Önceki Ayet Sonraki Ayet  
80. Sûre Abese/41

 تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ

  Terhekuhâ kateratun.

Kelime Karşılaştırma
terheku-hâ : onu kaplar
kateratun : kara, karanlık
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onları bir siyahlık bürür.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Üstlerine bir karalıktır çöker.

 Abdullah Parlıyan = Onu da bir karanlık kaplayacaktır.

 Adem Uğur = Hüzünden kapkara kesilmiştir.

 Ahmed Hulusi = Onu da karalık bürür!

 Ahmet Tekin = O gün, onların üzerine kara bulutlar çökmüş, yüzleri simsiyah kesilmiştir.

 Ahmet Varol = Onları karanlık bürümüştür.

 Ali Bulaç = Bir karartı sarıp kaplamıştır.

 Ali Fikri Yavuz = Onları karanlık ve karalık kaplayacaktır.

 Ali Ünal = Karanlığa batmış;

 Bayraktar Bayraklı = (40-42) Yine o gün, birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, haktan sapanlardır.[724]

 Bekir Sadak = (40-41) O gun birtakim yuzler de tozlanmis ve onlari karanlik burumustur.

 Celal Yıldırım = (40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar.

 Cemal Külünkoğlu = (40-41) O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler. Onları karanlık ve karalık kaplayacaktır.

 Diyanet İşleri (eski) = (40-41) O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür.

 Diyanet Vakfi = (40-42) Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.

 Edip Yüksel = Karanlık bürümüştür.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sarar onu bir kara

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onu bir kara sarar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onları karanlık bürümüş,

 Gültekin Onan = Bir karartı sarıp kaplamıştır.

 Harun Yıldırım = Bir karartı kaplamıştır.

 Hasan Basri Çantay = Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır.

 Hayrat Neşriyat = (40-41) Yine o gün birtakım yüzler (de) vardır ki, üzerleri tozludur, onları bir karanlık(nursuzluk) kaplar!

 İbni Kesir = Bir karanlık bürümüştür.

 Kadri Çelik = Karanlıklar bürümüştür onları.

 Muhammed Esed = her yanı kuşatan bir karanlıkla:

 Mustafa İslamoğlu = karardıkça kararacak...

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onları bir karanlık kaplar.

 Ömer Öngüt = Karanlıklar örtmüştür.

 Şaban Piriş = Karartı bürümüş.

 Sadık Türkmen = Onları bir karartı sarıp kaplamış!

 Seyyid Kutub = Karanlıklar bürümüştür onları.

 Suat Yıldırım = Üstünü karanlık kaplamıştır.

 Süleyman Ateş = Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli).

 Tefhim-ul Kuran = Onu da bir karartı sarıp kaplamıştır.

 Ümit Şimşek = Karanlığa bürünmüştür.

 Yaşar Nuri Öztürk = Tozu toprağı da bir is bürümüştür.

 İskender Ali Mihr = Onu bir karanlık kaplar.

 İlyas Yorulmaz = Sim siyah kesilmiş.