmaz = Deki “Yeryüzünde gezin dolaşın, çoğunluğu müşrik olan, önceki toplulukların sonları nasıl olmuş? Bir bakın.