Önceki Ayet Sonraki Ayet  
49. Sûre Hucurât/4

 إِنَّ الَّذِينَ يُنَادُونَكَ مِن وَرَاء الْحُجُرَاتِ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

  İnnellezîne yunâdûneke min verâil hucurâti ekseruhum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Kelime Karşılaştırma
inne : muhakkak
ellezîne : onlar, o kimseler, olanlar
yunâdûne-ke : sana seslenirler
min verâi : arkasından
el hucurâti : odalar
ekseru-hum : onların çoğu
lâ ya’kılûne : akıl etmiyorlar, akıl etmezler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Odaların ardından bağırarak sana seslenenlerin çoğu, akıl etmeyen kişilerdir.

 Abdullah Parlıyan = Gerçek şu ki ey peygamber! Sana evinin dışından bağırarak seslenenler var ya onların çoğu, akıllarını kullanamayan kimselerdir.

 Adem Uğur = (Resûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.

 Ahmed Hulusi = Sana, evinin dışından (dışarıdan) seslenenlere gelince, onların çoğunluğu aklını kullanmayanlardır! (Seslenip yanlarına çağırmak, aklını kullanmamak olarak değerlendiriliyor! Dikkat edilesi bir konu! A. H. )

 Ahmet Tekin = Hücre-i saadetlerin, evlerinin arkasından sana 'Ey Allah’ın rasulü' diyecekleri yerde, bağıra çağıra isminle seslenenlerin çoğu aklı kıt, düşüncesiz kimselerdir.

 Ahmet Varol = Şüphesiz seni odaların arkasından çağıranların çoğu akıl etmeyenlerdir.

 Ali Bulaç = Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu aklını kullanmıyor.

 Ali Fikri Yavuz = Hücrelerin (Peygambere ait odaların) önünden seni çağıranlar (var ya), onların çoğu aklı ermiyenlerdir.

 Ali Ünal = Buna karşılık (ey Peygamber,) sana evinin odalarının dışından seslenenler ise, onların çoğu düşüncesiz ve makûl davranıştan yoksun kimselerdir.

 Bayraktar Bayraklı = Sana odaların arkasından bağıranların çoğu, aklı ermez kimselerdir.[571]

 Bekir Sadak = Sana odalarin otesinden seslenenlerin cogu akletmeyen kimselerdir.

 Celal Yıldırım = Şüphesiz onlar ki (sana ait) odaların arkasından sana seslenirler, çoğunun aklı ermez.

 Cemal Külünkoğlu = (Ey Peygamber!) Seni evinin dışından çağıranlar var ya, işte onların çoğu akıllarını kullanmazlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Sana odaların ötesinden seslenenlerin çoğu akletmeyen kimselerdir.

 Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.

 Edip Yüksel = Odaların/duvarların ardından sana seslenenlerin çoğu düşüncesiz kimselerdir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hucrelerin arkasından sana ünleyenler, her halde ekserisi aklı irmiyenlerdir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sana odaların arkasından ünleyenlerin (bağıranların) çoğu kesinlikle aklı ermeyenlerdir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Resulüm!) Sana odaların arkasından bağıranların çokları, aklı ermez kimselerdir.

 Gültekin Onan = Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu, akletmiyor.

 Harun Yıldırım = Şüphesiz odaların ardından sana seslenenler de, onların çoğu aklını kullanmıyor.

 Hasan Basri Çantay = Hücrelerin ardından sana ünleyenler (var ya) onların, çoğunun akılları ermez.

 Hayrat Neşriyat = (Ey Habîbim!) Doğrusu sana hucurât’ın (odaların) arkasından (evinin dışından, edebe muhâlif olarak) seslenen kimseler var ya, onların çoğu (bu âdâba) akıl erdirmiyorlar.

 İbni Kesir = Muhakkak ki sana, hücrelerin ardından seslenenlerin çoğunun akılları ermez.

 Kadri Çelik = Şüphesiz odaların ardından sana seslenenler de (var ya), onların çoğu aklını kullanmıyorlar.

 Muhammed Esed = Gerçek şu ki (ey Peygamber,) seni evinin dışından çağıranlar var ya, işte onların çoğu akıllarını kullanmazlar.

 Mustafa İslamoğlu = Ne var ki sana hanelerin berisinden seslenenler de var; onların çoğu kafalarını kullanmazlar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak o kimseler ki, sana hücrelerin arkasından nidâ ediverirler. Onların çoğu âkilâne düşünmezler.

 Ömer Öngüt = Resulüm! Sana odaların ötesinden seslenenlerin çokları düşüncesiz kimselerdir.

 Şaban Piriş = Sana odaların arkasından bağıranların çoğu aklını kullanmıyorlar.

 Sadık Türkmen = (Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu, düşüncesiz kimselerdir.

 Seyyid Kutub = Ey Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu, düşüncesiz kimselerdir.

 Suat Yıldırım = Ama sana evinin dışından seslenenlerin ise ekserisi düşüncesiz, mâkul davranmayan kimselerdir.

 Süleyman Ateş = Odaların arkasından sana bağıranların çoğu, düşüncesiz kimselerdir.

 Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de (var ya), onların çoğu aklını kullanmıyorlar.

 Ümit Şimşek = Sana odaların gerisinden seslenenlerin çoğu aklı ermez kimselerdir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hücrelerin arkasından sana seslenenlere gelince, onların çoğu aklını çalıştırmamaktadır.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki sana odaların dışından seslenenlerin çoğu akıl etmezler.

 İlyas Yorulmaz = Şurası muhakkak ki, Allah’ın elçisi evinde iken, odalarının arkasından elçiye bağırarak seslenenlerin çoğu, Allah’ın ikazlarını akledemeyen kimselerdir.