Önceki Ayet Sonraki Ayet  
53. Sûre Necm/38

 أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى

  Ellâ teziru vâziretun vizre uhrâ.

Kelime Karşılaştırma
ellâ : doğrusu
lâ teziru : yüklenmez
vâziretun : hiçbir günahkâr
vizre : günah yükünü
uhrâ : başkasının
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hiçbir suçlu, bir başkasının suçunu yüklenemez.

 Abdullah Parlıyan = Hiç kimse başkasının günahını yüklenmez, yani hiç kimse başkasının işlediği suçtan dolayı cezalandırılmaz.

 Adem Uğur = Gerçekten hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez.

 Ahmed Hulusi = Hiçbir günahkâr bir başkasının günahını yüklenmez!

 Ahmet Tekin = Hiçbir günahkâr, günah yüklü, suçlu bir kişi, başkasının günahının, suçunun cezasını çekmez.

 Ahmet Varol = Ki hiçbir günâhkâr başkasının günâh yükünü yüklenmez.

 Ali Bulaç = Doğrusu, hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Ali Fikri Yavuz = “Doğrusu hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez.”

 Ali Ünal = Kimse, bir başkasının suç (ve günah) yükünü çekmez ve onunla yargılanmaz.

 Bayraktar Bayraklı = “Gerçekten hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.”

 Bekir Sadak = Hic bir gunahkar baskasinin gunah yukunu yuklenmez;

 Celal Yıldırım = Günah yükü çeken hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü çekmez.

 Cemal Külünkoğlu = Hiçbir günahkâr, başkasının (günahına sebep olmadığı) günah yükünü yüklenmez.

 Diyanet İşleri (eski) = Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez;

 Diyanet Vakfi = Gerçekten hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez.

 Edip Yüksel = Ki hiçbir kimse bir başkasının günah yükünü taşımaz,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ki doğrusu bir vizir çeken başkasının vizrini çekecek değil

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ki, doğrusu hiçbir günahkar başkasının günahını çekecek değildir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Gültekin Onan = Doğrusu, hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Harun Yıldırım = Doğrusu hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Hasan Basri Çantay = Hakıykaten hiçbir günahkâr diğerinin günâh yükünü çekmez.

 Hayrat Neşriyat = Ki doğrusu bir günahkâr, başkasının yükünü (günâhını) yüklenmez!

 İbni Kesir = Doğrusu hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Kadri Çelik = (O sahifelerde,) Hiç bir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez (diye yazılıydı).

 Muhammed Esed = ve hiç kimse, kimsenin yükünü taşıyacak değildir;

 Mustafa İslamoğlu = Kesinlikle, hiç kimse bir başkasının sorumluluğunu taşımaz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (36-38) Yoksa Mûsa'nın sahifelerinde olan şeyden haber verilmedi mi? Ve memur olduğu şeyi bihakkın itmam etmiş olan İbrahim'in sahifelerindeki de kendisine haber verilmedi mi? Hakikaten hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez.

 Ömer Öngüt = Ki, gerçekten hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Şaban Piriş = Hiçbir günahkâr başkasının günahını çekmez.

 Sadık Türkmen = Hiçbir günahkâr bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Seyyid Kutub = Ki, hiç kimse başkasının günah yükünü taşımaz.

 Suat Yıldırım = (36-44) Yoksa o Mûsâ’nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan.

 Süleyman Ateş = Ki hiçbir günâhkâr, başkasının günâh yükünü yüklenmez.

 Tefhim-ul Kuran = Doğrusu, hiçbir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

 Ümit Şimşek = Şöyle ki: Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.

 Yaşar Nuri Öztürk = Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz.

 İskender Ali Mihr = Gerçekten (hiç)bir günahkâr, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez.

 İlyas Yorulmaz = Hiçbir günahkâr bir diğerinin günahını yüklenmez.