Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/40

 إِلاَّ عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ

  İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).

Kelime Karşılaştırma
illâ : ancak, hariç
ıbâde-ke : senin kulların
min-hum : onlardan
el muhlasîne : muhlis olanlar, ihlâs makamının sahibi olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (39-40) İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak ihlâsa sâhip edilmiş kulların müstesna.

 Abdullah Parlıyan = Yalnızca senin ihlaslı ve samimi yani gösterişten uzak, katıksız bir samimiyetle, Allah rızasını gözeterek, amel etme şuurunu sunduğun kulların müstesna…”

 Adem Uğur = Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.

 Ahmed Hulusi = "Onlardan ihlâslandırılmış kulların müstesna!"

 Ahmet Tekin = 'Onlardan samimi, ihlâslı davranan kullarını azdıramam.'

 Ahmet Varol = Ancak onlardan ihlasa erdirilmiş kulların müstesna.'

 Ali Bulaç = "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna."

 Ali Fikri Yavuz = Ancak içlerinden ihlâsa sahip müminler müstesna...”

 Ali Ünal = “Ancak içlerinde ihlâsa erdirilmiş olan kulların müstesna.”

 Bayraktar Bayraklı = (39-40) İblis dedi ki: “Ey Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara kötü davranışları süsleyeceğim ve ihlâslı kulların hariç onların hepsini mutlaka azdıracağım!”[256]

 Bekir Sadak = (39-40) «ORabbim! Beni saptirdigin icin, and olsun ki yeryuzunde fenaliklari onlara guzel gosterecegim; halis kildgin kullarin bir yana, onlarin hepsini saptiracagim» dedi.

 Celal Yıldırım = Ancak içlerinden ihlâs (gösterişten uzak, katıksız bir samimiyetle Allah rızası gözeterek amel etme şuurunu) verdiğin kulların müstesna...»

 Cemal Külünkoğlu = (39-40) (İblis) dedi ki: “Ey Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlaslı olan kulların hariç, onların hepsini azdıracağım.”

 Diyanet İşleri (eski) = (39-40) 'Rabbim! Beni saptırdığın için, and olsun ki yeryüzünde fenalıkları onlara güzel göstereceğim; halis kıldığın kulların bir yana, onların hepsini saptıracağım' dedi.

 Diyanet Vakfi = Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.

 Edip Yüksel = 'Kendilerini sadece sana adayanlar hariç.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ancak içlerinden ıhlâs verilen kulların müstesnâ

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak içlerinden ihlasa erdirilen kulların hariç!» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ancak içlerinden ihlaslı kulların müstesnâdır.»

 Gültekin Onan = "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna."

 Harun Yıldırım = Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.

 Hasan Basri Çantay = «Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş kulların müstesna».

 Hayrat Neşriyat = 'Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş olan kulların müstesnâ.'

 İbni Kesir = Ancak içlerinden ihlas verilen kulların müstesna.

 Kadri Çelik = “Ancak onlardan ihlâsa erdirilen kulların müstesna.”

 Muhammed Esed = Yalnızca Senin gerçek kulların bunun dışında (kalacak)!"

 Mustafa İslamoğlu = Bunun tek istisnası, onlar arasındaki imanını saf ve temiz tutma çabasını desteklediğin kullar olacak!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Onlardan muhlisler olan kulların müstesna.»

 Ömer Öngüt = “Ancak içlerinden ihlâsa erdirilmiş kulların hariç. ”

 Şaban Piriş = Ancak, içlerinde ihlas sahibi kulların hariç.

 Sadık Türkmen = Içlerinden samimi olarak sana ibadet eden kulların hariç!”

 Seyyid Kutub = Sadece onların arasındaki seçkin kulların hariç.

 Suat Yıldırım = (39-40) İblis dedi ki: "Ya Rabbî! Beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de dünyada onlara günahları süsleyeceğim ve senin ihlasa erdirdiğin kulların müstesna, onların hepsini azdıracağım"

 Süleyman Ateş = Ancak içlerinden kendilerine ihlas verilen kulların hâriç. (Benim azdırmam, onları etkilemez.)

 Tefhim-ul Kuran = «Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.»

 Ümit Şimşek = 'Ancak ihlâsa erdirdiğin kulların müstesna.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "İçlerinden riyaya sapmamış, samimi kulların müstesna."

 İskender Ali Mihr = “Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.”

 İlyas Yorulmaz = “Yalnızca onlardan, senin halis kulların (senin emirlerinin dışında başka bir emir tanımayanlar) hariç” dedi.