Önceki Ayet Sonraki Ayet  
36. Sûre Yâsîn/34

 وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّاتٍ مِن نَّخِيلٍ وَأَعْنَابٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنْ الْعُيُونِ

  Ve cealnâ fîhâ cennâtin min nahîlin ve a’nâbin ve feccernâ fîhâ minel uyûn(uyûni).

Kelime Karşılaştırma
ve cealnâ : ve biz kıldık, yaptık
fî-hâ : orada
cennâtin : bahçeler
min nahîlin : hurmalıklar(dan)
ve a’nâbin : ve üzüm (bağları)
ve feccernâ : ve fışkırttık
fî-hâ : orada
min el uyûni : pınarlar(dan)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler halkettik ve orada kaynaklar çıkarıp akıttık.

 Abdullah Parlıyan = Ve o yeryüzünde, nasıl hurmalıklar ve üzüm bağları yetiştirmiş ve aralarından da pınarlar akıtmıştık

 Adem Uğur = Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.

 Ahmed Hulusi = Orada hurma ağaçlarından, üzümlerden bahçeler oluşturduk, orada pınarlar fışkırttık.

 Ahmet Tekin = Biz, yeryüzünde nice hurma bahçeleri ve üzüm bağları yetiştirdik. İçlerinde, pınarlardan kaynayan çaylar, dereler akıttık.

 Ahmet Varol = Orada hurmalardan ve üzümlerden bahçeler oluşturduk ve içlerinden pınarlar fışkırttık.

 Ali Bulaç = Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.

 Ali Fikri Yavuz = Biz o arzda hurmalıklardan, üzüm bağlarından çeşitli bahçeler yaptık; içlerinde gözeler kaynattık (nehirler akıttık).

 Ali Ünal = Yine o yerde hurmalıklar ve üzüm bağları var ediyor ve su kaynakları fışkırtıyoruz;

 Bayraktar Bayraklı = (34-35) Orada hurma ve üzüm bağları meydana getirdik ve pınarlar akıttık ki meyvelerinden ve ürettiklerinden yesinler. Hiç şükretmezler mi?

 Bekir Sadak = Orada hurmaliklar ve uzum baglari var ederiz, aralarinda pinarlar fiskirtiriz.

 Celal Yıldırım = Onda hurmalık ve üzüm bahçeleri meydana getirdik ve içinden pınarlar fışkırttık,

 Cemal Külünkoğlu = (34-35) Ürünlerinden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye biz orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bahçeler var ettik; (onların) içlerinde de pınarlar fışkırttık. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

 Diyanet İşleri (eski) = Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız.

 Diyanet Vakfi = Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.

 Edip Yüksel = Orada hurma ağaçları ve üzümlerden oluşan bağ ve bahçeler yetiştirdik ve pınarlar fışkırttık.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onda Cennetler yaptık, hurma bağçeleri, üzüm bağları, neler! içlerinde kaynaklar akıttık

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Orada cennetler yaptık; hurma bahçeleri, üzüm bağları (daha neler) neler! İçlerinde pınarlar akıttık.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık.

 Gültekin Onan = Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.

 Harun Yıldırım = Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.

 Hasan Basri Çantay = Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından nice bostanlar yapdık. İçlerinde pınarlardan (nicesini) fışkırtdık,

 Hayrat Neşriyat = Hem orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bahçeler yaptık ve orada gözelerden (pınarlar) akıttık.

 İbni Kesir = Ve orada hurmadan, üzümlerden bahçeler var ettik. Orada pınarlar fışkırttık.

 Kadri Çelik = Biz, onda hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.

 Muhammed Esed = orada (nasıl) hurmalıklar ve üzüm bağları (yetiştirmiş) ve içlerinden (nasıl) pınarlar fışkırtmıştık,

 Mustafa İslamoğlu = Orada hurmalıkları ve üzüm bağlarını Biz var ettik; yine orada su gözelerini Biz çağlattık;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bostanlar vücuda getirdik ve orada su menbalarından suları akıtıverdik.

 Ömer Öngüt = Biz yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri ve üzüm bağları yarattık, içinden pınarlar fışkırttık.

 Şaban Piriş = Yine orada, hurma ve üzüm bahçeleri yetiştiririz. Aralarından da pınarlar fışkırtırız.

 Sadık Türkmen = Orada, hurma bahçeleri ve üzüm bağları var ettik, orada pınarlar fışkırttık.

 Seyyid Kutub = Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık.

 Suat Yıldırım = Orada üzüm bağları ve hurmalıklar yaptık, orada pınarlar fışkırttık.

 Süleyman Ateş = Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık.

 Tefhim-ul Kuran = Biz, onda hurmalıklardan ve üzüm bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık.

 Ümit Şimşek = Biz orada hurmalıklar ve üzüm bağları vücuda getirdik; orada pınarlar fışkırttık:

 Yaşar Nuri Öztürk = Onda hurmalardan, üzümlerden bahçeler oluşturduk, ondan pınarlar fışkırttık;

 İskender Ali Mihr = Ve orada, hurma ve üzüm bahçeleri kıldık (yaptık). Ve orada, pınarlar fışkırttık.

 İlyas Yorulmaz = Yeryüzünde hurmalardan ve üzümlerden bahçeler yaptık ve yeryüzünde su kaynakları çıkardık.