Önceki Ayet Sonraki Ayet  
52. Sûre Tûr/4

 وَالْبَيْتِ الْمَعْمُورِ

  Vel beytil ma’mûri.

Kelime Karşılaştırma
ve : andolsun
el beyti : ev
el ma’mûri : imar edilmiş, mamur
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (1-7) Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, “Beyt-i Ma’mur”a , yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve mâmur eve.

 Abdullah Parlıyan = hac, umre ziyaretçileri ve meleklerle şenlenmiş olan eve,

 Adem Uğur = Beyt-i Ma'mûr'a,

 Ahmed Hulusi = Mamur eve (Kâbe’ye),

 Ahmet Tekin = Akın akın ziyâret edilen, mâmur, hareketli, canlı Kâbe-i Muazzama’ya, Beytü’l-ma’mûr’a andolsun!

 Ahmet Varol = Ma'mur eve,

 Ali Bulaç = Ma'mur eve,

 Ali Fikri Yavuz = (Meleklerin gökte tavaf ettikleri) Beyt-i Ma’mur’a,

 Ali Ünal = Ve Beyti Ma’mur’a (sürekli iskân ve ziyaret olunan Ev’e);

 Bayraktar Bayraklı = (1-6) Tûr'a, açılmış ince deride yazılı kitaba, imar edilmiş o eve; yükseltilmiş şu tavana, kabaran denize yemin olsun ki… [585][586]

 Bekir Sadak = (1-7) Tur'a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.

 Celal Yıldırım = Bayındır eve (veya Beytü'l-Ma'mûr'a),

 Cemal Külünkoğlu = (1-8) (Musa'nın vahiy aldığı) Tur dağına, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Mamur'a (Meleklerin gökte tavaf ettikleri makama ya da Kâbe'ye), yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize yemin olsun ki, Rabbinin azabı kesin olarak gerçekleşecektir. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.

 Diyanet İşleri (eski) = (1-8) Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur.

 Diyanet Vakfi = (1-8) Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.

 Edip Yüksel = Sık sık ziyaret edilen Eve (Kabe'ye),

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve beyti ma'mûra

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Beyt-i Ma'müra,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ma'mur eve,

 Gültekin Onan = Ma'mur eve,

 Harun Yıldırım = Beyti Ma’mur’a,

 Hasan Basri Çantay = Ma'muur eve,

 Hayrat Neşriyat = Ve (gökte meleklerin tavâf ettiği) Beyt-i Ma'mûr’a!

 İbni Kesir = Ma'mur eve.

 Kadri Çelik = Beyt-i Ma'mur'a.

 Muhammed Esed = Ayakta kalan (ibadet) evi(ni) düşün!

 Mustafa İslamoğlu = el-Beytu'l-Ma-mur şahit olsun,

 Ömer Nasuhi Bilmen = (4-7) Ve Beyt-i Mâmur'a. Ve yükseltilmiş tavana. Ve dolmuş denize kasem olsun ki, şüphe yok, Rabbinin azabı elbette vaki olacaktır.

 Ömer Öngüt = Beyt-i Mâmur'a andolsun!

 Şaban Piriş = Kâbe’ye.

 Sadık Türkmen = Mamur eve (Kâbe’ye),

 Seyyid Kutub = Ma'mur bir ev olan Ka'be'ye.

 Suat Yıldırım = Beyt-i Ma’mûr’a

 Süleyman Ateş = Ma'mur (bakımlı, şen) Ev (Ka'be'y)e,

 Tefhim-ul Kuran = Ma'mur eve,

 Ümit Şimşek = Ve Beyt-i Mâmur'a.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun düzenli bir biçimde bakılan o eve,

 İskender Ali Mihr = Beyti Mamur’a (Mamur Ev’e) andolsun.

 İlyas Yorulmaz = Bina edilmiş eve (Kâbe ye),