Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/38

 إِلَى يَومِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ

  İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).

Kelime Karşılaştırma
ilâ yevmi : güne kadar
el vakti el ma’lûmi : malûm olan (bilinen) vakit
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (37-38) Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Malûm vaktin gelip çatacağı güne dek.

 Abdullah Parlıyan = Tabii ki, vakti ancak benim tarafımdan bilinen, o güne kadar.”

 Adem Uğur = Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...

 Ahmed Hulusi = "Bilinen süreç gelene kadar!"

 Ahmet Tekin = 'Benim tarafımdan bilinen vaktin günü gelinceye kadar mühlet verilenlerdensin.'

 Ahmet Varol = Bilinen zamanın (dolacağı) güne kadar.'

 Ali Bulaç = "Bilinen günün vaktine kadar."

 Ali Fikri Yavuz = Allah katında bilinen bir vaktin gününe kadar...

 Ali Ünal = “Ama katımda malûm bulunan (Kıyamet) ân(ın)a kadar.”

 Bayraktar Bayraklı = (37-38) Allah, “Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin” buyurdu.

 Bekir Sadak = (37-38) Allah: «Sen, bilinen gun gelene kadar birakilanlardansin» dedi.

 Celal Yıldırım = (37-38) Allah da, «sen bilinen vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = (37-38) (Allah) buyurdu ki: “Öyleyse, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen (kıyamete) gün(ün)e kadar mühlet verilenlerdensin.”

 Diyanet İşleri (eski) = (37-38) Allah: 'Sen, bilinen gün gelene kadar bırakılanlardansın' dedi.

 Diyanet Vakfi = (37-38) Allah: Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu.

 Edip Yüksel = 'Bilinen vaktin gününe kadar....'

 Elmalılı Hamdi Yazır = (37-38) Haydi dedi: sen vakti ma'lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (37-38) Allah: «Haydi, sen bilinen zamanın gününe kadar mühlet verilenlerdensin!» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...»

 Gültekin Onan = "Bilinen günün vaktine kadar."

 Harun Yıldırım = "Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."

 Hasan Basri Çantay = (37-38) Buyurdu: «O halde sen (ındallah) ma'lûm olan (bir) zamanın gününe kadar gecikdirilenlerdensin».

 Hayrat Neşriyat = (37-38) (Allah:) 'Haydi, doğrusu sen, bilinen vaktin gününe (kıyâmete) kadar mühlet verilenlerdensin!' buyurdu.

 İbni Kesir = Bilinen gün gelene kadar.

 Kadri Çelik = “Bilinen vaktin gününe kadar.”

 Muhammed Esed = (tabii,) vakti (ancak Benim tarafımdan) bilinen o Gün'e kadar."

 Mustafa İslamoğlu = (tabi ki, sadece tarafımdan) bilinen zaman doluncaya ve günü gelinceye kadar!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (37-38) (Allah Teâlâ da) buyurdu ki: «Artık şüphe yok, sen mühlet verilmişlerdensin.» «Malum olan vakit gününe kadar.»

 Ömer Öngüt = “Bilinen vaktin gününe kadar. ”

 Şaban Piriş = Vakti bilinen bir güne kadar..

 Sadık Türkmen = “bilinen vaktin gününe kadar!”

 Seyyid Kutub = O belirli vaktin gününe kadar.

 Suat Yıldırım = (37-38) "Haydi, buyurdu, belirli bir güne kadar sana müsaade edildi."

 Süleyman Ateş = "O bilinen vaktin gününe kadar!"

 Tefhim-ul Kuran = «Bilinen günün vaktine kadar.»

 Ümit Şimşek = 'Vakti belirli bir güne kadar.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Bilinen vaktin gününe kadar..."

 İskender Ali Mihr = Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

 İlyas Yorulmaz = “Bilinen bir vakte kadar” dedi.