Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/37

 إِنْ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ

  İn hiye illâ hayâtuned dunyâ nemûtu ve nahyâ ve mâ nahnu bi meb’ûsîn(meb’ûsîne).

Kelime Karşılaştırma
in hiye : o sadece
illâ : ancak
hayâtuned dunyâ : dünya hayatımız
nemûtu : ölürüz
ve nahyâ : ve yaşarız
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
bi meb’ûsîne : beas edilenler, yeniden diriltilenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Hayat, bu dünya hayatından ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yaşayış, ancak şu dünyâdaki yaşayışımızdan ibâret; ölürüz, yaşarız ve tekrar dirilmeyiz biz.

 Abdullah Parlıyan = Bu dünyada yaşadığımız hayattan başka hayat yok, ölürüz ve ancak bir kere yaşarız ve bir daha asla diriltilmeyiz.

 Adem Uğur = Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz.

 Ahmed Hulusi = "O (yaşam) sadece dünya hayatından ibarettir! Ölümümüz de yaşamımız da buradadır! Bizim ölüm sonrasında, yeni bir şekilde yaşamamız söz konusu olamaz!"

 Ahmet Tekin = 'Hayat, ölümümüzle sonuçlanan, yalnızca yaşamakta olduğumuz dünya hayatından ibarettir. Bir daha diriltilecek değiliz.'

 Ahmet Varol = Şu dünya hayatımızdan başka bir (hayat) yoktur. Ölür ve yaşarız. Biz yeniden diriltilecek değiliz.

 Ali Bulaç = "O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz."

 Ali Fikri Yavuz = Hayat, ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Bazımız ölür, bazımız yaşarız. Fakat biz öldükten sonra diriltilmeyiz.

 Ali Ünal = “Varsa da yoksa da bu dünya hayatımız var. Kimimiz ölür gider, kimimiz doğar, böylece bir kere yaşarız; bir daha da diriltilecek falan değiliz.

 Bayraktar Bayraklı = “Bizim dünya hayatından başka hayatımız yoktur. Burada ölür ve burada yaşarız. Biz, asla tekrar diriltilmeyeceğiz.”

 Bekir Sadak = «Hayat ancak bu dunyadakidir. Oluruz ve yasariz; tekrar diriltilmeyiz.»

 Celal Yıldırım = Bizim ancak Dünya hayatımızdır ki (bir kısmımız) ölürüz, (bir kısmımız) yaşarız ve biz bir daha diriltilip kaldırılmıyacağız.

 Cemal Külünkoğlu = “Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız. Biz tekrar diriltilecek değiliz.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz ve yaşarız (kimimiz ölür kimimiz doğar); tekrar diriltilmeyiz.'

 Diyanet Vakfi = «Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz.»

 Edip Yüksel = 'Yaşantımız sadece bu dünyadadır. Yaşarız, ölürüz. Asla dirilecek değiliz.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = O, bizim Dünya hayatımızdan başka bir şey değildir, ölürüz ve yaşarız, fakat biz ba's olunmayız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O, dünyadaki hayatımızdan başka birşey değildir, ölürüz ve yaşarız; fakat tekrar diriltilecek değiliz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Dünya hayatından başka gerçek yoktur. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek değiliz.»

 Gültekin Onan = "O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz."

 Harun Yıldırım = "Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. ölürüz, yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz."

 Hasan Basri Çantay = «O (ya'nî hayaat) bizim (şu) dünyâ hayaatımızdan başkası değildir. Ölürüz yaşarız. (Fakat) biz (tekrar) diriltilecekler değiliz».

 Hayrat Neşriyat = 'O (hayat), bizim dünya hayâtımızdan başka bir şey değildir; (kimimiz) ölürüz,(kimimiz) yaşarız; biz (öldükten sonra) diriltilecek kimseler de değiliz.'

 İbni Kesir = Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz, yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.

 Kadri Çelik = “O (bütün gerçek), bizim yalnızca (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz.”

 Muhammed Esed = Bu dünyada yaşadığınız hayattan başka hayat yok; ölürüz ve (ancak bir kere) yaşarız; ve bir daha asla diriltilmeyiz!

 Mustafa İslamoğlu = Hayat, bu dünyada yaşadığımızdan ibarettir: ölürüz ve (bir kez) yaşamış oluruz ve bir daha da diriltilmeyiz!

 Ömer Nasuhi Bilmen = «O (hayat) değildir, ancak bizim bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız ve biz tekrar hayata erdirilecekler değiliz.»

 Ömer Öngüt = “Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz, yaşarız. Amma öldükten sonra tekrar diriltilecek değiliz. ”

 Şaban Piriş = Hayat, ancak dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.

 Sadık Türkmen = Bizim için hayat ancak bu dünya hayatımızdır. Yaşarız ve ölürüz! Biz tekrar diriltilecek değiliz!

 Seyyid Kutub = Hayat, bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir. Kimimiz ölürüz, kimimiz yaşarız. Yeniden diriltileceğimiz sözkonusu değildir!

 Suat Yıldırım = "Hayat sadece dünya hayatından ibarettir, ölür gideriz, ancak bir kere yaşarız ve ölümden sonra asla diriltilmeyiz!"

 Süleyman Ateş = "Ne ise hep bu dünyâ hayâtımızdır; ölürüz ve yaşarız, biz öldükten sonra diriltilecek değiliz."

 Tefhim-ul Kuran = «O (bütün gerçek), bizim yalnızca (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz.»

 Ümit Şimşek = 'Bir hayatımız varsa o da dünya hayatıdır; yaşar ve ölürüz, bir daha da diriltilmeyiz.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz."

 İskender Ali Mihr = O (hayat), sadece dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ve Biz, beas edilecek (yeniden dirilecek) değiliz.

 İlyas Yorulmaz = “Bu dünyada yaşar (doğar) ve ölürüz, bizim yaşamımız yalnızca bu dünya hayatıdır ve biz yeniden diriltilecek de değiliz. ”