Önceki Ayet Sonraki Ayet  
69. Sûre Hâkka/37

 لَا يَأْكُلُهُ إِلَّا الْخَاطِؤُونَ

  Lâ ye’kuluhu illel hâtiûn(hâtiûne).

Kelime Karşılaştırma
lâ ye’kulu-hu : onu yemez
illâ : den başka
el hâtiûne : büyük hata işleyenler, kasten günaha girenler, inkâr edenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onu günahkârlardan başkası yemez.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onu da ancak suçlular yer.

 Abdullah Parlıyan = Günahkarlardan başkasının yemediği bir yiyecek.”

 Adem Uğur = Onu (bile bile) hata işleyenlerden başkası yemez.

 Ahmed Hulusi = "Suçlular sadece onu yer!"

 Ahmet Tekin = Kanlı irini ancak günahkârlar yiyebilir.

 Ahmet Varol = Onu günahkarlardan başkası yemez.

 Ali Bulaç = "Bunu da, hata edenlerden başkası yemez."

 Ali Fikri Yavuz = Onu, ancak kâfirler yer.

 Ali Ünal = Onu ancak, (küfür, şirk, zulüm gibi) en büyük günahları işleyenler yer.

 Bayraktar Bayraklı = (36-37) Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.”

 Bekir Sadak = (36-37) «unahkarlarin yiyecegi olan kanli irinden baska bir yiyecegi de yoktur."*

 Celal Yıldırım = Onu da ancak günahkârlar yerler.

 Cemal Külünkoğlu = Onu (bilinçli) günah işleyenden başkası yemez.”

 Diyanet İşleri (eski) = (36-37) 'Günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.'

 Diyanet Vakfi = (36-37) Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.

 Edip Yüksel = Onu ancak günahkarlar yer.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ki onu kimse yemez hatâkâr canîlerden başka.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onu günahkar canilerden başka kimse yemez.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onu günahkârlardan başkası yemez.

 Gültekin Onan = "Bunu da, hata edenlerden başkası yemez."

 Harun Yıldırım = Onu da suçlulardan başkası yemez.

 Hasan Basri Çantay = «Ki onu (bilerek) hataa eden (kâfir) lerden başkası yemez».

 Hayrat Neşriyat = 'Onu ancak günahkârlar (kâfirler) yer!'

 İbni Kesir = Onu ancak günahkarlar yer.

 Kadri Çelik = “Bunu da hata edenlerden başkası yemez.”

 Muhammed Esed = suçlulardan başkasının yemediği bir yiyecek!"

 Mustafa İslamoğlu = o, sadece günahkarların yediği bir yiyecek...

 Ömer Nasuhi Bilmen = (37-38) Onu ise günahkârlardan başkası yemez. Artık yok, görür olduğunuza yemin ederim.

 Ömer Öngüt = Onu ancak günahkârlar yer.

 Şaban Piriş = Onu günahkardan başkası yemez.

 Sadık Türkmen = Onu büyük günahkârlardan başkası yemez.”

 Seyyid Kutub = Onu (bile bile) hata işleyenlerden başkası yemez.

 Suat Yıldırım = Onu, büyük şirk suçunu işleyenlerden başkası yemez.

 Süleyman Ateş = Onu, (bile bile) hatâ işleyenlerden başkası yemez.

 Tefhim-ul Kuran = «Bunu da, hata edenlerden başkası yemez.»

 Ümit Şimşek = Onu da ancak o büyük günahı işleyenler yer.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Ki o atık suyu sadece günahkârlar yer."

 İskender Ali Mihr = Onu günahkârlardan başkası yemez.

 İlyas Yorulmaz = O pislikleri ancak suçlular yer.