Önceki Ayet Sonraki Ayet  
6. Sûre En’âm/4

 وَمَا تَأْتِيهِم مِّنْ آيَةٍ مِّنْ آيَاتِ رَبِّهِمْ إِلاَّ كَانُواْ عَنْهَا مُعْرِضِينَ

  Ve mâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’rıdîn(mu’rıdîne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ te’tî-him : ve onlara gelmez (gelmemiştir)
min âyetin : bir âyet, mucize
min âyâti : âyetlerden
rabbi-him : onların Rabbi, Rab’leri
illâ kânû : ...’den başka olmadılar (...olmasınlar)
an-hâ : ondan
mu’rıdîne : yüz çeviren kimseler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlara Rablerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki ondan yüz çevirmesinler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmemiştir ki ondan yüz çevirmesinler.

 Abdullah Parlıyan = Ama onlara ne zaman Rablerinden bir mesaj gelse, onlar O'na sırt çevirirler.

 Adem Uğur = Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeyedursun, o âyetlerden ille de yüz çevirirler.

 Ahmed Hulusi = Onlara Rablerinin işaretlerinden (inzâl olmuş veya açıkta olan) bir delil gelmez ki, ona sırt çevirmesinler!

 Ahmet Tekin = Rabbinin birliğini ve kudretini anlatan, âyetlerinden onlara bir âyet gelmeye görsün, o âyetlerden, Kur’ân’dan ille de yüz çevirirler, tebliğine, Kur’ân’ın ve sünnetin hayata geçirilmesine engel tedbirler alırlar.

 Ahmet Varol = Onlara ne zaman Rabblerinin ayetlerinden bir ayet gelse mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Ali Bulaç = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyiversin, mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Ali Fikri Yavuz = Böyle iken, onlara (Mekke’lilere) Rablerinin âyetlerinden gelen bir âyet yoktur ki, ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

 Ali Ünal = (Böyle iken,) onlara ne zaman Rabbilerinin (vahyedilmiş) âyetlerinden bir âyet, (bu gerçeği ortaya koyan) bir delil gelse, hiç düşünmeden hemen ondan yüz çevirmektedirler.

 Bayraktar Bayraklı = Rabblerinin âyetlerinden onlara bir âyet gelmeyedursun; o âyetlerden yüz çevirirler.

 Bekir Sadak = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldikce ondan yuz cevirirlerdi.

 Celal Yıldırım = Onlara Rablerinden ne kadar bir âyet geldiyse, mutlaka ondan yüzçevirdiler.

 Cemal Külünkoğlu = Böyle iken, onlara ne zaman Rablerinin mesajlarından bir mesaj gelse, mutlaka ondan yüz çevirirlerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldikçe ondan yüz çevirirlerdi.

 Diyanet Vakfi = Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeyedursun, o âyetlerden ille de yüz çevirirler.

 Edip Yüksel = Onlara Rab'lerinin ayetlerinden (delil ve mucizelerinden) hangi bir ayet gelmişse ondan yüz çevirmişlerdir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Böyle iken onlara Rabb’larının ayetlerinden herhangi bir ayet gelmiyor ki mutlak ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Böyle iken onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmez ki, ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlara Rab'lerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

 Gültekin Onan = Onlara rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyiversin, mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Harun Yıldırım = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelse, mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Hasan Basri Çantay = Onlara (Mekkelilere) Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, onlar ille bundan yüz çeviricilerdir.

 Hayrat Neşriyat = Böyle iken, onlara (o müşriklere) Rablerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmiyor ki ondan yüz çevirmiş kimseler olmasınlar!

 İbni Kesir = Rabblarının ayetlerinden bir ayet onlara gelmez ki; ondan yüzçevirmiş olmasınlar.

 Kadri Çelik = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldikçe ondan yüz çevirirlerdi.

 Muhammed Esed = Ama ne zaman onlara Rablerinin mesajlarından bir mesaj gelse, o (hakikati inkar ede)nler ona sırt çevirirler:

 Mustafa İslamoğlu = Ne zaman Rablerinden ayetlerinden bir ayet gelmişse, ondan yüz çevirmişlerdir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki, illâ onlar O'ndan yüz çevirirler.

 Ömer Öngüt = Onlara ne zaman Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelse mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Şaban Piriş = Onlara Rab’lerinin ayetlerinden bir ayet gelmedi ki ondan yüz çevirmesinler.

 Sadık Türkmen = Kendilerine rablerinin ayetleri gelince yüz çeviriyorlar.

 Seyyid Kutub = Oysa kâfirler kendilerine Rabblerinden gelen her ayete yüz çevirirler.

 Suat Yıldırım = Böyle iken, Rab’lerinden onlara ne zaman bir âyet geldiyse mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Süleyman Ateş = Onlara Rablerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

 Tefhim-ul Kuran = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyiversin, mutlaka ondan yüz çevirirler.

 Ümit Şimşek = Lâkin onlara Rablerinin âyetlerinden hangi bir âyet gelse, yine bundan yüz çevirirler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelir gelmez, ondan hemen yüz çeviriyorlardı.

 İskender Ali Mihr = Ve onların Rabbinin âyetlerinden bir âyet gelmemiştir ki; ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

 İlyas Yorulmaz = Ne zaman ki sonlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelse, hemen ondan yüz çevirirler.